HABERLER: BURCU AYDIN

Fethullahçı Terör Örgütü /Paralel Devlet Yapılanması soruşturması doğrultusunda “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” isnadıyla açılan davalarda dün altısı tutuklu, toplam 9 sanığın duruşmaları yapıldı.
DOKUZ SANIK YARGILANDI
Mustafa Güleç, Abdullah Döner, Nurettin Akşen tutuksuz olmak üzere; Abdurrahman Genç, Ömer Özbulut, Ramazan Ateş, Ömer Dağaşan, Reşit Köken, Bahattin Uğur tutuklu olarak yargılamaları devam etti. Sanıklar “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” isnadıyla örgütün esnaf yapılanmasında yer aldığı, Bank Asya’da hesabı bulunduğu, HÜRSİAD üyeliği, yurt dışına çıkış yapışı, şüpheli kişilerle otel toplantısına katılım, çocuklarını Osman Bey Kolejinde okutma iddialarıyla yargılandı. Öte yandan Mustafa Güleç ile ilgili olarak tanık ifadelerinde örgütün sohbet toplantılarına katıldığı da ifade edildi.
GÜLEN VİDEOSU İZLENMEDİ
Esnaf Mustafa Güleç, 2013 yılı itibariyle dini duygularla sohbet toplantılarına katıldığını, 2014 yılındaki siyasi olaylar nedeniyle sohbet toplantılarına katılmadığını, sohbet toplantılarında Kur’an-ı Kerim okumaları, Peygamber Efendimiz (SAV) ile ilgili okumalar yapıldığından söz etti. Güleç; “Bu toplantılarda hiç Fethullah Gülen’le ilgili videolar izlemedik. Ben 15 Temmuz darbe girişimine karşıyım. Devletin her zaman yanındayım. Ben her zaman iyi niyet içinde oldum” dedi. Güleç’in duruşmasında tanık olarak dinlenen Ahmet Barlak, Mustafa Güleç’i sadece gezeklerde gördüğünü söyledi.  Barlak; “Örgüt propagandası içeren video izlemedik. İsteyen burs, himmet, kurban bağışı için para verdi. Ama Mustafa Güleç’in para verip vermediğini hatırlamıyorum” diye konuştu.
PARA TOPLANDIĞI
HATIRLANMIYOR
Lütfullah Tezgiden de Güleç’in duruşmasında tanık olarak dinlendi. Tezgiden şöyle konuştu: “Üç, dört sohbette Mustafa Güleç ile beraber olduk. Kendisi komşumdur. Ben pide-döner salonu işletiyorum. Turistik geziler için sohbet hocalarımız işyerimizde bizleri ziyaret ederdi. Ben burs, himmet ya da kurban için para toplandığını hatırlamıyorum. Toplantılarda ağırlıklı olarak Kur’an-ı Kerim okunur, risale dersleri yapılırdı”
Güleç, mahkeme heyetinden savunma için ek süre talep etti. Bir dahaki duruşma 15 Haziran 2017 tarihinde görülecek.
GENÇ: SERKAN EROL’U
TANIMIYORUM
“Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” suçundan tutuklu yargılanan Doçent Dr. Abdurrahman Genç’in duruşmasına etkin pişmanlıktan yararlanan Serkan Erol tele konferans sistemiyle bağlanarak tanıklık yaptı. Serkan Erol, Mahkeme Başkanının Doçent Dr. Abdurrahman Genç’i tanıyıp tanımadığı sorusuna “Prof. Dr. Mehmet Yaman’la görüşürken ondan duydum” cevabını verdi. Örgüt yapılanmasının AKÜ Sorumlusu olduğu belirtilen Serkan Erol’u tanımadığını belirten Genç, iddia edildiği üzere Tıp Fakültesi içerisinde örgüte bağlı herhangi bir yapıda yer almadığını ve şahsına yöneltilen tüm iddiaları reddettiğini dile getirdi. Abdurrahman Genç, bylock kullanımı olup olmadığı yönünde araştırma yapılmasını talep etti. Abdurrahman Genç, hakkındaki tüm suçlamaları reddederek beraatını talep etti. Genç’in duruşması 3 Mayıs 2017 tarihinde görülecek.
 EROL: BEN MEHMET YAMAN’LA GÖRÜŞÜRDÜM
Tutuklu sanıklardan Doçent Dr. Ömer Özbulut’un davasına da tanıklık eden Serkan Erol, Özbulut’u şahsen tanımadığını kaydetti. Erol; “2014-2015 döneminde bir yıl süre ile İzmir’de Tarık isimli kişi tarafından AKÜ sorumluluğu ile görevlendirildim. Afyon’a ilk geldiğimde görevi Süleyman Hilmi’den devir aldım. Bir ay kadar Süleyman Hilmi ile birlikte çalıştık. Ben hatırladıklarımı anlattım. AKÜ Tıp Fakültesinde bir çok kişi ile şahsen tanışmıyorum. Sıkıntılı bir dönemdi. Bir çoğu konumu gereği benimle görüşmek istemezdi. Ben Prof. Dr. Mehmet Yaman ile görüşürdüm. Abdurrahman Genç’le, Ömer Özbulut’un aynı grupta olabileceğini tahmin ediyorum” dedi. Hakkındaki suçlamaların yersiz olduğunu ifade eden Doçent Dr. Ömer Özbulut, tanıklar Serkan Erol, Saliha Handan Yıldız’ın verdiği ifadelerin çelişkili olduğunu ifade etti. Bylock kullanmadığını belirten Özbulut, tutuksuz yargılanmayı talep etti. Tutukluluk halinin devamına karar verilen Özbulut’un duruşması 3 Mayıs 2017 tarihinde görülecek.

“KAZ GİBİ YOLUNDUK”
Tutuksuz yargılanan ve ticaretle uğraştığını belirten sanık Abdullah Döner, FETÖ/PDY esnaf bölümünde olduğu iddialarını reddetti. Sohbet toplantılarına, gezeklere katıldığını, Çayırbağ beldesinde “Kaz Festivali” ismi verilen yemekli toplantılara katıldığını ifade eden Döner, ATSO ve ATB üyelikleri bulunduğunu, yurt dışı gezilerine ticari anlamda pazar bulmak için gittiğini dile getirdi. Himmet, burs, kurban bağışı gibi para toplama durumlarının kendilerinde geçerli olmadığını anlatan Döner, dershane olayı patlak verdikten sonra sohbet toplantılarına katılmadığını söyledi. Döner’in davasında tanık olarak dinlenen Mehmet Ali Ulaş, Abdullah Döner ile birkaç defa gezek grubunda karşılaştıklarını kaydetti. Yemekli toplantılarda da bir araya geldiklerini, yemek parası adı altında kişilerin 20-30-50 lira civarında para bıraktıklarını, bu toplantılarda bazen Fetullah Gülen videolarının izlendiğini ifade eden Ulaş, Çayırbağ’da “Kaz Festivali” ismiyle verilen yemekli davetlerde “kaz gibi yolunduklarını” dile getirdi. Ulaş; “Biz işadamları olarak Afyon’un gözde kişileriyiz. Bizleri yolunacak kaz gibi gördüler. Malum adımız, şanımız var. 2013 öncesi zekat da veriyorduk” dedi. Abdullah Döner beratini talep ederek savunma için ek süre istedi. Duruşma 15 Haziran 2017 tarihinde görülecek.
“SORGULADIM VE AYRILDIM”
Tutuksuz yargılanan asker emeklisi esnaf sanık Nurettin Akşen’in, Osman Bey Koleji’nde hissedar olduğu, bu okulla ilgili olarak nitelikli dolandırıcılık iddiasıyla yargılandığı belirtildi. Aynı zamanda “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” isnadıyla yargılanan Akşen şöyle konuştu: “Ben okulda sadece hissedardım. Cemaatin siyasi müdahalelerinden ciddi rahatsızlık duyunca ayrıldım. Ben her zaman her şeyi sorgularım. Hiçbir şeyi moda mod kabul etmem” dedi.
ÜYELİK NOSTALJİK
RADYO HEDİYESİ İÇİN
AKÜ’de Sağlık Teknikeri iken ihraç edilen ve tutuklu yargılanan sanık Ramazan Ateş, suçlamaları kabul etmediğini terör örgütüne sempatizanlığı olmadığını söyledi. Ateş, örgütle direk ilgisi olan sendikaya sendikasız kaldığı ve üye olanlara nostaljik görünümlü radyo hediye edildiği için üye olduğunu, bylock programını kullanmadığını, gezeklere katılmadığını sözlerine ekledi. Ateş’in duruşması 29 Mayıs tarihinde görülecek.
AKÜ’de Dış Ticaret hocası olarak muhasebe, finans dersleri verdiğini belirten Ömer Dağaşan, şahsına yöneltilen suçlamaları ret etti. Bylock kullanmadığını, çocuğunu Osman Bey Kolejine devlet teşviki alan bir okul ve uygun fiyat tarifesi nedeniyle gönderdiğini aktaran Dağaşan da beraatini talep etti. Dağaşan’ın duruşması da 29 Mayıs 2017 tarihinde görülecek.
YAMAN: SERKAN EROL’U TANIMIYORUM
Çocuk Nöroloğu Dr. Reşit Köken’in davasında Prof. Dr. Mehmet Yaman ve etkin pişmanlıktan yararlanan Serkan Erol tanıklık yaptı. Önce Prof. Dr. Mehmet Yaman dinlenildi. Serkan Erol’u tanımadığını belirten Yaman; “Serkan Erol’u da, Asım Hoca isimli kişiyi de tanımıyorum. Süleyman Hilmi’yi de tanımıyorum. Ben akademisyenim ama aynı zamanda hekimim. Pek çok kişi tarafından tanınıyorum. Ben nöroloji uzmanıyım. Toplumda nörolojik rahatsızlıklar yaygındır. Bu yüzden pek çok kişi tarafından tanınmam normaldir. Duruşmayı beklerken bile dışarıda birçok tanımadığım kişi tarafından yakınlarının doktoru olduğum söylendi. 2013-2014 yıllarında Kanal3 televizyonunda sağlık programı yaptım. Ben program yöneticisiydim. Pek çok doktor da bu programa misafir oluyordu. Kurban olarak seçildim. Tanık Serkan Erol’u tanımıyorum. Medyada bilgi kirliliği oldu. İsim benzerlikleri var. Benimle ilgili iddialar doğru değil. Ancak Dr. Reşit Köken’le ilgili olanları da bilmiyorum.” dedi.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Reşit Köken’in duruşması 29 Mayıs 2017 tarihinde görülecek. Tutuklu sanık Bahattin Uğur da hakkındaki suçlamaların gerçek dışı olduğunu belirterek tahliyesini ya da tutuksuz yargılanmasını talep etti. Uğur’un duruşması 11 Mayıs tarihine ertelendi.