FETÖ sanıkları inkâra yöneliyor

Fethullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) silahlı terör örgütüne üye olma, kazanç müsaderesi, terör örgütü kurmak veya yönetmek suç isnatlarıyla açılan kamu davaları devam ediyor. 30 Kasım Perşembe günü 19 tutuklu sanığın davaları görüldü.
SANIKLARIN TUTUKLULUK HALİ SÜRÜYOR
Tümü tutuklu olan sanıklardan; Derya Yıldız’a 9 yıl 9 ay; Muhittin Kömüşçüoğlu’na 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verilen mahkemeden Yasin Murat Yeni hakkında yetkisizlik kararı çıktı. Diğer sanıklar; İbrahim Düzenli, Mehmet Demirci, Yusuf Karaaslan, Ömer Avni Yeşildağ, Mustafa Ankara, Murat Okumuş, Mustafa Demir, Cengiz Kayaalp, Mehmet Melikşah Erdemir, Cengiz Özmen, Mustafa Kaya, Veli Kuru, Bayram Çiçek, İlhan Çetin, Ali Ünlü, Tefik İldemir’in duruşmaları Aralık ayı içerisinde görülecek. Sanıkların tutukluluk halleri devam ediyor.

“Geleceği parlak askeri öğrencilere özel sorumlu”

İnfaz Koruma Memuru olarak görev yaparken darbe girişiminden sonra izinler kaldırılmasına rağmen beş gün işe gitmediği için hakkında tutanak tutulan sanık Yusuf Karaaslan, kullandığı ilaçların etkisiyle 17 saat uyuya kaldığını söyledi

“ADİLLERİN SORUMLUSU BİZLE İLGİLENİRDİ”
Sanık Yusuf Karaaslan, İnfaz Koruma Memuru olarak göreve başladığında bekâr olduğunu, kendisine yakın hissettiği kişilerle birlikte ev tuttuğunu söyledi. Aleyhinde ifade veren tanık Ş.A ile birlikte aynı evde kaldığını belirten Karaaslan’a Mahkeme Başkanı, örgütün adliye çalışanlarını kodladığı sıfat olan “Adillerin” sorumlusu Bülent Dağdeviren’le olan bağlantısını sordu. Karaaslan, “Bülent Dağdeviren Dinar’da iken komşumuzdu. Korhan, Semih ve ben üç kişi bir evde kalmaya karar verdik. Bir yıl önce mesleğe başlayan Ş.A nişanlanacaktı, evde bir süre kaldı. Biz yemek ve temizlik gibi işleri bilmediğimizden Bülent Dağdeviren bizle ilgilenir, pikniklere götürürdü. Sanırım bizi sahiplenmek istiyordu” dedi.
“ASKERİ OKUL İÇİN ÖĞRENCİLERE REFAKAT ETMEDİM”
Mahkeme Başkanı sanık Yusuf Karaaslan hakkında örgüt için ilkokuldan başlayarak seçilen zeki, itaatkâr öğrencilere askeri okul bitinceye kadar refakat ettiği yönünde iddia bulunduğunu hatırlattı. Bu iddiayı reddeden Sanık Karaaslan, “Maddi ihtiyacım nedeniyle okuma salonunda matematik dersi vermiştim. İddia edilen bir vazifem ve örgütle bağım yok. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu. Heyetten bir hâkim, “Arama sırasında çeşitli kitaplar ele geçmiş. Termal bir tesiste düzenlenen örgütün motivasyon toplantısına katıldınız mı?” sorusunu sordu. Sözü edilen kitapların kendisinde olmadığını söyleyen Karaaslan, termal tesiste bir toplantıya katılmadığını ifade etti.
GELECEK CELSE İKİ TANIK DİNLENECEK
Mahkeme Başkanı sanık Yusuf Kaaraslan hakkında tutulan tutanakta 15-20 Temmuz 2016 tarihlerinde mazeretsiz işe gitmediğinin belirtildiğini, darbe girişiminden sonra tüm izinlerin kaldırıldığını hatırlattı. Son zamanlarda özelinde sorunlar yaşadığını, kullandığı sakinleştirici ve uyku ilacının 17 saat kadar uyumasına yol açtığını anlatan Karaaslan, “Son zamanlarda özel sıkıntılar yaşıyordum. Antidepresan ilaçlar kullanıyordum. O tarihler için işten izin almayı planlamıştım. Sakinleştirici ve uyku ilacını aldıktan sonra 17 saat kadar uyutuyor. O gün de ilaç almıştım” ifadelerini kullandı. Mahkeme Başkanı, sanığa uyandıktan bir gün sonra işine gidebileceğini belirtti. Sanık Karaaslan’ın gelecek duruşmasında Ş.A, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan örgütte Eğitim Danışmanlığı yapan Sezgin Pile tanık olarak dinlenecek. Meslekten ihraç edilen polis Ömer Avni Yeşildağ, etkin pişmanlıktan yararlanma talebi doğrultusunda gelecek duruşmasına kadar TEM Şube’de ifade verecek.

“Bir öğrenci bursu 4 bin TL”

Hem sanık hem tanık durumunda olan öğretmen Murat Okumuş, örgütün öğretmen sohbet toplantılarının Eylül-Haziran ayları arasında yapılıp, burs verilmesinde katılımcılardan taahhüt istendiğini anlattı

Öğretmenlikten KHK ile ihraç edilen Mehmet Demirci’nin duruşmasında tutuklu sanık Murat Okumuş tanıklık yaptı. Meslektaşı Demirci’yi 2015 yılı başında örgütün sohbet adını verdiği toplantıda gördüğünü söyleyen sanık, örgüt elebaşı tarafından verilen vaazların herkül org adlı siteden izlendiğini anlattı. Kendisinin örgütle 2012 yılında tanıştığını Süleyman Özdemir ve Veli Kaya isimli şahısların sohbet hocalığı yaptığını açıklayan Demirci, “Zekât, burs, kurban, himmet şeklinde para talep edilirdi. Öğretmenlerin sohbet grupları Eylül-Haziran ayını kapsardı. Burs talepleri de bu süreçte olurdu. Bylock programı bu toplantılarda yüklendi” dedi. Mahkeme heyetinden bir hâkim tanığa, “Burs parası için bir hedef konulur muydu? Burs sadece sizden mi istendi? diye sordu. Tanık Okumuş bu soruyu, “Burs verilmesi için taahhütte bulunulmasını isterlerdi. Mesela bir öğrenci maliyetinin 4 bin TL olduğunu söylerler bu doğrultuda talepleri olurdu” şeklinde cevaplandırdı.

Örgüt köyleri dahi boş bırakmamış

Görevden ihraç edilen öğretmen Mustafa Ankara, örgütle müzahir dernekler olan Karyader ve Köylümder aracılığıyla köylerin dahi boş bırakılmadığını, bu derneklerle her öğretmene birkaç köyün sorumluluğunun verildiğini duruşmada anlattı

“DERNEK FAALİYETLERİNDE GÖNÜLLÜYDÜM”
Hakkında 12 ay boyunca örgütün gizli haberleşme programı bylock kullanım tespiti, örgütle müzahir Aktif Eğitim Sen üyeliği bulunan görevden ihraç edilen öğretmen Mustafa Ankara, sendikaya başörtüsü ve kıyafet serbestesi nedeniyle üye olduğunu söyledi. Afyon’a tayini çıktıktan sonra örgütle müzahir dernek faaliyetlerine katılmasının istendiğini anlatan Ankara, “Afyon’a tayin olduğumda Eczacı Şaban bey beni Zeki bey ile tanıştırmıştı. Dernek faaliyetlerine katılmam istenildi. Ben de gönüllü oldum. Çayırbağ beldesine 4-5 defa gittik. Medyada çıkan haberler sonrası sıkıntı çıkmasın diye 15 Kasım 2015 tarihinde sendika üyeliğinden istifa ettim. Bank Asya’ya maaştan artan parayı yatırdım. Bankanın kredi kartını kullandım. Whatsap ve normal sms, gsm hattını kullandım. Ben bylock kullanmadım. Bu iddiayı da reddediyorum. Veli Kuru denilen şahısla tanışıklığım yoktur. Darbeden önce çocuğumu okuldan aldım” diye konuştu.
DERNEKLER ARACILIĞIYLA KÖYLERE EL ATILMIŞ
15 aydır tutuklu bulunduğunu belirten tanık Abdullah Temel etkin pişmanlıktan yararlanma talebinde bulundu. Örgütün öğretmenlere birkaç köyü zimmetleyip hiçbir yeri boş bırakmama amacıyla kurulduğu bilinen Karyader’in 2013 yılında sonrasında Köylümder’in kurulduğunu anlattı. Köylümder’den Zeki Çakmakkaya’nın sorumlu olduğunu aktaran tanık Temel, Karyader’in sorumlusunu bilmediğini dile getirdi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi