Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

FETÖ’de 3 ceza, 1 yetkisizlik, 1 tutuklama daha: Gülen’e “terörist başı” diyemedi

FETÖ’de 3 ceza, 1 yetkisizlik, 1 tutuklama daha: Gülen’e “terörist başı” diyemedi
FETÖ’de 3 ceza, 1 yetkisizlik, 1 tutuklama daha: Gülen’e “terörist başı” diyemedi

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün 19 sanığın davaları 17 duruşmada görüldü.
Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan toplam 19 sanıktan 6’sı tutuksuz yargılanırken, duruşma sonrası tutuklanan 1 sanıkla birlikte 14 sanığın tutukluluk hali devam ediyor.
3 CEZA, 1 YETKİSİZLİK, 1 TUTUKLAMA
Mahkeme önceki gün görülen duruşmalar sonucu; Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Mahmut Petek’e 1 yıl 10 ay 15 gün; Salih Özdil’e 9 yıl 4 ay 15 gün; Şahin Uğur’a 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına hükmetti. Tutuksuz yargılanan ve öğretmen olduğu öğrenilen Hanife Topbaş duruşma sonrası tutuklandı. Önceki gün görülen duruşmalarda tutuklu sanıklara tahliye kararı çıkmadı.
PETEK PİŞMANLIKTA BULUNDU
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebi doğrultusunda TEM Şube Müdürlüğü’nde özgür iradesi ile baskısız ifade verdiğini belirten öğretmen Mahmut Petek, kendisini Veli Kaya’nın sohbet adı verilen örgütsel toplantılara davet ettiğini ve sohbet hocalığını da yine bu şahsın yaptığını dile getirdi. Sanığın örgütsel şifreli, gizli haberleşme programı bylock listesinde öğretmen sanık Sinan Atalık ve Erkan Sivri’nin yer aldığı öğrenildi.
“EŞEKLİK ETTİK”
Dağıstan Gölçek ile birlikte çalıştıklarını aktaran Petek, “Aktif Eğitim Sendikasının asıl amacının sendika olmadığını, örgüte üye kazandırmak olduğunu sonra öğrenmiş olduk. Bank Asya’ya talimatla para yatırma konusunda şahsıma bir tavsiyede bulunulmadı. Ümit Gönüllü Eğitimciler Derneği toplantılarına hiç katılmadım. Süleyman Özdemir derneğe üye olur musun demişti. Eğitim derneği olduğundan kıramadım üye oldum. Herhangi bir ödeme yapmadım. Sadece Ölçü Muhasebeye para götürdüm. Para işi sıkıntılı olur diye çekinmiştim. Herşey resmi, derneğin faaliyeti yok, sadece kira bedeli denildi. Arkadaşı kıramadım” dedi. Yapının terör örgütü olduğunu bilmesi halinde kesinlikle bulunmayacağını söyleyen Petek, “Terörist olduklarını bilsem kesinlikle gitmezdim. Dini duygularla, muhafazakâr anlayışla bulunduk diyelim. Eşeklik ettik. İstemeyerek oldu kastım yoktu” diye konuştu. Petek karar öncesi sorulan son sözünde, “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına muvafakatim var. Pişmanım, keşke bu yapının içerisinde hiç bulunmasaydım”  dedi. Mahmut Petek’e 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi.
“ORAYA DİNİ DUYGULARLA GİTTİM”
Bir önceki celsede duruşmasında adli kontrol tedbiriyle tahliye edilen öğretmen Beyhan Kodal da etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebi doğrultusunda TEM Şube Müdürlüğü’ndeki beyanlarını doğruladı. Sanık Kodal, örgütsel anlamda Uydukent Sınıf Öğretmeleri Grubunda yer aldığını sohbet adı verilen örgütsel toplantıda “sohbet hocalığını” Ayşe Öztürk’ün yaptığını, Grup Sorumlusunun etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Çiğdem Selamet olduğunu anlattı. Sohbet grubunda; Öznur Keskinoğlu, Ayşegül Er, Ülkü Balbay’ın yer aldıklarını belirten Kodal, “Çiğdem Selamet’in üzerinde Ayşe Öztürk’ün olduğunu söylerdi. Bank Asya’ya destek amaçlı para yatırılması konusu konuşulurdu. Telefon hattıma bylock programını Çiğdem Selamet yükledi. Teknolojiden anlamam. Çiğdem mesaj gönderirdi. Beceremeyince kapattım. Oraya dini duygularla gittim. Ağabeyim vefat etmişti. Kuran öğretilmesi beni rahatlatmıştı. Örgüt olduklarını 15 Temmuz darbe girişiminden sonra öğrendim. Bilsem gitmezdim” dedi. Beyhan Kodal, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına muvafakati olduğunu belirtirken avukatının savunma hazırlığı için süre talebi nedeniyle duruşması Mayıs ayı sonuna ertelendi.
“NEDEN BİR KISMI BANK ASYA’YA YATIRILDI?”
İnşaat Mühendisi olduğunu belirten sanık Akif Genelioğlu, Bank Asya’daki hesabının ticari olduğunu, akaryakıt istasyonu sahibi olarak yüklü miktarlarda para transferlerini banka aracılığıyla yaptığını kaydetti. Mahkeme Başkanı sanığa, “Bir tankerin maliyeti nedir?” diye sordu. Cezaevine girmeden önce 120 bin lira cevabını veren Genelioğlu, “Faraza konuşuyorum 50 bin lirasını Bank Asya’dan kalan kısmını da başka bir bankadan yatırdım” sözleri üzerine Mahkeme Başkanı “Neden bedelin tamamını diğer bankadan yatırmadınız?” sorusunu sordu. 2013-14 yıllarında Bank Asya’yı çok az kullandığını söyleyen Genelioğlu’na Mahkeme Başkanı, “Tüccar basiretli olur. Siz işadamı değil misiniz?” dedi. Sanık Genelioğlu, yalnızca bankaya borç ödediğini, talimat çerçevesinde para yatırmadığını iddia etti.
“DERNEKLER FETÖ’NÜN YUVASI”
Akif Genelioğlu, örgüt şirketlerinden Memba Özel Eğitim Kurumlarından şirketin kendisine olan yüklü akaryakıt borcu karışlığında yüzde 10 hisseyi alacağına karşı aldığını açıkladı. Genelioğlu, HÜRSİAD isimli örgütle müzahir işadamları derneğine 2005 yılında üye olduğunu ancak aktif bir üye olmadığını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı, “Aktif üyeler ne yapardı? HÜRSİAD’da örgüt kapsamındaki tüm dernekler FETÖ’nün yuvası konumunda. Tek amaçları örgüte eleman kazandırmak için var. Siz neden üye oldunuz?” dedi. Sanık Genelioğlu, ihracatı öğrenmeyi amaçladığını ancak kendisine ihracatın nasıl yapılacağının öğretilmediğini kaydetti. Örgüt derneklerinden HÜRSİAD ve Kimse Yok Mu üyeliklerinden 17-25 Aralık 2013 sürecinde yaşananlar sonrası istifa ettiğini belirten Genelioğlu, “Şirket hissemi Bülent Şahin’e 120 bin liraya sattım. Sohbetlere Cemil Er gelirdi. 17-25 Aralık sürecinden sonra sohbetlere de katılmadım. Bu tür toplantılar Afyon’da adettir. Kullandığım telefon numarası doğru ama ben bylock programı kullanmadım. Bylocku cezaevine girince öğrendim” beyanları üzerine Mahkeme Başkanı, “BTK’dan telefon hattınızla ilgili rapor geldi. Çakıştırmalar yapıldı. Sinyal analizleri kullanımı doğruluyor” dedi.
FETÖ’YE TERÖRİST BAŞI DİYEMEDİ
Soruşturma aşamasında Genelioğlu’na terörist başı Fetullah Gülen’in din adamı olduğu beyanını hatırlatan Mahkeme Başkanı “FETÖ size göre şimdi nedir?” diye sordu. Genelioğlu, “O zaman gazetelere göre din adamıydı dedim. Şimdi de terörist diyorlar” beyanı sonrası Mahkeme Başkanı, “FETÖ’nün terörist başı olduğunu tüm Türkiye ve dünya biliyor. Laf kurnazlığı yapmayın. FETÖ’nün terörist başı olduğu yargı kararlarıyla sabittir. Ama siz ben diyemiyorum diyorsunuz” dedi. 2002 yılında gittiği yurt dışı gezilerinin suç olduğunu bilmediği yönünde savunma yapan Akif Genelioğlu’na Mahkeme Başkanı, “Türk yargısının, Türk Mahkemelerinin, Türk Milletinin terörist başı dediği birine suç olduğunu bildiğiniz halde terörist başıdır diyemiyorsunuz. Ama haklarında FETÖ soruşturması bulunan kişilerle yaptığınız yurt dışı gezisinin suç olduğunu bilmediğinizi söylüyorsunuz” diye konuştu.
TANIKLAR İFADELERİNİ DOĞRULADI
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) bağlantısı ile duruşmada tanık olarak dinlenilen Ramazan Ateş, sanık Akif Genelioğlu’na 40 bin lira tutarında borç verdiğini, yaklaşık 10 gün içerisinde sanığın borcunu ödediğini, özellikle Bank Asya’yı tercih etmediklerini, bu bankada hesabının bulunduğunu aktardı. Tutuklu tanık Mustafa Aldemir, sanık Genelioğlu’nu tanıdığını, soruşturma aşamasında verdiği ifadenin doğru olduğunu kaydetti. Aldemir, Akif Genelioğlu ile bir dönem aynı gezek grubunda bulunduklarını, Cemil Er’in sohbet hocası olduğunu, toplantılarda para taleplerinin bire bir gerçekleştiğini anlattı. Tutuksuz tanık Mehmet Ali Ulaş soruşturma beyanını doğrulayıp sanık Genelioğlu ile 2002 yılında aynı sohbet grubunda bulunduğunu söyledi.
TANIK UĞUR: DEVİR GERÇEK DEĞİLDİ
Soruşturma ifadesini kabul eden tutuksuz tanık Ömer Uğur, Memba Özel Eğitim Kurumlarındaki hissesini 1997 yılında kâğıt üzerinde devrettiğini, devirin gerçek bir devir işlemi olmadığını belirterek, “Devir gerçek değildi. Öyle istenildiği için yapıldı. Gerçekte para alışverişi ve ticaret yoktu. Yasal prosedür tamamlandı” dedi. Mahkeme Başkanı Akif Genelioğlu’nun aksi yöndeki ifadesi üzerine “Hanginize inanalım” dedi. Genelioğlu, şirketin kendisine olan akaryakıt borcuna karşı hisse verdiğini tekrarlarken tanık Ömer Uğur, “Olabilir ama ben para almadım” dedi. Etkin pişmanlık doğrultusunda beyanları bulunan tanık Cemil Er’e bu dosyada da ulaşılamadı. Genelioğlu’nun duruşması Mayıs ayında görülecek.
SARIKAYA ÇİFTİNİN DURUŞMASI ERTELENDİ
Aynı dosyada yargılamaları devam eden Dudu-Şaban Sarıkaya çiftinin duruşması Mayıs ayında görülecek. Hatırlanacağı üzere geçen celse Şaban Sarıkaya adli kontrol şartıyla tahliye edilirken eşi Dudu Sarıkaya eşinin adına kayıtlı hattan örgütsel haberleşme programı bylock kullanım tespitiyle duruşma sonunda tutuklanmıştı. Ev hanımı olduğunu belirten Dudu Sarıkaya’nın eşi Şaban Sarıkaya adına kayıtlı olan telefon hattından; 444489 ID numarasıyla, dudu kullanıcı adı ile bylock programı kullandığı tespiti var. Bayan Sarıkaya’nın bylock kullanımında; toplam mail sayısının bin 189, alınan mail sayısı 208, okunan mail sayısı 258, giriş sayısı 211, alınan mesaj sayısı 475, gönderilen mesaj sayısı 631 tespitleri var. Bylock listesinde ekli kişiler; E.A, G.S, G.K, M.E, Cihan Medya Dağıtışım A.Ş. Sarıkaya’nın G.S ile yazışmalarının tamamı şifreli olmasından dolayı çözümlenemediği öğrenildi.
“ÇOCUKLARINIZIN ANNELİĞİNİ
YAPSANIZ BAŞKA OLURDU”
Mesaj içeriklerinden örnekler verilen duruşmada Dudu Sarıkaya’nın E.A isimli kişi ile “Esracım benim yine belim ağrıyor. Öğrenci evinde ödenmemişler var. Evlerine gitti” ifadeleri var. Mahkeme Başkanı, bylock mesajlarından sanığın takip ettiği, sorumlu olduğu öğrenci evlerinin bulunduğu intibahının oluştuğunu söyledi. Ayrıca Dudu Sarıkaya’nın örgütle bağlantılı gazete abonelikleri ile uğraştığı da mesaj içeriklerinde yer alıyor. Mahkeme Başkanı, “Bu durumda olan tüm sanıklar için söylüyorum. Eğer örgüt evleri yerine kendi evlerinizde çocuklarınızın anneliğini yapsaydınız ülke olarak şimdi başka yerlerde olurduk” dedi.
SARIKAYA ÇİFTİ SUÇLAMALARI REDDETTİ
Hakkındaki tüm suçlamaları kabul etmeyen Dudu Sarıkaya, şifreli, gizli örgütsel haberleşme programını yüklemediğini, kullanmadığını, örgütle iltisakının olmadığını ifade etti. Liseyi sonradan bitiren biri olarak bilgisayar dahi kullanamadığını ileri süren Bayan Sarıkaya, hastane ihtiyacı ve zaruri nedenler dışında titiz olduğunu söylediği eşi Şaban Sarıkaya’nın evden dışarı çıkmasına izin vermediği sözleriyle kendini savundu. Sanık Şaban Sarıkaya, eşinin örgütsel anlamda “ev annesi” olduğu ve bylock programı kullandığına şahit olmadığını beyan etti. Sarıkaya çiftinin celsesinde örgütün Milli Eğitim yapılanması kapsamında yargılanan ve mahkûmiyet cezası alan Veli Kuru tanık olarak dinlenildi. Kuru, Şaban Sarıkaya’yı sendika üyesi olarak tanıdığını kaydetti. İddia makamı Sarıkaya çiftinin dosyası hakkında görüş hazırlamak üzere süre istedi.
ŞEN’E YETKİSİZLİK, ÖZDİL’E CEZA
Sanık Esra Şen’in üzerine atılı suçla ilgili eylemlerinin Denizli ilinde gerçekleştiği gerekçesiyle mahkeme yetkisizlik kararına hükmetti. Öğretmen olduğu öğrenilen sanık Salih Özdil karar celsesindeki son sözünde, “Hiçbir zaman terör örgütü üyesi değilim” dedi. Özdil’e 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verildi.
“BYLOCKU AYET, HADİS,
DUA İÇİN İNDİRDİM”
Örgütle müzahir şirketlerde çalışma kaydı, örgütün finansal kuruluşu Bank Asya’ya örgüt elebaşının talimatından sonra para yatırması ve bylock surverlerine yaklaşık bir aylık bağlantısı tespit edilen Kamil Yiyit’in duruşması Mayıs ayında görülecek. Etkin pişmanlıkta bulunan Mustafa Yanar’ın bylock listesinde sanığın isminin yer aldığı kaydedildi. Yanar’ın ayet, hadis, dua paylaşımı için bylock programını kullandığını söylemesi üzerine googel play storeden indirdiğini söyleyen Kamil Yiyit, Bank Asya’daki maaş hesabında haberi olmadan katılım hesapları oluşturulduğunu, fark ettiğinde bu hesapları kapattığını söyledi. Örgüt elebaşının banka talimatını duymadığını iddia eden Yiyit, “KPSS istediğim puanı alamadım. Sınıf öğretmenliği mezunuyum. Nişanlanmıştım daimi iş gerekiyordu. Eşimin Sandıklı Devlet Hastanesinden Bolvadin ilçesine tayini çıktı. Burada da aynı sorunlar gündemdeydi. Tüm özel kuruluşlara münacatta bulundum” dedi.
“YAPTIKLARIM SUÇSA PİŞMANIM”
Özel Ana Fen Eğitim Kurumunda 7-8 yıl kadar Müdür Yardımcısı olarak çalıştığını aktaran Kamil Yiyit, “Okula Aktif Eğitim Sen’in tanıtım broşürü gelmişti. Örgütün ilçe imamı olduğu iddia edilen Musa Koçak’ı Şirket Müdürü olarak biliyordum. Sonra İlçe İmamı olarak Ümit Elmas vardı. Mustafa Duyar Kurum Müdürümüzdü. Bir sıkıntı olduğunda ona giderdik. Benim telefon kasınca bylocku kullanamadım. Zaman Gazetesine sınav eki verdiği için abone oldum. Bank Asya ile ilgili talimatı medyada okudum. Hain değilim, hiçbir zaman terör örgütüne üye olmadım. Eğer yaptıklarım suç teşkil ediyorsa pişmanım” diye konuştu.
TANIK: SANIK BYLOCK LİSTESİNE EKLENDİ
Kamil Yiyit’in duruşmasında Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) bağlantısı ile duruşmaya bağlanan etkin pişmanlıkta bulunduğu öğrenilen Mustafa Yanar tanıklık yaptı. Emniyet ifadesini doğrulayan tanık Yanar, “Beyanım doğrudur. Müdür Yardımcısı olan sanık Kurum Müdürü Mustafa Duyar’ın bylock listesine müdür odasında eklendi. Mustafa Duyar benim telefonumdan bylock kullanıyordu” dedi. İddia makamına Yiyit hakkında görüş hazırlamak için istediği süre verildi.
UĞUR’A 8 YIL 1 AY 15 GÜN CEZA
İşadamı Şahin Uğur hakkında mahkeme 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına hükmetti. Karar celsesinde önceki savunmalarını tekrarladığını söyleyen Uğur, “Daha önceki savunmalarım geçerlidir. Ben terörist değilim. 603 gün süredir tutukluyum. Afyon’un tanınmış sanayici ailelerinden birine mensubum. Okulları eğitime katkı için kurduk. Kendim İzmir Kolejinde okumuştum. Eğitim gönüllüleri olarak bir araya gelmeye karar verdik. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Mahkeme Başkanı sanık Uğur’a “Sizden önce gördüğümüz duruşmada ağabeyiniz Ömer Uğur tanıklık yaptı. Ortaklık kâğıt üzerindeydi kazanç yoktu dedi. Ağabeyiniz olduğu için söylüyorum” ifadelerini kullandı.
“DEVLETİN ŞEFKAT ELİNİ GÖRMEK İSTİYORUM”
Sanık Ferhat Kanşıray duruşmaya tutuklu olduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlandı. Kanşıray’ın avukatının da duruşmaya SEGBİS’le katılması üzerine Mahkeme Başkanı avukata, “Usulde SEGBİS’le avukat dinlenmiyor. Sizin avukat olarak mahkeme huzurunuzda olmanız gerekli” uyarısında bulundu. Sanık Kanşıray’ın sanık Mikail Kaya’nın Bylock Tespit Değerlendirme Tutanağına göre 381929 ID numarasıyla ‘Ferhat abi,’ olarak kayıtlı olduğu tespiti var. Bylock kullanıcısı olmadığın ilk duruşmada da ifade ettiğini belirten Ferhat Kanşıray, devletin şefkat elini görmek istediğini belirtti. İddia makamı sanık hakkında görüş hazırlamak üzere süre talep etti. Duruşma Mayıs ayı içerisinde görülecek. Sanık Mustafa Özdemir’in duruşması Nisan ayı sonunda görülecek.
“AYNI T.C NODAN KAÇ EBUBEKİR VAR?”
Sanık Ebubekir Yılmaz’ın duruşması da Nisan ayı sonunda görülecek. Yılmaz’ın 222550 ID numarası, ebu0235 kullanıcı adı, menevse şifresi ile bylock programına 187 kez giriş yaptığı, toplam bin 156 adet mesaj aldığı, 462 adet mesaj gönderdiği, giden arama sayısının 29, 10 arkadaş eklediği tespitleri bulunuyor. Bylock mesaj içeriğinin bir tanesinde, “Selamünaleyküm abi. Ben Mersin Pınar’dan Ebubekir Hoca” başka bir mesajda ise, “Abi Himmet abinin bylocukunu atabilir misin?” “Hacım ne ediyorsun? Para dileniyorum. Bugün Cuma değil. Tezgâhı nereye açtın?” ifadeleri var. Sanık Yılmaz’ın Türkiye’de kaç tane Ebubebir var sorusu üzerine Mahkeme Başkanı sanığa T.C kimlik numarasını sordu. Sanığın ifade ettiği kimlik numarasının yer aldığını belirten Mahkeme Başkanı, “Aynı T.C numarasından Türkiye’de kaç Ebubekir var?” diye sordu. Kesinlikle bylock programı kullanmadığını söyleyip, terör örgütüne üye olduğunu iddiasını reddettiğini belirten Ebubekir Yılmaz, tüm işlemlerinin yasal olduğunu, herhangi bir suç kaydı olmadığını sözlerine ekledi.
TOPBAŞ DURUŞMA SONRASI TUTUKLANDI
Önceki gün öğleden sonra görülen duruşmalarda aynı celsede yargılanan ve öğretmenlik görevinden ihraç edilen Ülkü-Mustafa Balbay çiftinin duruşması Mayıs ayına ertelendi. Bayan Balbay rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılamadı. Hatırlanacağı üzere bir önceki duruşmada Mustafa Balbay adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti. Öğretmen olduğu öğrenilen sanık Hanife Topbaş, bylock programı kullanmadığını belirtti. Duruşması Mayıs ayında görülecek olan Topbaş tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“BYLOCK KULLANICISI DEĞİLİM”
Sandıklı ilçesinde avukatlık yapan ve ilk duruşmasında reddi hâkim talebinde bulunan Yücel Akdağ’ın duruşması da Mayıs ayında görülecek. 2014 yılında Balkan-Arnavutluk gezisi, 2015 yılı Şubat ayında Umre seyahati, 2015 yılı Nisan ayında Karadeniz gezisine katılıp, ABD’ye turistik gezi amaçlı gittiğini belirten Akdağ savunmasında şu ifadelere yer verdi: “ABD’ye Fetullah Gülen’i ziyarete gitmedim. Turistik bir geziydi. Babam sonra kayınpederimin vefatı sonrası eşimin psikolojisi bozulmuştu. Bu nedenle Umre’ye gittik. Bank Asya’da hesap 2005 yılında açıldı. Talimatla para yatırmadım. Adliye önündeki protesto eylemine de bilinçli katılmadım. Aramada ele geçirilen B serisi bir dolar küçük oğluma aittir. Bylock kullanıcısı olduğum iddiasını da reddediyorum.”
“ÖRGÜT ELEBAŞINI ZİYARET ETTİKLERİ DUYUM”
Sanık Yücel Akdağ’ın duruşmasında Ali Aydoğmuş, Özgür Güneş, Hasan Coşkun ve İbrahim Kadıoğlu tanık olarak dinlenildi. Tanık Güneş, sanığın kendi bylock listesine kayıtlı olmadığını söylerken, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Hasan Coşkun, Akdağ’ın şirkette sözleşmeli hukuk danışmanı olduğunu kaydetti. Coşkun, “Hata etmiş olabiliriz. Sanıkla İbrahim Kadıoğlu’nun ABD’ye gittiklerinde Fetullah Gülen’i ziyaret etmiş olabilecekleri yorumdur” dedi.
“RANDEVU VERİLMEDİ DİYE KONUŞULDU”
Yücel Akdağ ile birlikte ABD’nin Texas ve Houston eyaletlerini gezdiğini belirten tanık Kadıoğlu, “Yücel Akdağ petrol müşterisiydi. ABD’ye gezmek amacıyla birlikte gittik” sözleri üzerine iddia makamı tanığa, “Sadece müşteriniz olan bir kişi ile mi yurt dışı gezisine gittiniz?” sorusunu sordu. Mahkeme heyetinden bir hâkim Kadıoğlu’na, “Örgüt elebaşından randevu istenildi mi? Örgüt elebaşı randevu mu vermedi?” sorularını yöneltti. Kadıoğlu, “Arkadaşlar arasındaki konuşmalarda randevu verilmedi diye konuşulmuştu. Ben turistik amaçla gitmiştim. Gezi de ‘Hoca’ diye hitap edilen kişi Seyithan Biçer’di” dedi. İddia makamına sanık hakkında görüş hazırlamak üzere süre verildi.
SANIK MAHKEME BAŞKANINCA UYARILDI
Kandırılmış olmanın acizlik gibi görünse de avukatlığını üstlendiği müvekkil portföyünce kandırıldığı düşüncesini dile getiren sanık Yücel Akdağ, “Yapıya ait Sandıklı ilçesindeki kişiler ve ifadelerinin tümü elimde. İstesem rahatça yalan söyleyerek kurgu yapabilirim. Ama ben terörist değilim. Bir Müslüman zaten terörist olamaz” sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Akdağ’ı, “Etkin pişmanlıkta bulunan kişileri teröristliği kabul ediyor gibi konuşmayın” diye uyardı.
ŞİMŞEK İDDİALARI REDDETTİ
Polislikten ihraç edilen Mehmet Rıza Şimşek’in duruşması da Mayıs ayında görülecek. Hakkındaki suçlamaları reddeden Şimşek, örgütsel gizli, şifreli haberleşme programları cower me, eagle, bylock kullanıcısı olmadığını söyledi. “Bayram” kod adlı Bekir Koç’un sohbet hocalığında yapılan sohbet toplantılarına katıldığını söyleyen tanık Osman Temel, sanık Şimşek’i de birkaç kez bu toplantılarda gördüğünü söyledi. Aynı şubede görev yaptıklarını söylediği sanık Şimşek’in kendisini sohbet adı verilen örgütsel toplantılara çağırdığını belirten tanık Kemal Tufan, soruşturma ifadesini doğruladı. Tufan, “Bayram” kod adlı Bekir Koç tarafından aile hayatı üzerine sohbet yapıldığını sözlerine ekledi. Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan ve etkin pişmanlıkta bulunduğu öğrenilen tanık Bekir Koç, sanığın kod adı kullanmadığını, kendilerine sohbet hocalığı yapan Eyüp Akbaba’nın örgütsel anlamda tüm emniyet teşkilatından sorumlu olduğunu anlattı. Sanıklar Ali Ak ile Mustafa Esgin’in duruşmaları ileri bir tarihte görülecek. >> Burcu AYDIN’ın Haberi