FUTBOLDA ELEŞTİRİ FIRTINASI

Porofesyonel futbol maçları sürüyor bütün hızıyla..Hem de pandemiye rağmen..
Seyirci yok..Görevlilerden başka izleyen yom bu maçları:ancak TV’ler harıl harıl naklen yayımlıyorlar maçları..Seyirci olmayınca kimi takımlar temaslı ,coşkun ve agresif futboldan hayli uzaklar..Kavga ve her harekette hakeme itiraz, VAR’a gidiş olağan hale geldi artık..
Süper ligde 12. hafta bitti ..Birinci 2. ve 3. Liglerde de geride kalıyor haftalar bir bir..Her ne kadar maçlar seyircisiz oynansa da futbolseverler heyecan ve ilgilerinden bir şey kaybetmediler..Nitekim 12. hafta sonundaki maç sonuçlarından sonra toz duman oldu ortalık…Liglerdeki pek çok takım yenildi ama,sezon başındaki transferleri,harcadığı milyonlar ve takımın başına getirilen teknik adamlar futbol dünyasının gündemine oturan FB.Kadıköy’de tuş oldu Malatyaspor’a ..Hem de 3-0 ve sahasında üçüncü yenilgi ..FB.futbol tarihinde görülmemiş ,yaşanmamış bir olay bu..
Geçen haftaki Denizli maçında kaleci Altay’ın kurtarışları üç puan getirmişti ama Malatya karşısında oynanan futbol, hiçbir FB taraftarını memnun etmedi..Ve de teknik direktör Erol Bulut hedefe kondu..Nasıl konmasın ..Langabostanspor değil FB.bu..Tek-tak. Ve fizik yönlerden epeyce zafiyet gösteren FB.’nin hocası eleştiri oklarına maruz kaldı..Gazetelerde spor yazarları TV’lerdeki çeşitli programlar yapan eski futbolcu,hakem ve diğer yorumcular delik deşik ediyorlar FB’yi..Örn. “tempolu ve hızlı oyun yok”.Savunma çok hata yapıyor baskı kademe denge zayıf” Pozisyon hataları gırla”Takımın özgüven sorunu var” Ligin en fazla Top kaybeden takımı..” ve daha neler..
Eleştiri bombardımanı yapanların içinde pek çok tanıdığım var..Ve de isabetli atışlar yapıyorlar..Değerli akademisyenler,antrenörler kitabın ortasından sorularla dikkat çekiyorlar..
Erol Bulut’a bu kadar yüklenme oldu; fakat Trabzon’un hocası ve BJK ‘lı Sergen Yalçın pek ıslanmadan kurtuldular bu eleştiri sağanağından…
Bu haftaki maçlardan sonra eleştiri fırtınalarına uğrayan her takımdan antrenörler neler yapacaklar bakalım..?
Futbol bir takım oyunu ..Topu kazanan takım gol atmak için hücum edecek,topu kaybeden takım da gol yememek ve topu tekrar kazanmak için..En alt liglerde olsun en üst liglerde olsun bu akış içinde cereyan eder oyun..Bugün takım halinde futbol ya da takımı kapsayan hareketli futbol diyebileceğimiz kompakt futbol oynamaya çalışıyor takımlar… Kompakt Futbol oynayan bir takım savunmayı da takım halinde yapar, hücumu da. Topu kaybeden takım hızla topun gerisine geçer.. Yani bir takımda herkes savunmacı, herkes hücumcu… Bütün futbolcular, oyundadır ve maç boyunca top ile pozisyonu takip eder. Pozisyon verildiğinde dörtlü savunma yerine takım halinde savunma yapılır. Hücuma çıkıldığında takım halinde hareket edilir. Duran toplarda savunmacılar da ileri çıkar ve gol arar. Top oyunda durmaz, pas trafiğiyle rakip bunaltılır. Oyunda koşmayan futbolcuya yer yoktur. Defanstakiler, ‘Ben topu orta sahaya bıraktım, bundan sonrasını forvetle halletsinler’ diyemez. Hücumcular da takım baskı yediğinde ‘Benim görevim değil, savunmacılar topu çıkarsın’ diyemez.Bu anlayışla savunmaya çabuk geçilmesi ,savunma prensiplerinin uygulanışı,rakip gol yollarının kaptılması, rakip forvetleri çok zorlamakta ,gol yollarını açmak için kaliteli pas trafiğine yol açmaktadır..Kısaca pres altındayken pas trafiği kuramazsanız gol atmak çok zordur..Nitekim “FB.teknik direktörü Erol Bulut, antrenmanlarda alan daraltmaları ve top rakipteyken gösterilecek reaksiyonlar üzerine taktik çalışmalar yaptırarak oyuncuların pres altındayken pas yüzdelerinin geliştirilmesi amaçlanıyor “ diye haber vardı gazete de…Kabul etmek gerekir ki savunma yapmak hücum etmekten daha kolaydır ;çünkü savunma ya geçen takımın ayağında top yoktur.Hücum eden takımın amacı ise topu kaybetmeden gol atmaktır.
Peki kolay mıdır bunları yapmak? Değildir elbet..Kulüplerin futbolculara tanıyacağı maddi manevi imkanlar nisbetinde ve zaman içinde gelişir ,ilerler futbolcu..Burada devreye teknik adamlar,antrenörler girer..Çünkü antrenör futbolcularını hem fizik hem de mental yönlerden geliştirmek için çaba gösterir..Onların yaratıcılık ve hızlı düşünmelerine katkılar sağlar..
İyinin daha iyiye yükselmesi için vardır antrenör”,Deniz ne kadar dalgalı –fırtınalı olursa olsun tekneyi limana ulaştıran bir usta bir kaptan…