Nöbetçi Eczaneler
Son yıllarda özellikle ekonomik yönlerden sıkıntılar yaşayan futbolumuzun sorunları, pandemi nedeniyle daha da arttı.. Harcama limitleri, transfer sorunları, finansal fair play, yabancı oyuncu sayıları, seyircisiz maçlar, eski borçlar ve maçları naklen yayımlayan kuruluş ile ilgili sorunlar futbolumuzu mâli yönden olumsuz etkilemiş durumda.. Kulüpler tüm gelir kalemlerinde kayıplar yaşıyorlar.. Geçen sezonki dört milyar Tl’lik gelirin bu sezon beş milyara ulaşacağı tahmin ediliyordu; ancak tutmadı bu hesap… Pandemiden yaklaşık yedi ay geçti, bugüne kadar yaşananlara bakacak olursak futbolumuzun ekonomik kaybı yüzde otuzları bulacak; bu da yaklaşık 1,5 milyar Tl’den fazla demektir…
Bu sıkıntının sponsor ayağı var bir de.. Pandemi ekonomiyi de küçülttü.. Sponsorluk yapacak şirketler sponsorluk harcamalarını kısıyorlar; reklam giderlerini azaltıyorlar.. Bu olumsuzluk amatör branşları da etkileyeceğe benziyor.. Yüksek ücretlerle transfer edilen futbolcuların kimileri de indirime gitmiyorlar.. Sorun ve sıkıntılar artınca sahaya yansıyan futbol kalitesi de bir hayli düşük…
Avrupa kupalarına katılan ve kadrolarında en az yedi sekiz yabancı bulunan bütün takımlarımız tur atlayamadılar; malumdur ki “Avrupa’da başarılı olalım“ diye alıyoruz yabancı futbolcuları.. Ancak bekleneni veremediler onlar da; hayal kırıklığı…
Bu kadar olumsuzluğun yaşandığı ortamda bekledik ki özellikle Süper Lig takımları gençlere, yerli futbolculara yönelirler,TFF 1. Lig, 2. ve 3. Lig takımları da kendi özkaynaklarına dönerek ekonomik sıkıntılarını atlamak için bir fırsat sayarlar bu dönemi… Ne gezer.. 2020 -2021 sezonuna başlayan takımlarımız başta FB olmak üzere yabancılara kapılarını ardına kadar açtılar… Alt liglerdekiler de geri kalmadılar bu furyadan….
Süper Lig’in ilk dört haftasında 20 yaş ve altında toplam 12 futbolcu süre alabildi.. 21 takımlı Süper Lig için bu rakam hiç de yeterli değil… 1. ve 2. Liglerde de takımlar çekiniyorlar forma vermeye gençlere.. Orada da var birçok yabancı.. Başarı, galip gelme, günü kurtarma ön planda.. Evet yabancı futbolcular, Avrupa maçlarında kurtaramadılar günü de takımları da; ancak ligin ilk dört haftasında oynama süreleri ve gol atmaları bakımından dikkat çektiler.. Süper Lig’de ilk 4 haftada 425 futbolcu forma giymiş; bunların 244’ü yabancı.. 4 haftada atılan 85 golün 61’ini atmış bunlar.. Bu 4 haftada yabancı futbolculara en çok sayıda yer veren takım Fatih Karagümrük; en az da Denizlispor…
Bu dönem değişim için, yeniden yapılanmak için çok uygun bir dönem; özellikle 1.2. ve 3. Lig takımları için..
Peki değişim nasıl olmalı? Sıfırdan mı yoksa yavaş yavaş mı? “Kim yapacak bu işleri? Nasıl olacak?
Aynı uygulamaları yaparak farklı sonuçlara gitmeye çalışan kafalar, yapamazlar bu değişimi ”Boyhana beygiri gibi aynı yerde dönüp duran” bir sistemi değiştirmek, yeniden yapılanmak için uzun vadeli planlar, programlar yapmak gerek..
Değişim, alt yapıdan değil üst yapıdan başlamalı.. Yönetim anlayışları ve kafalar değişmeli.. A takımının yapılandırılması değişmeli sonra da alt yapı… Çünkü önce üretim yapmayı sonra da tüketimi yapabilecek beyinler gelmeli üst yapılara.. Yeri gelmişken belirteyim ki Altınordu kulüp başkanı Mehmet Özkan Bey “alt yapı” yerine “öks” yani özkaynak sistemi diyor buna.. Üst yapının işleyişi alt yapıya da yansıyacaktır… Yapılacak iş, alt yapıdan veya başka takımların alt yapılarından gelenlerin oynayacağı, gelişeceği, dengeli uyumlu ve başarılı bir A takımı oluşturmaktır; aldığınız oyuncuyu kullanmıyorsanız veya kullanamıyorsanız o genci niye alıyorsunuz? O gencin geleceğini de riske atıyorsunuz… Ülkemizde böyle gelişmeyen A takımda fırsat bulamadığı için kaybolup giden yetenekler epey var..
Bunları gören kimi yetenekler, burada sönüp gitmektense ülke dışına gitmenin yollarını arıyor..
Not: Göztepe’nin efsâne futbolcularından ve 1984-85 sezonunda Afyonspor’da antrenörlük eden ve TÜFAD Afyon Şube başkanlığım döneminde toplantılarda biraraya geldiğimiz değerli futbol adamı Nevzat Güzelırmak’ı rahmetle anıyorum..
