Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

GEÇEN HAFTA BAKAN GELMEDİ – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 6 Nisan 2010 Salı 03:00:00
  Alışmıştık neredeyse her hafta bir Bakan’ın gelmesine. Geçen hafta hiçbir Bakan gelmedi. Hüzünlendik. Yalnız hissettik kendimizi. Rutine bağlamıştık oysa.
Her hafta hemen hemen aynı konuları dinlemekten, yazmaktan, çizmekten usanmadık. İlle de bir büyümüz gelsin istedik. Gerçi Afyonkarahisar’daki çoğu gazetecinin tatil gününe rast geliyordu bu gelişler, olsun… Gazeteciler haberi ve hareketi severdi.
Ama bu hafta gelmedi hiçbir Bakan işte. Elinden şekeri alınmış, balona hasret kalmış çocuklar gibi kaldık öylece. Halbuki kendi aramızda espriler bile yapar olmuştuk: Bakanlar Kurulu, ili-mizde toplanıyor, diye.
Bir sonraki Bakan’da buluşmak temennisiyle hazırladık hafta sonu haberlerimizi.
İL İL GEZEN BAYKAL,
AFYON’DA YOK
Tabii gelmeyen yalnızca Bakanlarımız değildi. Ana muhalefet Partisi CHP’nin Genel Başkanı Deniz Baykal da gelmedi bu hafta. Hayırdır, diyenleri duyar gibiyim. Şimdi şöyle:
Cumhuriyet Halk Partisi, Mayıs ayında yapılması beklenen Genel Kurultay’dan önce il kongrelerini tamamlıyor. CHP Genel Merkezi Basın Birimi, “Baykal Samsun’a gitti”, “Baykal, Van’a gitti”, “Baykal Adana’ya gitti” gibi mesajlarla muhabirleri bilgilendiriyor. Hatta Ankara’ya yakın bazı illere CHP muhabirleri de götürülüyor. Ancak “Baykal, Afyonkarahisar’a gitti” diye bir mesaj gelmedi.
Burada “CHP’nin Afyonkarahisar’da alacağı oy belli o nedenle gelmemiştir” denebilir. Doğruluk payı var. Fakat vatandaş, endamını görmediği siyasetçiye nasıl ve neden oy versin? Bu tavrın tam tersi sergilenmeli oysa. Oy alınması zor bölgelerde çalışma yapılırsa Ana muhalefet Partisi, İktidar Partisi’ni zorlayabilir.
İKİNCİ KEZ GELEN EMEKLİ ALBAY
Afyonkarahisar’ın bir önemli konuğu vardı hafta sonunda yine de: Emekli Albay Erdal Sarızeybek. Atatürkçü Düşünce Derneği İl Gençlik Kolları tarafından çağrıldığı konferansta terör ve dış bağlantıları hakkında ayrıntılı bilgi verdi Sarızeybek. “Konuştuklarımın hepsinin belgesi var” dedi ki bu önemli bir iddia. Yalnız, Sarızeybek’in yazdığı bir kitabın, İstanbul’da yürütülen bir soruşturmanın esaslarından biri olduğunu da hatırlamak gerek. O kitaptaki belgeler dayanarak bazı aramalar, gözaltılar ve tutuklamalar gerçekleşti.
Bununla birlikte Sarızeybek’in terörle mücadele konusunda ne kadar deneyimli olduğunu bilmeyen yok. Bu değerli komutanımız, daha önce de Afyonkarahisar’a gelmiş, ancak çeşitli gerekçelerle konferansı iptal edilmişti. Konuşacak adam susar mı? Sohbet toplantısı düzenledi yine susmadı.
Sarızeybek’in hafta sonundaki konferansında anlatılanlar kadar kullanılan üslup da ilgimi çekti. Sarızeybek, önemli gördüğü cümlelerden sonra “Sevgili kardeşlerim, kıymetli büyüklerim” şeklinde hitap etti konferansı dinleyenlere. Güzel bir nezaket göstergesiydi.
İLGİNÇ BİR DİYALOG
Afyonkarahisar’da davetler, geceler, eğlenceler düzenleniyor. Yakın tarihteki bir eğlencede yaşanan diyalogu notladım. Sahnedeki hanım, salandakileri coşturmaya çalışıyor. Ancak salonda pek eğlence havası hâkim değil. Sahnedeki hanım soruyor:
-Eğleniyor muyuz?
Salondan çıt çıkmıyor. Ne alkış var ne de olumsuz bir tepki. Şarkıcı hanım ısrarlı:
-Buradan pek eğleniyormuşsunuz gibi gelmi-yor…
Salon yine sessiz. Hani romanlarda üç nokta ve arkasından ünlemle tarif edilen tepkiler gibi.
Bu sefer şarkıcı hanım umursamıyor:
-Eğlenmeye devam edelim o zaman…
Sahne motivasyonu kalmış mıdır şarkıcı hanımın, bilemem. Ama salonda bu kadar tepkisiz kalınması çok ilginç geldi.
SALONDAKİ TEPKİSİZLİK
Benzer bir durum Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun Afyonkarahisar ziyaretinde de yaşanmıştı. Hisarcıklıoğlu, Vergi Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, işadamlarının yanlış mali düzenlemelere karşı tepki vermemesinden şikayet etmiş ve salona sormuştu:
-Var mı hesap soracak kişi?
Salon yine sessizliğe bürünmüştü. Bu sefer Hisarcıklıoğlu, dayanamamıştı:
-Diğer illerdeki salonlarda en azından birkaç kişi ‘Ben varım’ demişti. Burada o da yok.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER