Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

GELECEĞE IŞIK VEREN PROJE: KADIN KÜLTÜR EVLERİ

Afyonkarahisar’da Kadın Kültür Evleri mucizesi yaşanıyor. Afyonkarahisar Valisi Gökmem Çiçek ile eşleri Sümeyra Çiçek Hanımefendi, ilimize yeni geldikleri dönemlerde Afyonkarahisarlı bir teyze, Vali’yi karşısında görünce derdini anlatmaya başlar. Köyden ilçe merkezine sırf pazarda ürünlerini satmak için geldiğini anlatan teyze, 6 saat boyunca kaldığı ilçede hiçbir ihtiyacını gideremediğini aktarır.
Daha önce görev yaptığı yerleşim bölgelerinde benzer sıkıntıları hep gözlemleyen Çiçek çifti, nasip olur da bir gün Vali olarak görev alırlarsa bu eksiklikleri gidermeye yönelik bir çalışma yapmayı kafalarına zaten koymuşlardır. Gittikleri, gezdikleri her yerde, görevleri ya da tatilleri sırasında gözlemlerini sürdürür, Anadolu kadınının nelere ihtiyacı olduğunu tespit eder, ilçelerde, köylerdeki kadınların üretim safhasına nasıl katılması gerektiğine yönelik fikir biriktirirler beraberce.
Yılların süzgecinden geçen fikirler, Gökmen-Sümeyra Çiçek çiftinin zihinlerinden süzülerek “Kadın Kültür Evi projesi” olarak Afyonkarahisar’da ortaya konulur. Şuhut’ta başlayan projede, 6 ay geçmeden 17 ilçe ve iki beldede 20 adet Kadın Kültür Evi kurulur.
Geçtiğimiz günlerde yapılan tanıtım toplantısında “Ben buna Afyon mucizesi diyorum. Çünkü 7 ay gibi bir sürede bunlar oldu. Afyon’un inançlı kadınları, Afyonkarahisar’ın birbirinden değerli siyasi ve yöneticileri olmasa biz bu fikirleri hayata geçiremezdik” dese de Vali Gökmen Çiçek; geleceğe ışık veren bu proje eşi hanımefendi ve kendilerinin eseridir.
***
Afyonkarahisar Kadın Kültür Evleri, köyden ilçeye gelen kadınların kullanabileceği yerler haline getirilmesi için çalışılıyor. Kahvesini, çayını, yemeğini yiyebildikleri gibi akademik derslere de kültür evinde katılabiliyor Afyonkarahisarlı analar, baçılar… Dini konularda doğru bilgiye ulaşıyorlar. İçişleri Bakanlığı’nın Narkotik Anne projesi kapsamında uyuşturucuyla mücadelede hakkında bilgiler alıyorlar. Eğitimlere 16 bin 860 kadın katıldı ve sertifika aldı bu kadar kısa süre içerisinde. Başka şehirlere de örnek teşkil eden Afyonkarahisar kadın Kültür Evleri, Aksaray, Uşak ve Düzce’ye de örnek oldu, oralarda da benzerleri kuruluyor şimdi. 12 farklı atölyede kadınlarımız üretime geçti. Bakliyat paketleme, çömlek, mantar, peynir, tekstil atölyeleri yoğun çalışıyor. İnternetten de ürünler satılıyor. Elde edilen gelirden öğrencilere burs veriliyor.
Afyonkarahisar’a geldiğinde “Tespit ettiğim en önemli eksiklerimizden birisi Afyonkarahisar Merkez ile ilçelerin ve beldelerin birbiriyle olan bağının zayıflığı. Biz Merkez ile ilçeler ve beldeler arasındaki gönül bağını da güçlendirmeliyiz” demişti Vali Gökmen Çiçek. Kadın Kültür Evleri bunun için de var. Şimdi her ilçe kadınların eğitimi ve üretimi açısından birbiriyle yarış halinde iken, Valilik koordinasyonundaki bu yarış beldelere, köylere de yayılmak üzere. Ardı ardına beldelerde de Kadın Kültür Evleri açılıyor.
Vali Gökmen Çiçek ve eşleri Sümeyra Hanımefendi şimdiden Afyonkarahisar’da unutulmaz bir iz bırakmayı başardılar. Hemen her Valimizin ilimizde kendi ismiyle özdeşleşen en az bir hizmeti vardır. “Şu iş falan Valimizin eseridir” denilen çok konu konuşulur halk arasında. Kadın Kültür Evleri de Gökmen-Sümeyra Çiçek çiftinin Afyonkarahisar’daki unutulmaz bir eseri olarak kalacak inşaAllah… Allah onlardan razı olsun.
***
Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de “O halde önemli bir işi bitirince hemen diğerine koyul. Ve yalnız rabbine yönel.” diye buyuruyor biz kullarına. Şimdi Vali Gökmen Çiçek’in öncelik verdiği ikinci konunun tüm ayrıntılarıyla hayata geçmesinde sıra: Ayazini…
Bahar ayları ile birlikte pandemi şartlarının hafiflemesi bekleniyor ve Afyonkarahisar Valiliği tüm hazırlıklarını buna göre yapıyordu. “Baharda bekliyoruz” çağrıları her fırsatta yineleniyordu.
İşte Bahar geldi çattı…
Ayazini’nde ise hummalı çalışmalar devam ediyor. Yanlış anlaşılmasın, işler bitmedi diye değil. Her kaldırılan taşın altından yeni bir çalışma, her bakılan açıdan yeni bir güzellik, har atılan adımdan yeni bir fikir doğduğu için işler bitmiyor.
Yoksa, 5 ay önceki Ayazini ile şimdiki arasında dağlar kadar fark var. İnanmayan varsa eğer; “Halep oradaysa, arşın burada”
Ayazini sizleri bekliyor.

 

 

GEVŞEDİK GEVŞEMESİNE DE…

 

COVID-19 vaka sayılarında maalesef ısrarlı ve can sıkıcı bir artış var. Sağlık Bakanı’nın “Vaka sayıları 7-8 bin aralığına sıkıştı, düşmüyor, azaltmak için ciddi bir ortak gayrete ihtiyacımız var” cümleleriyle özetlenebilecek uyarısının üzerinden daha 10 gün bile geçmedi ama rakamlar 13-14 bin aralığına yükseliverdi. Sözün özü: Rakamlar korkutucu ve gidiş iyi gidiş değil.
Çünkü “yeniden normalleşme çabaları ve uygulamaları” başlayalı henüz 1 hafta bile olmadı. Ve bu korkutucu artışlarda ise adına “yeni normal” denilen uygulamaların herhangi bir etkisi de söz konusu değil. Bu son uygulamaların etkilerini önümüzdeki pazartesiden sonra net ve açık olarak göreceğiz. Yönetimin kusurları olabilir ama vatandaş olarak “bizde” de hatalar olduğunu görmeli, kabul etmeli, ona göre davranmalıyız. Gevşemek yarar değil, zarar getirir.

 

“GEÇMİŞİN İZİNDE AFYONKARAHİSAR”
KİTABI YENİ ESERLERİN İHYASINA VESİLE OLACAK

 

Afyonkarahisar’da tarihi yapılara yeniden hayat veren isim kim diye sorsanız istisnasız herkes “Mimar Mahmut Ülküer Abi” yanıtını verecektir.
Bugün Afyonkarahisar’ın “tarihi kent dokusu” olarak bilinen bölgelerinde yer alan onlarca binanın tadilattan geçirilmesinde, yüzlerce binanın ise korunma altına alınması ve bugünlerden gelecek kuşaklara ulaşmasında tartışılmaz katkısı bulunan bir isimdir Mahmut Ülküer Abi.
Bu köşede daha önce bahsetmiştik, Mahmut Ülküer Abi’nin yeni bir kitap hazırlığında olduğundan. Afyonkarahisar’ın mimari özellikleriyle ilgili eşsiz bir kaynak niteliğindeki kitap nihayet yayınlandı. Afyonkarahisar Valiliği, Afyonkarahisar Belediyesi ve Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası tarafından yayınlanan 2 ciltlik “Geçmişin izinde Afyonkarahisar” isimli kitap ilimizin tarihi, kültürü, sanat ve mimari varlığı açısından son derece önemli, kalıcı ve kaynak bir kitap olma özelliği taşıyor.
Kitabın tanıtımı için birkaç kez tanıtm organizasyonu düzenlenmiş olsa da her seferinde zorunluluklardan kaynaklı olarak tanıtım organizasyonunu iptal etmek gerekti. O nedenle kitabın yayınlandığından pek çok kimsenin haberi olamadı. Bu nedenle biz kitabın ilk duyurusunu bu köşeden büyük bir memnuniyetle yapalım, başta kitabın müellifi Mahmut Ülküer Abi olmak üzere emeği geçenlere bu vesile ile teşekkür edelim dedik.
İnanıyoruz ki, Mahmut Ülküer Abi ve yakın çalışma arkadaşlarının çabaları ile Paşa Camii nasıl, aslına uygun bir şekilde yeniden Afyonkarahisar’a mal edildiyse, bu kitap ve çalışmalar vesilesiyle kaybolmuş olan tarihi mücevherlerimiz, eski binalarımız yeniden hayata geçirilecektir. Kaybolan tarihimiz yeniden ihya edilecektir.
Bunların en başında Mevlana Hazretleri ile Sultan Alaaddin Keykubat tarafından açılışı yapıldığı bilinen Hisarardı Medresesi’nin geleceğini umuyoruz.
Afyonkarahisar’ın tarihi mirasını gelecek nesillere ulaştırmak adına büyük bir esere imza atan Mahmut Ülküer Abi’ye hemşehrilerimiz adına teşekkür ediyor, sağlıklı, hayırlı ömürler diliyoruz. Kitabın yayınına katkı sağlayan Valilik, Belediye ve ATSO yöneticilerimizi de kutluyoruz.
Afyonkarahisar tarihi açısından önemli bir başka kitap daha yayın aşamasında. Bu vesile ile Hacı Hakkı Özsoy büyüğümüzün anılarını içeren kitabın yayınını merakla beklediğimizi de belirtmek istiyoruz.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER