HAKKINIZI HELAL EDECEK MİSİNİZ?

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın parti bayramlaşması sırasında yaptığı “Sıkıntıya düşen insanlarımız, esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz.” açıklaması ardından, “Hakkımı helal etmiyorum” diyenler ülkenin gündemine oturdu. Twetter’da #hakkımıhelaletmiyorum hashtagi bir anda ilk sıraya yükseldi. Herkes bu fırsatı bekliyormuş gibi içini dökmeye başladı.
Ankara Kahveciler Odası başkanının “19 yıl biz sizlere baktık, bizi 14 ay idare edemediniz. Size hakkımızı helal etmiyoruz” sözü artık bıçağın kemiğe dayandığını gösteriyor.
“Hakkımı helal etmiyorum” diyenleri gördükçe, ülkemiz neden barut fıçısı gibi? İnsanlarımız neden bu hale geldi? 19 yılın ardından insanımız neden sorgulamaya başladı? diye düşünmeden edemiyorum. Vatandaş soru sormaya başladığı zaman arkası gelecektir elbet. Zaten demokrasi helal-haramın ötesinde, yönetenlerin vatandaşlara sandıkta hesap verdiği, vatandaşın özgürce soru sorabildiği rejimin adı değil mi?
O halde bizde vatandaşın kafasındaki soruları çoğaltarak, hakkımızı helal edip etmeyeceğimize karar verelim.
Neden, ülkemde öncelikli aşılanması gereken birçok meslek grubu dururken, turistler gelecek, 2 kuruş döviz verecek diye kendi vatandaşınızı küçük düşürüyorsunuz?
Neden, yandaş müteahhitlere milyarlarca dolar ödeme yapılırken, esnafı, çiftçiyi, sanatçıyı çaresizliğe itip, aç bıraktınız?
Neden, vatandaşlarımıza ekmek teknesini kapattırıp, sokağa çıkarmazken, “lebalep” kongrelerde, cemaat liderinin cenazesinde binlerce kişiyle birlikte boy gösteriyorsunuz?
Neden, bu yıl 1.317.000 yolcu garantisi verildiği halde 4 ayda 61 yolcunun uçtuğu Zafer Havalimanını yapanlardan hesap sormuyorsunuz?
Neden, Suriyeliler PTT önünde maaş kuyruğunda beklerken, ülkemin aç, işsiz, cefakar insanını patates, soğan kuyruğunda bekletiyorsunuz?
“Özelleştirmeden elde edilen 70 milyar dolara ne oldu” diye düşünürken, neden, merkez bankasındaki 128 milyar doların da buhar olup uçmasını tam olarak açıklayamıyorsunuz?
Neden, dünyada pek çok ülkesi sıfır ya da eksi faiz verirken, en yüksek faiz veren, enflasyonun en yüksek olduğu ülkelerden birisiyiz?
Neden dünyanın birçok ülkesinin para birimi dolar karşısında değer kazanırken, bizim paramız en çok değer kaybeden ülkelerin başında geliyor?
19 yıldan beri tek başınıza yönettiğiniz, her istediğinizi yaptığınız bu ülkeyi, kişi başına düşen milli gelir sıralamasında 2002’de dünyada 73. sıradayken, 2020 yılında neden 78. sıraya düşürdünüz?
Neden bizim emekçilerimiz dünyada, haftada 42.5 saat çalışarak, çalışma saatlerinde dünya lideriyken, en az asgari ücrete talim ediyor?
Neden, dünya kadar özelleştirme gelirine rağmen cumhuriyet tarihimizin en borçlu dönemini yaşıyoruz?
Neden, mafya liderine polis koruması verdiniz? Ve neden, bu mafya liderinin beşincisini yayınladığı youtube konuşması, bir anda milyonların ilgisini çekiyor?
Neden? Neden? Neden?
Bu soruları ve daha birçok soruyu sorup, cevapları bulduktan sonra, siz hakkınızı helal ediyor musunuz?
Son Söz; “Helalin hesabı, haramın ise azabı vardır” Hz. Ali