Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

HELALLEŞME Mİ?

Geçtiğimiz hafta bir grupla sohbet ederken konu döndü dolaştı siyasete geldi. Halinden şikayetçi olan genç iş adamına dilim döndüğünce yaşananları ve çözüm önerilerini anlatırken genç iş adamı bir anda “CHP zamanında da kuyruklar vardı. İktidardayken niye yapmadınız” dedi. Yaşı itibariyle 70’li yılları görmeyen ancak okumadığı da belli olan bu genç arkadaşımıza (google üzerinden bulup) kuruluşundan bu yana TC hükümetlerini ve hangi siyasi partinin kaç yıl görev yaptığını gösterdim. Ekte gösterdiğim tabloyu görünce, bir anda durakladı. Şaşırdı. Utandı.
*
Cumhuriyetimizin çok partili hayata geçtiği 1950 yılından bu yana tam 71 yıl geçti. Bu dönemde iktidar olan tüm sağ iktidarlar yaşanan olumsuzluklar nedeniyle nedense hep CHP’yi suçladı. Bu ülkede yaşanan bütün problemlerin anası olarak CHP’yi gösterdiler. Ne zaman işin içinden çıkılamadı, ne zaman gündem sıkıştı, gündemi değiştirmek gerekti “Şu CHP zihniyeti var ya” , “Ezan, din, cami, başörtüsü” diye başlayan cümleler kurdular. Suçu başkasına atarak kendi yetersizliklerini örtmeye çalıştılar.
*
Sanırım 2014 yılıydı. Süleyman Demirel’in yasaklı olduğu dönemlerde Doğru Yol Partisi’nin başında bulunan, TBMM başkanlığı da yapan Hüsamettin Cindoruk CHP İl Başkanlığını ziyarete geldiğinde, bir süre sohbet etme fırsatı bulmuştuk. Cindoruk 12 Eylül öncesi yaptıkları siyaseti gülerek anlatırken “Biz İnönü’nün, asker kaçağı olduğunu söylerdik, halk da buna inanırdı.” dedi ve ardından “Yıllarca CHP’yi dindar olmayan, komünist insanlar topluluğu olarak göstererek Anadolu’dan oy aldık” itirafını yaptı.
Bugün de değişen bir şey yok. İktidardakiler ne zaman başları sıkışsa, karşı tarafla ilgili yalanlara başvuruyor. Daha da kötüsü, okumaktan uzak, geçmişi araştırmayan, duyumlarla hareket eden gençlik de sadece duyduklarıyla yetinip maalesef bu yalanlara kanıyor.
*
Gelin şimdi ekteki tablo bize ne anlatıyor birlikte bakalım.
Türkiye İnönü’nün gayretleriyle1946 yılında çok partili hayata geçmiş, ancak ilk demokratik seçim 1950 yılında yapılabilmişti. 1950 yılından bu yana geçen 71 yılda CHP 2189 gün yani yaklaşık 6 yıl iktidarda bulunmuştur. Tabloya baktığınızda 71 yıllık dönemde sadece bir kez, o da 30 gün süreyle “tek başına” iktidar olduğu görülüyor. Bunun dışında iktidarda hep koalisyon ortağı olarak yer almıştır. Yani çok partili hayatımızın %10’u bile CHP iktidarına tanık olamamış. CHP dışında diğer sol partilerden SHP 4 yıl, DSP ise 5.5 yıl koalisyon hükümetlerinde yer almıştır. Hepsini toplasanız % 20 bile etmiyor. Yani ülkeyi yıllardan beri sağ iktidarlar yönetiyor, ülkeyi krizden krize sokuyorlar ancak yaşananların suçlusu CHP oluyor. Hadi canım sende.
Bu ülke yıllardan beri demokrat ve halkçı iktidarlara hasret kaldı. Önyargılarla büyütülen çocuklar, gençler, sosyal demokrat zihniyetin neler başarabileceğini göremediler, ancak büyükleri tarafından görmüş gibi yetiştirilip “Kindar Nesil” oldular.
Krizden krize sürüklenen, vatandaşları dünyadaki diğer ülkelerin gelişme hızının gerisinde kalan bir ülkeyiz. Son dönemleri bir hatırlayın. Özal Krizi, Çiller Krizi, Erdoğan Krizi. Bu ülkenin çalmayan, çırpmayan, ülkesi ve insanları için çalışan güçlü demokrat iktidarlara ihtiyacı var. Ülkemizin yeni bir başlangıca ihtiyacı var. CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Helalleşme” adımını da bu pencereden değerlendirmek lazım. CHP çok partili dönemdeki topu topu 6 yıllık iktidarında ne günahlar işlemiş olabilir ki. Burada anlatılmak istenen CHP’nin değil Türk Devletinin kendi insanlarıyla barışması, geçmişte yaşananlar için devletin özür dilemesidir. Bu helalleşme asla yakın dönemde yapılan hataların affedileceği anlamına da gelmemelidir. Hata yapanlara cezası yargı önünde verilmelidir.
Kimse ümitlenmesin. Helalleşme başka, hesaplaşma başka.
Son Söz; ‘Liberal demokratım ama sosyal demokrasinin eksikliğini hissediyorum’ Hüsamettin Cindoruk

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER