Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

Herkese göre başka – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 1 Ocak 2013 Salı 02:00:00
  2012’yi tamamladık, 2013’e ulaştık. Kimilerine göre “yılbaşı”, gülme, eğlenme, dağıtma sebebiydi. Kimilerine göre ise “Her Allah’ın gününden bir farkı olmayan” bir gündü dün.
Tercihler çeşitli, alternatif çok. Herkes inancına, meşrebine göre geçirdi 31 Aralık 2012’yi, 1 Ocak 2013’e bağlayan geceyi.
Dedik ya, alternatif çok diye. Mesela alternatifin birisi de Türkiye’nin ilk Sümerolog’u olan 100 yaşına merdiven dayamış Muazzez İlmiye Çığ’ın anlattığı Nardugan…
Nardugan tezine göre bugün bir kısmımızın “gavur adeti”, “bize ait değil” diye karşı çıktığımız yılbaşında çam süsleme geleneği öz be öz Türk geleneğiymiş.
“Herkes çam süslesin. Bu iş doğru” dediğimiz için değil, yılın ilk gününde yılbaşı alternatiflerine bir bilgi daha eklemek için bugün Nardugan’ı anlatalım isterseniz. Şöyle anlatıyor Muazzez İlmiye Çığ bu Nardugan’ı:
“Hristiyanların Hz. İsa’nın doğuşu olarak kutladığı Noel bayramı, Orta Asya Türklerinin yeniden doğuş bayramıdır. Türklerin, tek Tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yeryüzünün tam ortasında bir akçam ağacı bulunuyor. Buna hayat ağacı diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde görebiliriz. Türkler’de güneş çok önemli. İnançlarına göre, gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık’ta gece gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor. İşte bu güneşin zaferini, yeniden doğuşu, Türkler büyük şenliklerle akçam ağacı altında kutluyorlar.
Güneşin yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor. Bayramın adı NARDUGAN. (nar=güneş, tugan, dugan=doğan) Doğan güneş.
Güneşi geri verdi diye Tanrı (Tengri) Ülgen’e dualar ediyorlar. Duaları Tanrıya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar, dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar Tanrıdan. Bu bayram için barınaklar temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar. Yaşlılar, büyükbabalar, nineler ziyaret ediliyor, aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar. Yedikleri; Yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme. Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır, uğur gelir.
Akçam ağacı yalnız Orta Asya’da yetişiyormuş. Filistin’de bu ağacı bilmezlermiş, bu yüzden olayın; Türklerden Hristiyanlara geçtiği ve bunu da Hunların Avrupa’ya ge-lişlerinden sonra onlardan görerek aldıkları söyleniyor. İsa’nın doğumu ile hiç ilgisi yok.”
***
Bizim için sadece “takvim yılının değişmesi” anlamı taşıyan bugünün herkese göre değişik anlamları olduğu kesin. İşte binlerce yıllık tarihten bir örnek sizlere…
Yeni yılınız, yılbaşınız, Mekke’nin fethinin yıldönümü, Nardugan’ınız, nefis muhasebe döneminiz, dününüz, bugününüz, yarınınız kutlu olsun. Mevla 31 Aralık’ta da, 1 Ocak’ta da gönlünüze göre versin…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER