İDEALLERİMİZ OLMALI ve DİRİ TUTULMALIDIR !

Himmet KASAL

Orhun yazıtlarıyla başladı büyüklerimizin uyarıları Ey Türk titre ve kendine gel mesajı Çinlilerin zulümlerine, kalleşliklerine karşı uyanık olmak gerektiğini, vurguluyordu. Binlerce yıl geçmiş ama Çin’in Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine yaptığı baskı ve sindirme siyaseti hız kaybetmeden devam ediyor. Güçlü bir Türkiye, ticari kaygılarından çekinmeksizin bu meseleyi çözebilir.
Yine güçlü bir Türkiye Kıbrıs’ın İsrail-Yunanistan-Kıbrıs Rum Yönetimi- Fransa ve Mısır’ın Kumpasında kalmasına asla izin veremez. Doğu Akdeniz’deki doğalgaz ve petrol kaynaklarına üşüşen emperyalist bölge dışı ülkeleri safdışı bırakır.
Küresel güçlerin emperyalist temsilcileri Türk illerinin, İslam beldelerinin sınırlarını yeniden çizdiler ve çizmeye devam ediyorlar Kudüs işgal altında.
Abbasi halifesinin emriyle Kudüs’ü kurtaran büyük kumandan Selahaddin’in ilk Türk Halifesi, çöl aslanı, Yavuz Selim Han’ın ve peygamberin gerçek halifesi adaleti ile dünyaya diz çöktüren Horasan illerinde İslam güneşini yayan önünden şeytanın kaçtığı koca Hz. Ömer’in şehri Kudüs işgal altında!
Ülkeleri, insanların inanç ve düşünce sistemlerini darmadağın ederek zihinleri bulandıran gayri milli düzenler azınlıkların çoğunluğa tahakküm etmesini de bu bulanık ortamlarda sağlarlar. Millî İrade birlik beraberlik, milli düşünceye sahip nesiller emperyalizmin korkulu rüyasıdır. Korkak ve ümitsiz olmak Müslüman Türk’e hiç yaraşmaz. İnkılapçı bir dinliş ve mücadele ile millet düşmanlarının sonunun geldiğini bize tarihler haykırıyor ve kutlu Nebiye selât ve selam olsun ki o bize ve tüm insanlığa yeryüzünün değişebileceğini ispat etmiştir. Onun karşısında da Pers ve Roma dikiliyordu. Yerde yoksan ordular, Kayzerlerin mülkü, Kisruların sarayları Hakkın darbeleri ile tarihin mezarlığına gömüldüler.
Kıyamete kadar sürecek Hak-Batıl savaşında bizim neslimiz batının sayı ve imkan bakımından üstün olduğu bir devirde dünya ya geldi. Ancak kesin imanla haykırırız ki Siyonizm de kapitalizmde güncel sömürü düzenleri de Kominizmin gömüldüğü çürük sistemler mezarlığına gömülecektir!
Kıbrıs, Kudüs, Türkistan Türk İslam Aleminin kanayan yaralarıdır. Özellikle de Kudüs Hz. Ömer tarafından kalplerinde fetih edildiğinden itibaren 461 yıl, yahut Hıristiyan ve Müslümanların huzur içinde yaşadıkları bir şehir olmuştur. 1099 yılında Kudüs’ü Haçlılar işgal ettiler. Yakıp yıktılar, binlerce insanı kılıçtan geçirerek Latin Krallığını kurdular. 1187 yılında Selahattin Eyyubi tarafından tekrar fetih edilen Kudüs huzuru yaşamaya başlamıştır. Ta ki 1 Cihan harbinde Osmanlı Türk Cihan Devletinin elinden çıkıp emperyalist güçlerce işgal edilinceye kadar huzur, emniyet ve barış içinde yaşadı. Dikkate şayan olanın Osmanlı’nın bunu bir manga askerle sağlamasıdır.
Bir milletin ideallerini küçültmeye imanını çürütmeye, ahlakını yok etmeye yönelik savaş şekli psikolojik harptir. Korkak, ürkek, tembel, aciz ve pısırık nemelazımcı nesiller ortaya çıkıyorsa psikolojik harp kaybedilmiştir.
Üç kıta üzerinde yükselen zafer sancakları, yedi denizde dolaşan zafer donanmaları, küçük bir orta doğu devletine zayıf bir ekonomiye geri bir tekniğe kendiliğinden dönüşmedi. Nihayi tahlilde mutlak galip olan Allah’tır.
Milletimizin uyanması, yöneticilerimizin basiretle hareket etmesi, aramızdaki kırgınlıkların muhteşem Türkiye hedef ve idealinde kaybolup gitmesi ne güzel olur.
Zafer hakkın ve hakla inananlarındır.
Zafer Asımın neslinin yeniden yetişip görevler almasındadır.