Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN

İKİBİNSEKİZYÜZYİRMİ BEŞLİRADOKSANKURUŞ

Asgari Ücret, ülkenin ve çalışanların büyük bir kesimi ilgilendiren bir konu. Yeni yılın gelmesiyle birlikte asgari ücret 2021 yılı için brüt 3 bin 577 lira 50 kuruş, net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak belirlendi. Dikkat edin, ikibin sekizyüz yirmi beş lira, doksan kuruş. Doksan kuruş. Anlayacağınız hesap çok detaylı yapılmış. Yani şöyle de diyebiliriz; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı sayın Zehra Zümrüt Selçuk yaptığı açıklamada 394 Dolar olan asgari ücrete %22 zam yaparak 307 dolara indirdiklerini açıkladı.
Diğer yandan TÜİK tarafından yıllık enflasyon oranının 14,60 olarak açıklanmasının ardından ilk altı ay için memurlara yüzde 7.36, SSK ve BAĞKUR emekli maaşlarına ise yüzde 8,36 zam yapılacak.
Devlet kurumu TÜİK’in resmi rakamlarda oynama yaptığını, gerçekleri halktan sakladığını moda tabirle “rakamları makyajladığını” hepimiz biliyoruz. Biliyoruz da kimse sesini çıkartmayıp kabullenince kazığın ucu her zamanki gibi garibana batıyor. Diğer yandan Yeditepe Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından oluşturulan “Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu” 2020 yılı enflasyonunu %36.72 olarak açıkladı. %14,6 nere, % 36,7 nere. Sizin anlayacağınız pandemi ve ekonomik krizle baş etmeye çalışan dar gelirliler, bu rakamlarla yine yok sayıldı, açlığa, sefalete mahkum edildi.
***
Bu arada CHP’li belediyeler asgari ücret konusunda da yine iktidarın bir adım önüne geçmeyi başardılar. CHP’li Belediyeler 3100 ile 3840 TL arasında asgari ücret uygulayacaklarını ifade ettiler.
***
Asgari ücretliler için bir parantez açmak istiyorum. Asgari ücretle çalışanlar önemli, çünkü toplam ücretli istihdamı içinde asgari ücretli çalışanların oranının en yüksek olduğu ülke Türkiye.
Bütün ücretli çalışanların yüzde 17’si, yani yaklaşık 3,3 milyon işçi, asgari ücretin altında bir ücretle çalışıyor. 1 milyona yakın işçi asgari ücretin yarısından daha az ücretle çalışıyor.
Bütün ücretli çalışanların yüzde 38,3’ünü oluşturan 7,5 milyon kişi asgari ücret ve altında bir ücretle yaşamını sürdürmek zorunda kalıyor. Tüm ücretli çalışanların yüzde 64’ü olan 12,5 milyon işçi asgari ücretin altı ile asgari ücretin bir buçuk katı arasında bir ücret elde ediyor.
Bu rakamlar bize ülkemizde hem asgari ücretlilerin istihdam içindeki payının çok fazla olduğunu, hem de asgari ücret seviyesinin son derece düşük olduğunu, dolayısıyla ucuz işgücünün açlık sınırın altında ücretle çalıştırıldığını gösteriyor.
***
İstanbul Ticaret Odası da yabancı işadamlarına yönelik tanıtım broşüründe “İmalatta saatlik işçi maliyeti Türkiye’de 5,6 Amerikan dolarıyken, Almanya’da bu maliyet 47,2 Amerikan dolardır” diyor. Yani Türkiye iş gücü Almanya’dan dokuz kat daha ucuz, gelin buraya yatırım yapın, az yatırım yapar, çok kazanırsınız diyerek, emek sömürüsünün reklamını yapıyor.
***
Asgari ücretli bir çalışanın 3.577 TL olan brüt maaşı 500,85 TL sigorta primi, 35,78 TL işsizlik sigortası primi, 456,13 TL gelir vergisi, 27,15 TL damga vergisi kesildikten sonra 2.557 TL’ye düşüyor. 268 liralık Asgari Geçim İndirimi tutarı eklendikten sonra da net 2.825 TL’ye yükseliyor.
Asgari ücretten 456 lira gelir vergisi kesen iktidar, parası çok olup ta kazancına kazanç katmak için bankada faize yatıran vatandaştan, elde ettiği gelirin vergisini almıyor. Yani faizi kazancını teşvik ediyor. İşte adalet!
Alın teriyle kazanandan vergi al, oturduğu yerden para kazanandan vergi alma. Bu aslında vergiyi tabana yaymak. Benim saf vatandaşım da bir siyasetçi “vergiyi tabana yayacağız” diye nutuk attığında avuçları kabarıncaya kadar alkışlıyor.
Oysa aslolan vergiyi tavana yaymaktır. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almaktır.
Son Söz; “Kısa çöp uzun çöpten hakkını alır elbette” Hasan Hüseyin Korkmazgil

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti