Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

İKTİDAR-BEYAZ TOROSLAR-KAOS

AKP’nin bugüne kadar aldığı en yüksek oyla Başbakan olan ve ardından istifa ettirilen Ahmet Davutoğlu sessizliğini bozdu. Yeni bir parti kuracağı ifade edilen Davutoğlu konuşmaya başladığında haliyle gündemin ilk sırasına oturdu. Çünkü O, uzun dönem AKP’li Cumhurbaşkanı’nın danışmanı, ardından Dışişleri Bakanı ve nihayet Başbakan’ı idi. AKP’nin ve devletin gizli bilgilerine sahipti. Bildikleri ve anlatacağı çok şey vardı.
Yaptığı konuşmada “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insanyüzüne çıkamaz. Bizi bugün eleştirenler, insan yüzüne çıkamazlar, açık söylüyorum. Nedenmi? Gelin hafızanızı bir yoklayın. İleride bir gün Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman enkritik dönemlerden, aylardan biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olarak yazılacaktır.” dedi. Davutoğlu’nun 17 yıllık AKP tarihinde özellikle bu dönemi seçmesi ilginç değil mi?
Bu sözlerle Pandora’nın kutusunu açıldı. Hafıza-i beşer, nisyan ile maluldür diyereko dönemi kısaca hatırlayalım.
7 Haziran’dan 1 Kasım arasındaki 146 günde neler oldu. Bu süreç 5 Haziran’da Diyarbakır’da gerçekleştirilen HDP mitingine yönelik bombalı saldırı ile başladı. IŞİD’in gerçekleştirdiğisaldırıda 5 kişi yaşamını yitirdi. AKP seçimden, birinci parti çıksa da kurulduğu günden buyana ilk kez parlamentoda azınlığa düştü. “AKP’nin ısrarla seçime parti olarak girmemesimesajını verdiği HDP %13 oy oranına ulaştı. Hiçbir parti tek başına iktidar olabileceği 276 milletvekili sayısına ulaşamadı. CHP % 24,9 oy ile 132 milletvekili, MHP % 16,2 oy ile 80 milletvekili, HDP de %13,1 oy oranı ile 80 milletvekili ile parlamentoya girdi. Tüm seçim döneminde AKP’ye muhalefet eden CHP ve MHP’nin HDP destekli koalisyon kurması, AKP’nin iktidardan düşmesi anlamına gelecekti. Bahçeli 7 Haziran akşamı “AKP, HDP ile koalisyon kursun” ve ardından “Koalisyonu kuran kursun, biz yokuz.” açıklamaları ile koalisyon tüm formüllerine “hayır” diyeceklerini açıkça beyan ederek adeta yaşanacakların haberini verdi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Gel sen başbakan ol” çağrısına, Bahçeli “Sen koltuk tedarikçisi misin?” diyerek koalisyon ortaklığı için tüm kapıları kapattı. TBMM’nin 1 Temmuz’da açılmasıyla Meclis Başkanlığı seçimlerinin son turunda MHP’nin geçersiz oy vermesiseçimi AKP’li Yılmaz’ın kazanmasını sağladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümetikurma görevini halen başbakanlık görevini sürdüren Davutoğlu’na verdi. Davutoğlu, “istikşafi görüşmeyi” iç siyaset literatürüne sokarak CHP ile görüşmek üzere bir komisyon oluşturdu.
Günlerce devam eden sürecin sonunda AKP’den hiçbir aşamada “birlikte hükümet kuralım” teklifi gelmediğini açıklandı.
Bir dizi görüşmelerin ardından “Hükümet kurulamıyor” algısı yaratıldı. Sonrasında ülke tarihinde gözlenen en yoğun terör hareketleri başladı. Ülkedeki bütün terör örgütleri PKK’sı, İŞİD’i, DHKP-C’si, AKP’siz bir dönemin ülke için ne kadar kötü olacağını ispat etmek için adeta yarışa girdiler!
21 Temmuz’daki İŞİD saldırısı ile Suruç’ta 31 kişi hayatını kaybetti. Şanlıurfa Ceylanpınar’da uykudaki iki polis başlarına sıkılan birer kurşunla PKK tarafından şehit edildi. Ve nihayet Cumhurbaşkanı Erdoğan “Çözüm süreci’ni devam ettirmek mümkün değil.” açıklamasını yaptı. 12 Ağustos’ta KCK “demokratik özerklik” ilan etti. Seçimler öncesi kanka olanlar bir anda dümen oluverdiler.
Ardı ardına gelen şehit haberleri üzerine Bakan Müezzinoğlu: “Başkan seçseydik bu kaosu yaşamazdık.” dedi. 19 Ağustos’ta Lice’de 3 şehit. Siirt’te 8 şehit. Şehit kardeşinin tabutu başında isyan eden Yarbay’ın “Düne kadar çözüm diyenler ne oldu da sonradan savaş demeye başladı.” sözleri hala cevabını bulamadı. Bugün, hala bu sözlerin ne anlama geldiğini anlayamadık. 25 ağustos: Şemdinli’de 2 şehit. 4 Eylül, Dargeçit’te 4 polis şehit. 7 Eylül, Dağlıca’da 16 askerimiz şehit edildi. 8 Eylül Iğdır’da 13 polis şehit. Artan şehit sayıları ardından Davutoğlu’nun açıklaması: “Anketlerde yükseliyoruz.” 14 eylül, Şırnak’ta
3 şehit. 16 eylül, 5 polis şehit. 17 Eylül, 29 Eylül, Pozantı’da 2 şehit, 30 Eylül, Hakkâri’de 3 şehit. Ardından İŞİD yine sahnede. Ankara’da barış isteyenler bombalandı. Katliamda 102 kişi öldü. Davutoğlu yine konuştu; “AKP giderse beyaz toroslar gelir.”
Sözde koalisyon görüşmelerinden sonuç çıkmayınca, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Davutoğlu dışında ikinci kez hükümeti kurma görevlendirmesi yapmadı ve 26 Ağustos’ta anayasa gereği yenileme seçimi yapılması kararı verdi. AKP’nin tek başına iktidarı kaybettiği 7 Haziran’dan 1 Kasım’a yaşananların özeti; 167 güvenlik görevlisi, 242 sivil olmak üzere 409 kişi hayatını kaybetti. Yaşananların en iyi özeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “400 vekil verilseydi, bunlar olmazdı” açıklaması oldu. Önümüzdeki günler çok şeylere gebe.
Son Söz; “Gerçeklerin, bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.”

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER