Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

İMAN YAZILARI -7 – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 6 Eylül 2011 Salı 15:29:21
  MÜ’MİN ÇEVRESİNE GÜVEN VEREN
İNSAN DEMEKTİR. (7)
“Fîhi âyâtun beyyinâtun magâmu ibrâhîm(ibrâhîme), ve men dahalehu kâne âminâ(âminen), ve lillâhi alen nâsi hiccul beyti menisteTâa ileyhi sebîlâ(sebîlen), ve men kefere fe innallâhe ğaniyyun anil âlemîn(âlemîne).” (ALİ İMRAN3/ 97)
“Onda apaçık deliller, Makam-ı İbrahim vardır. Oraya kim girerse, güven içinde (emniyet içinde) olur. Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse (bu hakkı tanınmazsa), şüphesiz Allah bütün âlemlerden müstağnidir. (Kimseye muhtaç değildir, her şey O’na muhtaçtır.)”(Ali İmran3/97) (Diyanet İşleri)
“Ve iz cealnâl beyte mesâbeten lin nâsi ve emnâ(emnen), vettehizû min makâmı ibrâhîme muSallâ(muSallen) ve ahidnâ ilâ ibrâhîme ve ismâîle en Tahhirâ beytiye liTTâifîne vel âkifîne ver rukkais sucûd(sucûdi).” (Bakara2/125)
“Hani, biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim’den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e şöyle emretmiştik: “Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun.”(Diyanet İleri)
“Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, elmelikul kuddûsus selâmul mû’minul muheyminul azîzul cebbârul mutekebbir(mutekebbiru), subhânallâhi ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).(Haşr59/ 23)
“O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah’tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.” (Diyanet İşleri) Allah Mü’mindir/güven verendir; güvenilendir.
Bu ayette Mü’min kelimesi “Geven/emniyet veren” anlamında Allah’ın güzel isimlerinden birisi olarak geçmektedir. Yeryüzünde Allah’ın halifesi olarak yaratılan insan da başkalarına güven vermelidir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde:
“Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. ” (Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8)
Kul Euzü İle Allah’a Sığınır/Kendisini
O’na Emanet Eder
“Feizê gara’tel gur âne festeiz billâhi mineşşeyTânirracîm.” (Nahl-98)
“İnnehû leyse lehû sulTânün alel lezîne êmenû ve alâ rabbihim yetevekkelûne.” (Nahl-99)
“İnnemâ sulTânühû alellezîne yetevellevnehû vellezînehüm bihî müşrikûne*(Nahl-100)
Meali:“Şimdi Kur’ân okumak istediğin zaman önce o kovulmuş şeytandan Allah’a sığın. Şüphesiz ki iman edip de Rablerine tevekkül edenler üzerinde o şeytanın hiçbir nüfuzu yoktur. Şeytanın nüfuzu, ancak onu dost edinenlere ve Allah’a ortak koşanlaradır.” (Nahl suresi/98–100)
“EûzübillâhimineşşeyTânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm” “Ben, Allahü teâla’nın rahmeti ilâhiyesinden kovulmuş, tardolunmuş, taşlanmış şeytanın şerrinden, (ve tüm kötülerin ) kötülüklerinden ve vesvesesinden Allah’a sığınırım; Rahman ve Rahim (olan) Allah’ın adı ile başlarım” demektir.
Eûzü İstiâze Ve İlticadır
“İstiâze, Allah’a sığınma, her türlü şer ve şerlilerin şerrinden Allah’a sığınmak demektir.” Müslüman Eûzü’yü okumakla kendisini şeytanın şerrinden, himaye ve korumasında bulundurması için,Yüce Allah’a sığınmış, O’nu kendisine yardımcı ve dayanak kabul etmiştir.
İslâm âlimlerine göre Eûzü, Bir şeyi Allahü teâla’nın hıfz ve eman’lığına (eminliğine-güvencesine), O’nun korumasına ısmarlamaktır.
Kul, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm demekle, kendisini Allah’a teslim etmiş, başta şeytanların, cinlerin, insanların kötülülerinden, hastalıktan, fakirlikten, yanmaktan, boğulmaktan ve akla gelecek her türlü dert ve belâlardan, kalpte doğacak olan kibir, gurur, riya, nifak, şirk gibi kötü huylardan, nefsin kötü ve şiddetli arzularından, bid’at ve sapıklıklardan Allah’a sığınmış, kendisini “EL MÜ’MİN” olan Allah’a teslim ve emanet etmiş olur.
Demek ki Mümin kelimesinin dört ayrı anlamı ve mü’minin dört önemli özelliği vardır.
1.İnanılması gereken şeylere inanan/iman eden insan
2. Allah’a, kitabına ve Rasulüne güvenen insan/Güvende olan insan
3. Kendisine güvenilen insan
4. Başkalarına/çevresine güven veren insan..
Bu anlamların ışığında Mümin; Allah’a ve inanılması gereken şeylere inanan/iman eden, Allah’a Kur’an’a ve Hz. Muhammed’e güvenen, çevresine güven veren ve her konuda kendisine güvenilen insan demektir.

Not: Arapça ayet metinlerini Türkçe harflerle yazarken sad harfi büyük S, peltek zel ve peltek se harflari küçük ve koyu olarak (z,s), s,z harfleri küçük renksiz , Zı harfi büyük Z ile, Tı harfi büyük T, te harfi küçük te, Dat harfi büyük D, dal harfi küçük d ile gösterilmiştir.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER