Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak (EMR-İ Bİ’L MARUF VE NEHY-İ ANİL MÜNKER)

Muharrem Günay 17 Mart 2010 Çarşamba 02:00:00
  (Enfal Suresi, 46) İslamı Yaymak Birlik ve Beraberlik Gerektirir
İslâm’dan ve İslâm ahlakından uzak bir yaşam süren toplumlar, bugün içine düştükleri durumdan kurtulabilecek bir çıkış yolu aramakta; dünyaya barış, huzur, adalet getirecek bir yol gösterici beklemektedirler. Bu yol göstericilik, İslam ahlakını yaşayan kişilerin sorumluluğudur ve tüm Müslümanların bu bilinçle hareket etmeleri gerekmektedir. Nitekim farklı dillerden, ırklardan ve cemaatlerden Müslümanların dünyanın dört bir yanında İslam ahlakını tebliğ etmek için gösterdikleri çaba neticesinde, yeryüzünde Müslümanların sayısı gün geçtikçe daha da artmaktadır. İnsanlık doğruya yönelmeye başlamıştır. Bu ortam içerisinde İslam’a hizmet çabası içinde olan her mümin son derece değerlidir. Hataları, eksiklikleri, bazı yanlışları olabilir; bunlar zamanla giderilebilir.
Kâfirler de Birbirlerinin Dostları ve Yardımcılarıdır
İslam dininin ve İslâm dünyasının hattâ bütün insanların düşmanı olanlara karşı Müslümanların mutlaka birlik olmaları ve güçlerini birleştirmeleri gerekir. Cenâb-ı Hakk, Kur’an’da Müslümanları birlik olmaya çağırıyor:
“Kâfirler de aslında birbirlerinin dostları ve yardımcılarıdırlar. Eğer siz de öyle yapmazsanız, yeryüzünde büyük bir fitne ve fesat çıkar.” (Yani siz Müslümanlar da kafirler gibi birbirlerinizin dostları, yardımcıları velileri olmazsanız, birlik ve beraberlik içerisinde olmazsanız, kendi aranızda yardımlaşmazsanız, yeryüzünde büyük bir fitne ve fesat çıkar.) (Enfal/73)
Bu âyeti kerimede verilen mesajın doğruluğuna hem günümüz hem de tarih şahittir. Gerçekten tarihi incelediğimiz zaman yeryüzündeki ve İslam coğrafyasındaki huzura ve sükun dönemlerinde Müslümanların hem güçlü hem de birlik içerisinde olduklarını görürüz.
Bu gün hem dünyadaki fitne ve kargaşanın hem de İslam dünyasındaki fitne ve karışıklıkların gerçek nedeni yine Müslümanların birlik içerisinde olmayışıdır. İşte Yüce Allah (c.c.) Enfal suresi 73. âyette bu duruma dikkat çekiyor ve biz Müslümanların her zaman birlik içerisinde olmamızı emrediyor.
Kötülüğü Emretmek, İyiliği men Etmek Münafıklık Alâmetidir
Münafıklar kötülüğü emreder, iyiliği men ederler, cimridirler, Allah’ı unuturlar, hak yoldan çıkmış insanlardır. Toplumda kötü söz, fiil ve davranışların yayılmasını isterler, bu onların genel karakteridir. Yüce Allah bu hususu şöyle bildirmektedir.
“Münafık erkek ve münafık kadınlar birbirlerindendir. Kötülüğü emredip iyiliği yasaklarlar, ellerini de sıkı tutarlar. Onlar Allah’ı unutmuşlardır. Şüphesiz münafıklar fâsıkların ta kendileridir” (Tevbe, 9/67).
Yüce Allah bir başka ayette ise iyiliği emretme ve kötülükten men etme ibadetini yerine getirenlerin ahirette alacakları karşılığı şöyle müjdelemektedir:
“Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır. ” (Al-i İmran Suresi, 104)
Mümin Kardeşlerini Uyarmak Müminlerin Görevidir
Hiçbir Müslüman tamamen hatasız ve günah işlemekten uzak değildir. Mümin unutarak, bilmeyerek hata yapabilir. Ancak, müminlerin önemli özelliklerinden biri de hataları üzerinde ısrar etmemeleri; uyarılınca, hata yaptıklarının şuuruna varınca hemen düzeltip doğru olanı be-nimsemeleridir. Allah Kuran’da şöyle buyurmaktadır:
“Ve ‘çirkin bir hayâsızlık’ işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah’tan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları (kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir. ” (Al-i İmran Suresi, 135)
Sahabe-i Kiram ve tâbiîn (Allah hepsinden razı olsun), beş işle meşgul olurlardı: 1) Kur’an okumak; 2) Mescidleri (ibadetle veya servetle) tâmir etmek; 3) Allah’ı anmak; 4) Durmadan emr-i bi’l-mâruf yapmak; 5) Durmadan nehy-i an’il-münker yapmak.
(Devamı yarın)

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER