5 Nisan 2010 Pazartesi 03:00:00
Son günlerin en popüler sorusu “İzmir’i kim yatkı?” Acaba sizin de dikkatinizi çekti mi, bilemiyoruz, ama biz gelin şamatayla başlayalım yazıya;
Valla ben yakmadım!..
Biliyorum ben, içinizden ne geçtiğini. Sakın haa aklınızdan bile geçirmeyin, Allah’tan korkun, nasıl tahayyül edersiniz Ergenekonu 1922’lerde, lütfen biraz ciddi olun, ciddi düşünün biraz…
Türk Tarih Kurumu, Ermeni Araştırmaları Grubu Başkanı Prof. Dr. Kemal Çiçek, kurumun bu konuda kitap hazırladığını, kitapda dönemin Askeri Valisi Kâzım Paşa’nın yaptığı soruşturma sonucu 22 Ermeni’nin yangın çıkardığı bu kişilerin tutuklandığı, ifadelerinde yangını çıkardıklarını itiraf ettiklerini belirtmiştir.
O dönemde İzmir’de İngiliz Konsolosu olarak görev yapan Harry Lamb konuyla ilgili olarak “Benim kanaatime göre İzmir’i Rumlar ile birlikte hareket eden Ermeniler yakmıştır” demiştir.
İzmir Metropoliti Hristomos’un kiliselerde yaptığı konuşmalarda, İzmir’i yakmanın dini bir borç olduğunu servetin Türklere bıraekmaması yolunda telkinlerde bulunduğu bilinmektedir.
Yine o dönemde İzmir’de bulunan Enternasyonel Koleji’nin müdürü Alexander Maclachlan “Yangını Türk askeri kıyafeti giymiş tebdili kıyafet yapmış Ermeniler yaptı” demiştir. Bu kişi bu bilgiyi 25 Eylül 1922 tarihli The Times gazetesine gönderiyor. O dönemde İzmir’de bulunan Yakın Doğu Cemiyeti temsilcisi Mark O. Prentissi San Antonio Express’te 22 Ocak 1923’te verdiği demeçte “İzmir’i Türkler değil Ermeniler yaktı” demiştir.
Yıllar önce okumuş olduğum bizim Selçuk İlçesi’ne bağlı Şirince adlı eski bir Rum köyünde doğan Dido Satiriyu’nun “Benden Selam Söyle Anadolu’ya” adlı roman geldi aklıma. Buram buram tarih ve gerçek kokan bu romanın diğer bir özelliği de bir Rum tarafından çok objektif ve dürüstçe yazılmış olmasıdır.
Dido Sotiriyu’nun doğduğu Şirince adlı turistik köyde eskiye ait sadece harabe halinde kilise kalmış. Köyde kiliseden başka tarihe işaret eden bir iz göremedik.
Kitapda Dido’nun kaleminden;
Ve sen Kör Mehmet’in damadı! Hele sen! Niye öyle tiksinerek bakıyorsun yüzüme? Öldürdüm evet seni, ne olmuş! Ve işte ağlıyorum… Sen de öldürdün! Kardeşler, dostlar, hemşehriler… Koskoca bir kuşak, durup dururken katletti kendi kendini! Anayurduma selam söyle benden Kör Mehmet’in damadı! Benden selam söyle Anadolu’ya! Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin… Ve kardeşi kırdıran celatların Allah bin belâsını versin!…
Şimdi gelelim, İzmir’i Türklerin yaktığını iddia eden bazı aydınlara;
Şu Selçuk’un Şirince köyünde doğan ve yazdığı romanda erkekçe, dürüstçe herşeyi anlatan Dido Satiruyu var ya, siz onun tırnağı bile olamazsınız.
Anadolu’nun bağrında doğan, aslını inkar etmeyen, dürüst Dido Satriyu, sen onurlu bir Rum’sun.
İzmir’i Türkler yaktı diyen bazı Türk aydınları, siz dedelerinizi(!) korumak adına, iyice küçülüyorsunuz.
Son günlerin en popüler sorusu “İzmir’i kim yatkı?” Acaba sizin de dikkatinizi çekti mi, bilemiyoruz, ama biz gelin şamatayla başlayalım yazıya;
Valla ben yakmadım!..
Biliyorum ben, içinizden ne geçtiğini. Sakın haa aklınızdan bile geçirmeyin, Allah’tan korkun, nasıl tahayyül edersiniz Ergenekonu 1922’lerde, lütfen biraz ciddi olun, ciddi düşünün biraz…
Türk Tarih Kurumu, Ermeni Araştırmaları Grubu Başkanı Prof. Dr. Kemal Çiçek, kurumun bu konuda kitap hazırladığını, kitapda dönemin Askeri Valisi Kâzım Paşa’nın yaptığı soruşturma sonucu 22 Ermeni’nin yangın çıkardığı bu kişilerin tutuklandığı, ifadelerinde yangını çıkardıklarını itiraf ettiklerini belirtmiştir.
O dönemde İzmir’de İngiliz Konsolosu olarak görev yapan Harry Lamb konuyla ilgili olarak “Benim kanaatime göre İzmir’i Rumlar ile birlikte hareket eden Ermeniler yakmıştır” demiştir.
İzmir Metropoliti Hristomos’un kiliselerde yaptığı konuşmalarda, İzmir’i yakmanın dini bir borç olduğunu servetin Türklere bıraekmaması yolunda telkinlerde bulunduğu bilinmektedir.
Yine o dönemde İzmir’de bulunan Enternasyonel Koleji’nin müdürü Alexander Maclachlan “Yangını Türk askeri kıyafeti giymiş tebdili kıyafet yapmış Ermeniler yaptı” demiştir. Bu kişi bu bilgiyi 25 Eylül 1922 tarihli The Times gazetesine gönderiyor. O dönemde İzmir’de bulunan Yakın Doğu Cemiyeti temsilcisi Mark O. Prentissi San Antonio Express’te 22 Ocak 1923’te verdiği demeçte “İzmir’i Türkler değil Ermeniler yaktı” demiştir.
Yıllar önce okumuş olduğum bizim Selçuk İlçesi’ne bağlı Şirince adlı eski bir Rum köyünde doğan Dido Satiriyu’nun “Benden Selam Söyle Anadolu’ya” adlı roman geldi aklıma. Buram buram tarih ve gerçek kokan bu romanın diğer bir özelliği de bir Rum tarafından çok objektif ve dürüstçe yazılmış olmasıdır.
Dido Sotiriyu’nun doğduğu Şirince adlı turistik köyde eskiye ait sadece harabe halinde kilise kalmış. Köyde kiliseden başka tarihe işaret eden bir iz göremedik.
Kitapda Dido’nun kaleminden;
Ve sen Kör Mehmet’in damadı! Hele sen! Niye öyle tiksinerek bakıyorsun yüzüme? Öldürdüm evet seni, ne olmuş! Ve işte ağlıyorum… Sen de öldürdün! Kardeşler, dostlar, hemşehriler… Koskoca bir kuşak, durup dururken katletti kendi kendini! Anayurduma selam söyle benden Kör Mehmet’in damadı! Benden selam söyle Anadolu’ya! Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin… Ve kardeşi kırdıran celatların Allah bin belâsını versin!…
Şimdi gelelim, İzmir’i Türklerin yaktığını iddia eden bazı aydınlara;
Şu Selçuk’un Şirince köyünde doğan ve yazdığı romanda erkekçe, dürüstçe herşeyi anlatan Dido Satiruyu var ya, siz onun tırnağı bile olamazsınız.
Anadolu’nun bağrında doğan, aslını inkar etmeyen, dürüst Dido Satriyu, sen onurlu bir Rum’sun.
İzmir’i Türkler yaktı diyen bazı Türk aydınları, siz dedelerinizi(!) korumak adına, iyice küçülüyorsunuz.