Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kamu-Sen’in gündemi terör ve ekonomi

Bu haberin fotoğrafı yok
Kamu-Sen'in gündemi terör ve ekonomi

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Toplantısı Sonuç Bildirgesi’ni kamuoyuyla paylaştı. Sonuç Bildirgesi’nde terörle mücadele ve ekonomik sığkıntılar öne çıktı

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Toplantısı Sonuç Bildirgesi’ni kamuoyuyla paylaştı. Özsoy, “Terörün son bulması; milletimizin birlik ve beraberliği; dostluk ve kardeşliğimizin pekiştirilmesi için tüm sivil toplum kuruluşlarını, siyasi partileri, kişi, kurum ve kuruluşları milli hassasiyetlerimiz doğrultusunda ortak hareket etmeye davet ederken; ülkemizdeki terör ve çatışma ortamının son bulması için üzerimize düşen her türlü görevi Türkiye Kamu-Sen olarak üstlenmeye hazır olduğumuzu bildiririz. Ülkemizin gündemini meşgul eden bir başka konu da tutukluluk süreleridir. Bu çerçevede suçluluğu ispat edilinceye kadar herkesin masum olduğu düşüncesinden hareket edilerek, uzun süreli tutuklamaların cezalandırmaya dönüşmemesi için adalet mekanizması üzerinde gerekli tedbirlerin alınması gerekliliğine inanıyoruz. Geciken adalet; adalet değildir” dedi.
Kadınlara karşı şiddetin engellenmesi gerektiğini, Anayasa değişikliğinde toplumsal uzlaşı aranmasının doğru olduğunu belirten Özsoy, ekonomik durum nedeniyle kaygıların oluştuğunu söyledi. Özsoy, “Son yıllarda uygulanan ekonomi politikalarının özellikle çalışan kesimin taleplerini karşılamaktan uzak kalması nedeniyle işsizlik artmakta, piyasalarda durgunluk yaşanmaktadır. Ortaya çıkan cari açık, özelleştirme gelirlerine, yüksek reel faizin çektiği sıcak paraya ve yüksek borçlanmaya dayalı olarak finanse edilmektedir. Bu yanlış ekonomi politikalarının sürdürülmesi durumunda önümüzdeki dönemde daha da zorlaşacak ekonomik şartlar altında, cari açığın finansmanında güçlüklerle karşılaşılması riski bulunmaktadır. Ancak her türlü olumsuz durumda ekonomik kriz telallığı yapmanın da kimseye bir faydası olmamaktadır. Zira bugüne kadar yaşanan ekonomik krizlerin tamamında işsiz kalan, gelir kaybına uğrayan ve mağdur olan kesim, dar ve sabit gelirliler olmuştur. Bu nedenle hükümetin bir taraftan ekonomi politikalarında yaptığı hataları telafi ederken diğer taraftan da dar ve sabit gelirliler başta olmak üzere ülkemizin tüm kesimlerini muhtemel ekonomik dalgalanmalara karşı güçlendirici tedbirler alması gerekmektedir” diye konuştu.
Toplu sözleşme konusunda da açıklama yapan Erol Özsoy, “Toplu sözleşme esnasında, oluşturulması karara bağlanan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun bağımsız, tarafsız ve kararlarına güvenilir olması Türkiye Kamu-Sen açısından toplu sözleşme sisteminin özü olarak kabul edilmektedir. Kurulun tarafsızlığını ve güvenilirliğini zaafa uğratacak hiçbir girişim kabul edilemez. Bugüne kadar Hükümetle memur sendikaları arasında toplam 9 kez Toplu görüşme yapılmasına rağmen, yalnızca 2 tanesinde mutabakat sağlanabilmiştir. Toplu görüşme süreçlerinde Hükümetin hayata geçirmeyi taahhüt ettiği ve imza atarak tutanak altına aldığı konuların büyük çoğunluğu hayata geçirilmemiştir. Türkiye Kamu-Sen’in mutabakat metinlerinin tam olarak hayata geçirilmesi için yaptığı bütün girişimler karşılıksız kalmış; siyasi irade bildiğini okumuş ve kanunları çiğnemiştir. Konfederasyonumuz, kamuda uygulanan ücret politikalarında adaleti bozan;
Lojmanda oturan personel ile bu haktan faydalanamayan personel arasında ortaya çıkan eşitsizlik,
Ek ödemelerde meydana gelen eşitsizlik, fazla çalışma ücreti ve uygulamalarında ortaya çıkan eşitsizlik, kurumlar arasında farklı ödemelerden dolayı yaratılan eşitsizlik gibi tüm adaletsizliklerin giderilmesi için yapılacak çalışmaların bir an önce başlamasını ve 2008 yılında mutabakat altına alınan madde hükümlerine uyulmasını beklemektedir” ifadelerini kullandı.
Özsoy, şöyle devam etti:
“Anayasa hükümlerinde kamu mallarının kullanımı, kamu yararı ön planda tutularak düzenlenmiştir. Bugüne kadar yapılan özelleştirmelerde kamu yararı ilkesi göz ardı edilmiş, devletimizin kaynakları heba edilmiş, çalışanlarımız mağdur olmuştur. Bu süreçte özelleştirmeler yoluyla 200 bine yakın kamu çalışanı işini kaybetmiş, dondurulmuş ücretlerle farklı kurumlara gönderilmiş, aileler parçalanmış, devlet hizmeti taşeron şirketler eliyle gördürülmeye başlanmıştır. Bu nedenle özelleştirme uygulamalarından bir an önce vazgeçilmesi ve emeği sömüren, ucuz işgücünün bir yolu olarak görülen, güvencesiz ve kayıt dışı istihdama imkan sağlayan taşeronlaşma uygulamasına son verilmelidir.
Sözleşmeli İstihdamına Son Verilmeli; Tüm Sözleşmeli Personel Kadroya Geçirilmeli
Konfederasyonumuzun yoğun çabaları ile geçtiğimiz Haziran ayında bir kısım sözleşmeli çalışanın kadroya geçirilmesi bu yolda atılan olumlu bir adım olmakla birlikte, başta belediyelerde ve il özel idarelerinde çalışanlar olmak üzere, TRT gibi kurumlarının özel kanunları gereği sözleşmeli olarak çalışan personel ile 4/C’li personelin de derhal kadroya geçirilmesi ve sözleşmeli istihdamına son verilmesi bir gerekliliktir. Bu sağlanıncaya kadar, özellikle 4/C’li personelin de aile yardımı gibi sosyal yardımlardan faydalandırılması ve maaşlarının artırılması gerekmektedir.” (Kocatepe)

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti