Kentsel dönüşüm sorunları düzeltir

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar İl Başkanı Dr. Kemal Demirkırkan dün sabah partide haftalık olağan basın toplantısı düzenlendi.
ŞEHİT AİLELERİ
SONUÇ VE ANIT İSTİYOR
Sözlerine geçmiş Kurban Bayramını kutlayarak başlayan CHP İl Başkanı Demirkırkan, bayramda yapılan onca yola rağmen 110’dan fazla kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Bu noktada Kurban Bayramının üzüntülü bir süreci yaşattığını belirten Demirkırkan, “Önceki gün mühimmat deposundan çıkan patlama sonrası hayatını kaybeden 25 şehidimiz için düzenlenmiş bir mevlit ve anma töreni vardı. Bizlerde gerek milletvekilimiz gerekse il ve ilçe başkanları olarak bu törene arkadaşlarımızla beraber katıldık. Gerçekten çok hüzünlenip duygu yüklü anlar yaşadığımız bir törendi. Bu törenden aklımızda kalan iki şey var. Buradan ilgililere bir kez daha seslenmek istiyorum. Vatandaşlarımızın, şehit ailelerinin çağrılarına kayıtsız kalmayalım. Şehit aileleri mahkemenin bir an önce sonuçlanmasını, ailelerin çocuklarının neden öldüğünü bir an önce bilmek istiyorlar. Kimin için öldüğünü bilmek istiyorlar. Sorumluların da cezasını çekmesini istiyorlar. Bu kadar doğal bir isteğe kimsenin kayıtsız kalmaması gerektiğini ben düşünüyorum. Bir diğer istekte önce ki gün şehit babası Ali Taştan tarafından ifade edildi. Beş yıldan beri patlamanın olduğu noktaya bir anıt yapılması isteniyor. Bu konuda herhangi bir şey olmadığını üzülerek gördük. Bu konuda Belediye Başkanı ve Garnizon Komutanını daha hızlı davranmaya, şehit ailelerinin isteğini yerine getirmeye davet ediyorum” dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE BAKAN DEVREYE GİRMELİ
2 Ağustos tarihinde yaptığı basın açıklamasında ki ifadelerini hatırlatan Demirkırkan, “Bizlere sürekli olarak gölet müjdesi veren Sayın Bakanımızdan insanlarımızın sağlığını, şehirleşmeye ve trafiğe olumlu katkı sağlayacak olan kentsel dönüşüm için, ilimizin bu en temel sorununa çözüm bulmasını, gerekli ödeneğin sağlanmasını bekliyoruz. Sayın Bakanımız inşallah Kurban Bayramında bu müjdeyi bizlere paylaşır. Biz de halkımız adına Ona teşekkür ederiz” dediğini aktaran Demirkırkan, “Buradan üzülerek ifade ediyorum Sayın Bakanımıza maalesef teşekkür edemedik. Sayın Bakanımız yine bayram sonrası müjdeler vermeye devam etti. Ancak bayram sonrası değişen bir şey olmadığını gördük. Bu bayramda da yine gölet müjdesi vardı. Ancak şehrimizin en temel sorunu insanlarımıza nefes aldıracak, şehir merkezini rahatlatacak yatırımların yapılması gerekiyor. Bu yatırımların başında da Afyon için kentsel dönüşümün bir an önce başlaması hem trafik hem de çevre sorunlarının düzenlenmesine çok katkı sağlayacaktır. Bunun için Sayın Bakanının devreye girmesinin şart olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
TRAFİK İÇİNDEN
ÇIKILAMAZ HALE GELECEK
Afyonkarahisar’ın çok sıkıntılı bir süreç yaşadığını, yapılmakta olan köprüler nedeniyle şehir içi trafiğin oldukça sıkıştığını belirten Demirkırkan, “Biz buna katlanacağız. Ama bu süreçte alt yapı inşaatı bitmeden, Jandarma kavşağı inşaatına başlanırsa ya da Cumhuriyet Meydanı inşaatına başlanırsa Afyon trafiğinin içinden çıkılmaz olacağı bir gerçektir. Belediye’nin bu konuda gerekli hassasiyeti göstermesi gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“ŞİMDİDEN İSİM
DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞIYIZ”
“Yeri gelmişken bir başka konuya dikkatinizi çekmek istiyorum” diyen Demirkırkan, “İlimizin en köklü, en eski okullarından birisi, Yeşilyol Caddesi üzerindeki Atatürk İlköğretim okulu. Bu okulun yıkılıp yeniden yapılacağı ifade ediliyor. Öncelikle şunu ifade etmek isterim en birinci olarak. Biz bugüne kadar gördük ki yıkılan okulların yenisi yapıldığında ismi değiştiriliyor. Ben buradan açık ve net bugün itibariyle söylüyorum ki bu okul yeniden yapılacaktır. Güzeldir yeni bir bina olacaktır. Ama isminin değiştirilmesine şimdiden karşı çıktığımızı açık ve net olarak ortaya koyuyorum. Eğer ismi değişirse Afyonkarahisar halkı bunun cevabını size verecektir. Onun için buna kimse niyetlenmeye kalkmasın” ifadelerine yer verdi.
ŞKİO’dan BAŞKA ÇÖZÜM ÜRETİLEMEDİ Mİ?
İkinci önemli konunun; Atatürk ilköğretim Okulu yeniden yapılana kadar öğrencilerinin Şemsettin Karahisari Okuluna kaydırılıp burada ikili öğretime geçileceği yönünde duyumlar olarak açıklayan Demirkırkan, “Şemsettin Karahisari Okulu tekli müfredata geçmişti. Şimdi böyle olunca tekrar ikili müfredata yeniden geçecekmiş. Yani sabahlara Atatürk öğleden sonra Şemsettin Karahisari Okulu ya da tam tersi olacak. Atatürk İlköğretim Okulunda bin 300, Şemsettin Karahisari Okulunda bin 700 öğrenci öğrenim görüyor. Toplan 3000 öğrenci. Servisler, anne babalar, veliler vs. Yeşilyol’un o bölümünde her öğlen aynı anda 5 bin kişilik kalabalık bulunacak. Zaten sıkıntılı olan bölge trafiği içinden çıkılamaz bir durum alacak. İlgililer bunu düşündüler mi? Başka bir çare bulmayı düşünemediler mi? Buna başkaca Şemsettin dışında bir çözüm üretemediler mi? Bunu Milli Eğitim Müdürünün dikkatine sunmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
YOLLAR SEÇİM
DESTEĞİNE GÖRE Mİ YAPILIYOR?
Kurban Bayramında şehrin birçok noktasına ziyarette bulunduklarını belirten Demirkırkan şöyle konuştu: “Duble yolların güzelliğinden kazaların azaldığın bahseden AKP İl Başkanı Sayın İbrahim Yurdunuseven ile bir konuyu paylaşmak istiyorum. Bu konuya İGM Başkanımız Salih Sel’e de bir fiil ifade ettim. Gerekli çözüm için destek istedim. Milletvekilimiz Ali Özkaya’nın memleketi olan Dinar’a bağlı Çayüstü köyü ile Cumhuriyet köyü arası asfalt yapılıyor. Gayet güzel. Bu yolun hemen kenarında olan yaklaşık bir kilometre mesafede Karataş köyü yolu asfalt yapılmadı. Acaba nedendir diye düşünürken ben referandum sonuçlarına bir göz atmak istedim. 127 seçmenin yaşadığı Cumhuriyet köyünde yüzde 2.38 evet, 149 seçmenin yaşadığı Çayüstü köyünde yüzde 57 evet, 94 seçmenin yaşadığı Karataş köyünde yüzde 22,5 evet çıkmış. Siz yolları seçimlerde aldığını desteğe göre mi yapıyorsunuz? Vatandaşlarımıza hizmeti size verdikleri desteğe göre mi götürüyorsunuz? Karataş köyünün 1 kilometrelik yolu ne zaman yapılacak? Sayın Yurdunuseven’e sormak istiyorum”
KARABAĞ KÖYÜ SUSUZ
Başka bir örneğin Bolvadin’e bağlı Derekarabağ köyü olduğunu kaydeden Demirkırkan şunları söyledi: “Derekarabağ köyünde yaklaşık 4-5 aydan beri ciddi anlamda susuzluk yaşanıyor. Özellikle son 15 günden beri suyun en çok kullanılacağı Kurban Bayramında köylülerin suyu yok. On beş günden beri köyde su yok. Köylüler koca kurban bayramını susuz geçirdiler. Çeşmeler akmıyor diye tankerle su istediler, gelen tanker yol yokuş diye yukarı mahallelere çıkmadı. Su herkes ulaşamadı. Köye su sağlanması için 16 Nisan’da yapılan ihaleyi kazanan firma 70 günde bitirmek üzere işi aldı. Altı ay olmuş, iş nerdeyse bitmiş ancak su hala bağlanmıyor. Köylüler Bolvadin Kaymakamlığı ile İl Özel İdaresi arasında gidip geliyorlar. Bu köyün su sorunu çözmek o kadar zor mu?”
“ARTIK YÖNETEMEDİKLERİ GÖRÜLÜYOR”
“AKP’nin Türkiye’yi ne kadar kötü yönettiğinin bir örneğini ikisi de aynı ilin Milletvekili olan halef selef Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlarının gösteriyor” diyen Demirkırkan sözlerine şöyle devam etti: “Aslında sadece basın açıklamasını bunu söyleyip bitirmek bile kafamdan geçen düşüncelerden bir tanesiydi. Kurban bayramı sırasında şimdiki Tarım Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba yaptığı açıklamada, ‘Benden önce yolsuzluklar varmış ve usulsüz faturalar ile destekleme alanlar olmuş. Bu geride kaldı, ben bunun takipçisiyim. Erkek olan şimdi yolsuzluk yapsın, göreyim bakayım’ şeklinde bir açıklama yapmıştır. Kısacası şimdiki Bakan bir önceki Bakanı işaret ederek yolsuzluk yapıldığını açıkça ifade etmektedir. Bir önceki Tarım Bakanı Faruk Çelik’de buna ‘Sorumlu siyasetçi ne konuştuğunu bilir ya da varsa bir şey açıkça gereğini yapar’ diyerek cevap vermiştir. Her iki Bakanın basın önünde açıkça yolsuzluk tartışması yapması AKP’nin Türkiye Cumhuriyetini artık yönetemediğinin açık bir görüntüsüdür.”
“DÜŞÜN ARTIK YAKAMIZDAN”
Türkiye’nin Bulgaristan samanına muhtaç hale geldiğini söyleyen M. Kemal Demirkırkan, köylünün buğdayının para etmediği, mazotun 5 liraya yaklaştığı 10 yılda gıda için 120 milyar doların üzerinde tarım ithalatı yapıldığı kaydetti. Demirkırkan, “Bu dönemde devletin iki bakanı birbirini yolsuzlukla itham ediyor olması bu iktidarı ülkeyi yönetemediğinin, vatandaşın derdi ile dertlenmeyip yandaşlarını zengin etmekle uğraştıklarının en büyük delildir. Düşün artık yakamızdan” dedi.
“ÜYE HADSİZLİK YAPMIŞ”
İhsaniye İl Genel Meclisi Üyesi Hilmi Tiril’in Belediye’nin Çay İşletmecisi Nail Azbay’ı işinden etme tehdidi sorulan Demirkırkan görüşlerini şu şekilde ifade etti: “Sözü edilen işletmecisi Nail’i hepimiz tanırız. Sözünün eri bir insandır. Genel olarak çalıştığı dönemde yaptığı haberlerin altına imzasını attığımız doğruluğuna inandığımız bir arkadaşımızdır. Olayın içinde değildim. Nasıl yaşandığını bilmiyorum. Nail benim güvendiğim arkadaşlarımızdan birisidir. Şimdi de başka bir işle uğraşıyor. Allah rast getirsin. Bence de büyük bir kayıp Afyon basınında hakikaten renkli güzel kalemlerinden birisiydi. Kitap da yazmıştı. Yaşanılan olay gerçekten üzücüdür. Bir kere İl Genel Meclisi Üyesi hadsizlik yapmıştır. Racon kesmek sadece Cumhurbaşkanının görevidir. Bu açıklandı. Bu ülkede racon kesilecekse Cumhurbaşkanımız keser. Ben bir gazeteci, bir çay işletmecisi başka kim olursa olsun herkesin karşıdakinin yaptığı işe saygı duyması gerektiği inancındayım. Bu yüzden yaşananları çok olumlu karşılamadım. Herhalde İl Genel Meclisi Üyesi yaptığı hakaretten dolayı üzüntü duyup özür dilemiştir diye düşünüyor, en azından bunu umuyorum. Kendi adıma en azından bu tür şeyleri yapmamaya insanlara insan oldukları için değer vermek gerektiğine inanarak bunu yaşayan bir insan olduğumu düşünüyorum.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Davanın sonuna kadar takipçisiyiz

Kocatepe Gazetesi muhabirinin mühimmat depo patlaması davasının takip edip etmeyeceklerini sorusunu cevaplandıran Demirkırkan, “Tabii ki davayı takip edeceğiz. Davanın Afyon’a geldiğini duydum. Bilindiği üzere daha önceki süreçte Ahmet Bey komisyonun içindeydi. CHP tarafından görevlendirilmişti. Geçtiğimiz dönemde olay FETÖ’ye yıkıldı. Bu dönemde bilindiği üzere savcılar ve hâkimler değiştirildi. O dönemde Milletvekilimiz Burcu Hanım da müdahil olmak adına parti adına görevlendirildi. Bu davayı takip etti. Bundan sonraki süreçte dava Afyon’da görüldüğünde biz bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız. Türkiye’nin son dönemde yaşadığı birçok sorunun aslında cevabının ben kendi adıma bu patlamada olduğunu düşünüyorum. Devam eden bir dava için bu kadar iddialı konuşmak doğru değil ama Ahmet bey ve Burcu hanımdan yaşananların C4 patlayıcıların bulunmasından da yola çıkarak basına yansımıştı. Bu iş hakikaten çok karışıktır. Sanıldığı kadar basit, sanıldığı kadar kaza ile ortaya çıkan bir olay gibi gözükmüyor. Bizim tek dileğimiz kaybettiğimiz 25 şehidimizi niye kaybettiğimizi bilelim. Bunun altında ne var? Bir çapanoğlu varsa mutlaka ortaya çıkarılmalıdır ki ailelerin içi, şehitlerin ruhu rahat etsin.”