Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Agah Bıyıkoğlu

KIŞ GÜNLERİNDE FUTBOL

Böyle bir kış yaşamadık yıllardır.. En uzun, en soğuk, en karlı yağmurlu ve buzlu bir kış içindeyiz.. Uzun yıllardır yeterli derecede yağış olmadığı için yarılan tarlalar, topraklar memnun, yarım yamalak su tutan barajlar doluyor, yüzü gülüyor, köylümüzün… Şikâyet yok, “Bereket bereket” diyoruz.. Son birkaç yılın en sert ve en karlı kış günlerini yaşıyoruz. Yaklaşık üç aydır karla kaplı dağ taş… “Her yerde kar var”…
Çocukluğumuzun ve ilk gençlik yıllarımızın kışlarına benzer bir kış içindeyiz 2022 yılının ilk aylarında..
Sabahın erken bir saatinde pencereden bakıyorum. Sokak lambasının solgun ışıkları arasından yoğun bir kar yağışı, sert bir rüzgar altında sağa sola uçuşan kar taneleri… Hıdırlık gri bir örtü ile kaplı sanki. “Okullar yine tatil, yine ertelenir maçlar” diye düşünüyorum. Bir yandan da aklıma kar şiirleri geliyor. “Beyaz, ipek gibi yağdı kar” der bir şiirinde Ataol Behramoğlu; fakat yağan kar ne ipek gibi ne de “lapa lapa”… Toz gibi, ince talaş gibi, dağılıveriyor hemen ele alınca…
Kar şiirleri içinde “Elhân-ı Şitâ”nın (Kış şarkısı, kış nağmeleri) yeri bir başka…
“Eşini gâib eyleyen bir kuş /Gibi kar./Geçen eyyâm-ı nevbahârı arar… Karlar/Ki/ Semâdan düşer düşer ağlar.”
Küçük kızıma Elhân adını verişimde Cenap Şahabettin Bey’in bu ünlü şiiri etkilemiştir beni…
Ve Ahmet Muhip Dranas :
“Kardır yağan üstümüze geceden,/Yağmurlu, karanlık bir geceden,/ Ormanın uğultusuyla birlikte/
Ve dört nala dümdüz bir mavilikte/Kar yağıyor üstümüze inceden.” dizeleriyle yıllardan beri yaşıyor belleklerde “KAR” şiiriyle…
“KAR YAĞIYOR” şiirinde Nazım Hikmet:
“Kar yağıyor karanlıklara./ Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum/Kar…/ Üflenen bir mum gibi söndü bütün ışıklar./ Ve şehir kör bir insan gibi kaldı./ Altında yağan karın“ dizeleriyle yılların ötesinde kalan kışlara götürüyor bizi…
Serde edebiyat öğretmenliği var ya, edebiyatla beslenmiş bir kişiyim ya, bilge kişi Nurullah Ataç “Edebiyat, içe işleyen bilgidir” demiş ya; bir yandan da düşünüyorum bu yazıyı yazarken; yazı insanın bulduğu harika bir iletişim aracı, duygularımı, düşüncelerimi ve bugüne kadar edindiğim bilgi ve deneyimlerimi aktarıyorum yazıyla.. Düşünce ve duygu dünyamı oluşturan ana etken yazı..
“Kar buz, soğuk yüzünden maçlar erteleniyor” “Amatör takımlar antrenman yapamıyor böyle günlerde” diyecek oldum, nereden nereye geldik… Yoğun kar yağışı futbol sahalarını kaplayınca futbol maçları da erteleniyor doğal olarak.
Yıllar önce kar mı yağdı hemen Köy Hizmetleri’nden önünde kepçe olan dev bir paletli araç gelir ve kısa sürede sahayı temizlerdi; çünkü o zamanlar topraktı futbol sahaları. Şimdi ilçeler dahil bütün sahalar doğal çim veya yapay çim… Eski yöntemlerle “lambur lumbur” temizlenmiyor sahalar kardan.. Kar temizlemek ayrı bir özen ve ustalık işi. Çimleri ezmemek için lastik tekerlekli temizleme araçları kulanılıyor. Futbol sahasının kıyılarına, tel örgülerin önüne kürünen karlar erimeye terk ediliyor.
Deplasmana gidecek takımların çekeceği sıkıntılar, trafik sorunları da erteleme kararına yol açıyor. Yoğun kar yağışı nedeniyle profesyonel takımların maçları pek ertelenmiyor artık. .Gelişen teknoloji ve işlevsel araçlar sahaları kısa sürede temizliyor, maçlara hazır hale getiriyor; BAL takımlarının maçları bile ertelenmiyor kar kış yüzünden; ancak on bine yakın futbol takımının dokuz binden fazlası amatör…
Amatör takımlardaki futbolcularının yüzde doksanı lise ve üniversite öğrencisi, profesyonel takımların alt yapılarındakiler de öyle; dersler, kurslar, sınavlar yüzünden istenilen verim alınamıyor..
Başka bir sorun da BAL maçlarıyla yerel amatör maçların aynı tarihlerde bitirilmesi.. BAL maçları oynanıyor; yerel Süper Amatör Ligler erteleniyor kar kış yüzünden… Bu açığı telafi etmek için hafta arasında gece maçları programlanıyor.. Yerel Süper Amatör Liglerde oynayan öğrenci, işçi, gece çalışan, köydenlerden, uzak yerlerden gelen futbolcular nasıl çıkarlarsa çıksınlar sahaya..
Futbol hazırlık dönemlerinin yaz aylarında başlaması, müsabaka döneminin neredeyse eylül ayını bulaması yerine, bütün bir sezonun martta nisanda başlayıp ekim kasım sonunda bitirilmesi artık çok zor değil… Ülkemizdeki stadyumların –sahaların hemen hepsi ışıklandırılmış durumda olduğu için yaz günleri maç yapmak daha cazip..
Üçüncü ligler, BAL, profesyonel takımların akademi ve gelişim ligleri ile yerel amatör liglerin yaz aylarında oynatılması futbolumuzun geleceği açısından daha makul olacağını düşünen nitelikli insanlar oldukça fazla…
Futbol kültürü insan ürünüdür; sorunlar da vardır çözümler de.. Özellikle de amatör futbolda … Unutmayalım ki sorunların üstesinden gelebilme becerisi ve gelişme, ilerleme, nitelikli insanlarla mümkündür..

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER