Kış kapıda, gel de düşünme

7 Ekim 2010 Perşembe 03:00:00
  Dün Meteoroloji Genel Müdürlüğü açıklamada bulundu. Hafta sonundan itibaren soğuk ve yağışlı havaların etkisini göstereceği bildirildi. Milleti kış telaşı sardı.
Afyonkarahisar’da ise kış telaşı daha bir başka yaşanıyor. Nedeni ise adeta bir şantiyeye dönen cadde ve sokaklar.
Afyonkarahisar kent merkezinde AFJET, doğalgaz, su şebekesi çalışmaları nedeniyle kazılmadık cadde ve sokak kalmadı. Hangi caddeye, hangi sokağa gir-seniz önünüze ya iş makinası çıkıyor, ya da yol kapalı levhası.
Açık olan yollarda ilerlemek ise hem yayalar hem de araçlar için ayrı bir beceri istiyor.
Hal böyle olunca insanlar düşünmeden edemiyor; “Bu işin yazı böyleyse, kışı nasıl olur acaba?” diye.
Teknik olarak bilgiye sahip olmamakla birlikte AFJET’in şehir merkezindeki çalışmalarının bir süre daha süreceği görülüyor. Elbette AFJET kapsamına yeni alınan bölgelerde boruları döşemek için bir çalışma yapılması gerekiyor. Elbette çalışmalar tamamlanınca bu bölgelerde ısınma daha karlı olacak. Elbette hava kirliliğine karşı büyük bir aşama kaydedilmiş olacak. Ama tüm bunlar bugünkü sıkıntıların görmezden gelinmesini sağlamıyor. Sadece acısını biraz hafifleti-yor desek yanılmış olmayız herhalde.
Doğal olarak bu çalışmaların ardından yol seferberliği gerekiyor. Kış kapıya dayandı. Borular ne zaman döşenecek, yollar ne zaman tamir edilecek? Kış memleketi olan Afyonkarahisar’da vatandaşın mağduriyetini en aza çekmek açısından daha uygun bir planlama yapılamaz mıydı?
Günlük yaşamda insanların öncelikli gündem meselesi bu. Dört dörtlük olan Kent Ormanı da, sokaklara isim tartışmaları da, Anayasa tartışmaları da bu gündem maddesinin gölgesinde kalıyor.
Afyonkarahisarlılar tozsuz, çamursuz, çukursuz, gürültüsüz bir kent özlemindeler. Sıcak konutlarda geçirilmesi planlanan kış da unutulmamalı elbette….
Geziler artık daha anlamlı
Geçen hafta bu sütunlarda Milli Eğitim Bakanlığı öncülüğünde başlatılan Cumhuriyet Gezilerinde yaşanan “alan kılavuzu” sorununa işaret etmiştik.
Yurdun dört bir yanından “Cumhuriyetin kazanıldığı toprakları” görmek için ilimize gelen öğrencilerin ve onlardan oluşan konvoyların ili-mizde yaşadıkları sorunları dile getirmiştik. Öğrenci gruplarına liderlik eden öğretmenlerin ve tur sorumlularının Büyük Taarruz ya da Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmadıklarını, hatta anıt ve şehitliklerin yerlerini dahi bulmakta zorlandıkları anlatarak “Baktığı tepenin ne olduğunu, geçtiği vadinin neresi olduğunu, orada nelerin yaşandığını anlatacak birisi olmayınca öğrencilerin “Cumhuriyet Gezisi”, “dağa bayıra bakma” gezisinden öteye geçemiyor. Meydan otobüs şoförlerinin bilinçsiz ya da maksatlı yorumlarına kalıyor” demiştik.
Dün Afyonkarahisar Valiliği’nden yapılan açıklama ile bu konu hakkında düzenleme yapıldığını öğrendik.
Afyonkarahisar Vali Yardımcısı Gökhan Veli Kişioğlu 12 kişiyi geçen grupların “korunan alanlara” girişlerinde kendi bünyelerinde rehber bulundursalar dahi alan kılavuzu almalarının zorunlu hale getirildiğini açıkladı.
Daha önce kendi bünyelerinde rehber bulunan ziyaretçi ya da gruplar alan kılavuzu almaya gerek duymuyorlar, yarım yamalak bilgilerle güzelim organizasyonu yararsız hale getiriyorlardı. Şimdi yapılan “ziyaretçiler veya etkinlik düzenleyen acenteler, kendi bünyelerinde rehber bulunsa dahi korunan alanlarda yapılacak ziyaret ve etkinlikler için alan kılavuzu almak mecburiyetindedirler” düzenlemesi ile bu işin eğitimini almış, alanın her köşesini karış karış gezmiş, Afyonkarahisar’da yazılan destanının anlamını ve değerini bilen, anlatan kişiler gelenleri bilgilendirecek. Bu bilgilendirmeyi yapanlar küçük miktarlarda kendilerine de katkı sağlayacaklar.
İlimiz için önem taşıyan bu organizasyonun daha sağlıklı işlemesine vesile olanlara, katkıda bulananlara teşekkür ediyoruz.