Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Köprüler Afyon’daki teleferiğe uyarı olmalı”

SP Merkez İlçe Başkanı

SP Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Osmangazi Köprüsü’nün maliyetlerinin Afyonkarahisar’da yapılması düşünülen müşteri garantili telefeferik için bir uyarı olmasını temenni etti

 

Saadet Partisi (SP) Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan, yaptığı yazılı basın açıklamasında koronavirüsün yok olduğu ve kısıtlamaların tamamen kalktığı günleri görmeyi de ümit ettiğini belirtti.
“KÜLTÜRE UZAK İSİMLERE BAKANLIK VERİLİYOR”
Arslan açıklamasının devamında Kültür ve Turizm Bakanının İstanbul’un fethini “işgal” olarak tanımlamasını eleştirdi. Arslan, “Bir tur firmasının da sahibi olan ve ticaret hayatında Yunanistan tarafından işgal edilen adalarımıza turist taşıyan ama bakanlık koltuğunda ülke turizmine hizmet etmek durumunda kalan Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy, İstanbul’un fethine ‘işgal’ diyerek büyük bir gaf yapmıştı. Aynı Bakan’ın şimdi de içkili masalardaki eğlence görüntülerinin ortaya çıkması, Kültür Bakanlığı turizmin çatısı altında olunca ve sürekli kültürümüze uzak isimlere bakanlık koltuğu emanet edilince kaçınılmaz son da bizleri bekliyor gibi görünüyor. Allah sonumuzu hayretsin.” dedi.
“KÖPRÜLER AFYON’DA Kİ
TELEFERİK İÇİN ÖRNEK OLMALI”
Bir milletvekilinin açıklamasında, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün 3 günlük bayram tatili nedeniyle maliyeti en az 7,8 milyon lira ve Osmangazi Köprüsü’nün maliyeti ise en az 64,2 milyon lira olduğunu belirtti. Arslan sözlerini şöyle sürdürdü: “Hazineden ödenecek bedel ise böylece en az 72 milyon lira oldu. Geçmediğimiz köprünün hatta sokağa çıkmanın yasak olduğu günlerde bile parasının nasıl bizden çıktığının açık bir göstergesidir. Şehrimizde yapılması düşünülen müşteri garantili tele feferik için bir uyarı olur inşallah.”
“YASSI ADA AÇILIŞINA DARBENİN ÖNCÜ PARTİSİ DAVET EDİLDİ”
27 Mayıs darbesi ile hatırlanan Yassı Ada’nın, “Demokrasi Adası” olarak düzenlenerek açıldığını ifade eden Arslan, “Yassı Ada eski haline göre hem tarihi, hem de yeşil alan olarak çok daha kötü durumda olan adanın açılışına sadece iki partinin davet edilmiş olması, adındaki demokrasiye yakışacak bir durum değildir. Zamanın en büyük darbe mağduru merhum Adnan Menderes’in partisi bile davet edilmezken, darbenin öncü isimlerinden merhum Alparslan Türkeş’in partisinin davet edilmesi nasıl açıklanabilir. Demokrasiye yakışmadı. Yassı ada hala yaslı.” diye konuştu.