Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN

10 KASIM – 15 TEMMUZ

15 Temmuz darbe girişimi bir daha asla yaşamak istemediğimiz kötü bir anı olarak kalsın istiyoruz. Darbe girişiminde 249 kişi yaşamını yitirmiş, yüzlerce kişi yaralanmıştı. Darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar hepimiz açısından malum ama öncesi!…
Darbe girişimi sonrası ülkedeki tüm siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, sendikalar vs. tarafından darbe lanetlenirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu girişim için ilginç bir cümle kuruyordu: “Bu tanrının bize bir lütfudur”.
Ardından ilan edilen OHAL ve yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler.
FETÖ tarafından yapılan 15 Temmuz darbesi, ardından AKP tarafından ilan edilen OHAL sonrası bilanço çok ağır oldu. Darbe sonrası ülkenin üzerinden adeta bir silindir geçti. Silindir hala ileri geri hareketlerle ülkemizin üzerinde dolaşmaya devam ediyor.
“Türkiye’de zaten pek olmayan demokrasi ile yargı bağımsızlığının kırıntıları da tümüyle yok edildi. Hukuk ve hatta kanunlar bile ortadan kalktı.”
15 Temmuz darbesi sonrası devletin tüm kurumlarında yerli yersiz, sürekli bir 15 Temmuz hatırlatması ihtiyacı durumu ortaya çıktı. Görünen o ki, ya da en azından hissedilen o ki, bu davranış iktidarın kurum ve kuruluşları zorladığı bir proje.
Televizyonlarda sürekli olarak yayınlanması zorunlu kamu spotları, belgeseller, haberlerin yanı sıra özellikle resmi bayramlarda yapılan törenlerde, anmalarda sık sık 15 Temmuz hatırlatmaları ile karşılaşıyoruz.
Okullarımızın neredeyse tüm duvarları 15 Temmuz resim ve sloganları ile dolduruldu.
***
Geçtiğimiz 10 Kasımda, tüm il protokolünün de hazır bulunduğu, Atatürk’ü Anma etkinliği için Rehberlik ve Araştırma Merkezinde yapılan törenlere katıldık. İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Ahi Evran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından hazırlanan ve sunulan törenin son kısmında 15 Temmuz gecesi yaşanan anların fotoğraflarının, Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz sözleri ile birlikte sunulmasına hiç anlam veremedim. Yetkililer nasıl bağlantı kurdu anlamak güç. Bu resimlerin aralara serpiştirilmesi ile bir algı mı oluşturmak isteniyor acaba. Yapılmak istenen her neyse bence ters tepiyor.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki nerden gelirse gelsin, kim yaparsa yapsın her türlü darbeye ya da girişimine karşıyız.
Ancak yerli yersiz, her gün her dakika propaganda amaçlı olarak yapılan bu hatırlatmaların hangi amaca hizmet ettiğini söylemek zor.
Acaba yaratılmaya çalışılan kahramanlık mitinin gürültülü bir sunumu mudur?
Yapılan şey, tüm darbe gerçeğinin içini boşaltmaktadır. Yapılan şey bir tarih yazıp, kafaları karıştırmaya çalışmaktır.
Unutmayalım ki, FETÖ bu hale kendiliğinden gelmedi. Ülkemizin kuruluşu sırasında da birçok ayaklanmanın sorumlusu cemaatler değil miydi?
Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur” düşüncesiyle Hilafeti kaldırdı, Tekke ve Zaviyeleri kapattı, Tevhit-i Tedrisat kanunu gibi yasaların yürürlüğe soktu.
Bu özel günde yapılan yersiz propaganda anlayan için, geleceği öngörebilen, hiç kimse ya da kuruluş tarafından aldatılamayan Gazi Mustafa Kemal’in dehasını ortaya çıkarmaya yaramıştır.
Son Söz; “Bir insana yalan olsa bile bir söylemi sürekli tekrarlarsanız, o söylemin nereden geldiğini unutur ve kendi fikri gibi benimser ve savunur” Goebbels

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti