130 bin Alman KOBİ’si Türkleri bekliyor

8 Ekim 2015 Perşembe 03:00:00
  Almanya Ekonomi Konseyi Alman-Türk Ekonomi ve Çalışma Komisyonu Başkanı, Sosyal İşler, Kadın Aile Sağlık ve Uyumu Eski Bakanı Aygül Özkan geçtiğimiz hafta sonu TOSYÖV’ün konuğu olarak Afyonkarahisar’day-dı.
Alman KOBİ’lerinin dünya genelinde kabul gören başarı durumunu anlatmak ve Alman KOBİ’leri ile Türk KOBİ’leri arasındaki işbirliğini geliştirmek amacıyla ilimize gelen Bakan Özkan son derece önemli tespitlerde bulundu.
***
Aygül Özkan’dan önce toplantıda söz alan AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ürün de Almanya ve Türkiye üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Kendisinin de Almanya’da büyümüş birisi olduğunu, ailesinin ve yakınlarının halen Almanya’da yaşamını sürdürdüğünü hatırlatan Ürün, “Almanya’dan öğreneceğimiz çok şey var” tespitinde bulundu. Nasıl ki, Almanya önce kendi iç barışını sağlayıp, sonra Avrupa genelinde barış ortamını sağlayarak, AB’nin temellerini attıysa, Türkiye’nin de önce kendi iç barışını sağlayıp, sonrasında bölgesinde barışı kurabileceğini anlatan Ürün, “Geçmişte bu aziz millet bunu yapmıştır. Bu nedenle Almanya benim için çok yüksek, çok önemli bir örnektir” dedi.
***
Aygül Özkan ise özellikle mesleki eğitim konusunda yapılması gerekenlere dikkat çektikten sonra Türk KOBİ’leri için ve hatta Afyonkarahisarlı yatırımcılar içen önemli denebilecek sözler sarfetti.
Önce mesleki eğitim konusundaki değerlendirmelerine göz atalım. Almanya, 50-60 yıldır uyguladığı mesleki eğitim sistemini başarıya ulaştırmış. Yani Türkiye denenmiş, başarıya ulaşmış bu sistemi örnek alabilir.
350, evet tamı tamına 350 meslek branşında mesleki eğitim veriliyormuş Almanya’da. Şimdi birimize “10 meslek say desek” zorlanırız belki. Adamlar 350 ayrı meslekte mesleki eğitim veriyorlar.
***
Bizim iş dünyamızın en büyük sorunlarından birisi ara eleman sorunu değil midir?
“İşsizlik yok, iş beğenmeme var” sloganı herkesin dilinde, öyle değil mi?
İşte, Alman mesleki eğitim sistemi kalifiye eleman ihtiyacının üniversite mezunları ile karşılanamayacağını baştan kabul etmiş. Ara eleman ihtiyacına mesleki eğitimle çare bulmuş.
Türkiye’de bu sistemin canlı örnekleri de mevcutmuş. Örneğin Daimler, Bosch gibi Türkiye’de üretim yapan Alman firmalar Almanya’nın bu sistemini ülkemizde uyguluyorlarmış. Gidip, görmek için Almanya yollarına düşmeye gerek yok yani…
***
Sonrasında Alman KOBİ’lerinin başarısının sırrını anlatmak için kısa formüllemeler yapan Aygül Özkan, bu formüllemeleri şöyle sıralıyor:
Almanya’da çalışma saatleri gerçekten “çalışma saatleridir”
Hedef odaklılık ve doğrudan iletişime önem verilir. Çalışanlara “Şunu saat ikiye yetiştirirsen iyi olur” denmez. “Bu ikide bende olsun” denilir.
Almanların iş dışında bir hayatı vardır. İş saatinde tamamen iş yapılır, iş saati dışında ise kültürel, sportif, sosyal faaliyetler gerçekleştirilir.
***
Almanya’da “mesai” kavramını az çok kavradık bu sözlerin ardından. Oysa biz her fırsatı “tatil”lerle değerlendirmeye çalışan bir milletiz. Resmi tatilleri nasıl uzatsak diye, yeni yeni tatil bahaneleri nasıl üretsek diye gayret gösteririz.
Bu gayreti gösteren tek millet de biz değiliz galiba. Bakın İsveç 6 saatlik mesaiye geçişi tartışıyor şu günlerde.
İsveç, gün içinde çalışanların daha verimli çalışması için günlük mesai saatini 6 saate indirmeyi gündeme getirdi. Geçen yıldan bu yana tartışılan mesai saati uygulamasına ülkedeki bir şehir geçen ay başladı. Dünyanın önde gelen dergi ve gazeteleri 6 saatlik mesai hakkında yazılar yazarken, kendi hükümetlerini de benzer kararlar almaya çağırıyor.
Türkiye’de Çalışma Bakanlığı verilerine göre haftalık mesai saati 45 saat. OECD verilerine göre, Türkiye’de çalışanlar yılda ortalama 1832 saat çalışıyor. İsveç’te yılda ortalama 1609 saat çalışılıyor. Kıyaslama yapıldığında, dünyanın en büyük ekonomisi ABD’de haftalık çalışma saati 47 saat. İsveç’te işsizlik oranı ise yüzde 6,4 seviyesinde. Türkiye’deki işsizlik oranı yüzde 9,6.
Japon otomobil devi Toyota, uygulama genel anlamda tartışılmaya başlamadan 13 yıl önce 6 saatlik mesaiyi devreye soktu.
Bu “mesai” işi bugüne kadar çok tartışıldığı gibi bundan sonra da çok tartışılacak gibi.
***
Biz mesaisini verimli kullanan, çalışıp kazanan, kazandığını yatırıma yönlendirmek isteyenlere seslenelim.
Aygün Özkan der ki; “Almanya’da yaklaşık 130 bin şirket satışa sunulacak. Sebebi köklü KOBİ’ler olan o şirketlerin yeni nesil yöneticileri olmaması. Firmayı kurup geliştiren ve sahibi olan aileden bu işleri yürütecek adam kalmayışı bu KOBİ’lerin satışını gündeme getirecek. Nüfus yaşlanması ile başı dertte olan Almanya şimdi bunun planlamalarını yapıyor. Ayrıca Almanya, İran piyasasına girmeye odaklanıyor ve bu büyük pazara açılan kapı Türkiye.”
Sanayi alanında yetkinliği dünya çapında kabul gören Almanya gibi bir ülkeden Türkiye’ye ve hatta Afyonkarahisar’a nakledilebilecek üretim tesisleri bizim en büyük eksikliklerimizden birisi olan sanayi üretiminde çığır açabilir.
Afyonkarahisar’ın ekonomi kurmaylarının bu işe eğilecekleri belli. Biz de buradan bu konuyu duyurmuş olalım…