9 EYLÜL 1922 – Kocatepe Gazetesi

10 Eylül 2014 Çarşamba 03:00:00
  Ulusumuzun geleceğinin belirlendiği,Türk tarihinin akışının değiştiği ,çağdaş bir Türk Devleti’nin temellerinin atıldığı, unutulmaz bir kutsal gündür 9 Eylül.
Daha on beş gün öncesine kadar tâ İzmir’den Afyonkarahisar’a kadarki koskoca bir bölge Yunan ordusunun işgali altında inim inim inliyordu. Düşmanlar ve onların işbirlikçileri Türk’ün adını tarihten silmek için Anadolu’yu bir Yunan kolonisi yapma hayalleri içindeydiler. 26 Ağustos 1922 Cumartesi günü sabaha karşı başlayan “Büyük Taarruz”la yok oldu tüm bu hayaller… O gün bozguna uğrattığımız düşman ordusuna, 30 Ağustos 1922 günü bir ağır ve öldürücü darbeyi de Dumlupınar’da vurunca Başkomutan Mustafa Kemal Paşa şu tarihi emri verir: “Türkiye Büyük Millet Meclisi orduları,Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi’nde zâlim ve mağrur bir ordunun esas unsurlarını inanılmayacak kadar az bir zamanda imhâ ettiniz……. Ordular İlk hedefiniz Akdenizdir ileri!” İşte bu emirle düşmanı amansız bir şekilde takip eden Türk ordusu 9 Eylül 1922 günü İzmir’e ulaşır. Süvari Yüzbaşısı Şerafettin (İzmir)Bey, çeker ayyıldızlı bayrağımızı Kordon’daki vilayet konağına… Kurtulur böylelikle güzel İzmir kirli düşman çizmelerinden. 15 Mayıs 1919 sabahı Konak Meydanı’ndaki kıraathanenin önünde elinde Yunan bayrağı taşıyan bir Yunan teğmenine “ilk kurşunu sıkan ve orada şehit olan Hasan Tahsin’in bu soylu ve cesur eyleminden sadece üç yıl kadar sonra kurtulur güzel İzmir… 9 Eylül’den yaklaşık yirmi gün kadar önce, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 20 Ağustos 1922 sabahı konuk olduğu Topçu Binbaşı İhsan (Eryavuz ) Bey’in Keçiören’deki evinden ayrılır gizlice. Evin hanımı Paşa’nın otomobilinin arkasından su dökerken, “Sıhhat ve âfiyet içinde git,muzaferan dön Paşam, gazan mübarek olsun”der. İşte o ayrılış sabahının arasından daha bir ay bile geçmeden o Keçiören’deki eve bir süvari yüzbaşısı ile bir onbaşı gelir. Onbaşının yedeğinde şâhâne, kızıl renkli safkan bir İngiliz atı vardır.Koşumları ve eğeri gözalıcıdır bu atın. Yüzbaşı elindeki mektubu verir evin hanımına.. Mektup, “Nuriye Hanımefendi,veda gecesinde ettiğiniz duâ, nezdi İlâhi’de (Allah katında) kabul gördü. Zafer müyesser oldu. General Digenis’in (esir edilen bir Yunan generali) binek hayvanını b ir hâtıray-ı zafer (zafer anısı)olarak kabul buyurmanızı istirham ederim…” sözlerini içeriyordu.
9 Eylül kurtuluş yıldönümüdür İzmir’in… Ben de birkaç kez bulundum bu yıldönümlerinde… Sevinçle heyecanla kutlanır yıllardır bu yıldönümleri…
Şâir Haluk Işık’ın bu kutlu günle ilgili duygularını yansıtan şiirinden bir bölüm şöyle:
Sen “9 Eylül” dersin iki kelime
Ben değişen yazgı anlarım.
Özgürlük anlarım,bağımsızlık,
Sen “İzmir” dersin iki heceyle
Ben sevinçten ağlarım”