Açılırken saçılmayalım

Açılım politikaları ve Hükümet’in terör meselesine bakışıyla ilgili olarak Afyonkarahisarlı hemşehrilerimizin bir nebze nabzını tutma şansını yakaladık bayram tatilinde. Kısaca söylemek gerekirse; pek çok insan ihtimallerin gerçekleşmesi ihtimalini bile “rezillik” olarak nitelendiriyor.
Tepkilar böyle yoğunken, medyada yer alan haberlere göre; 1 Ekim’den itibaren teröristlerin dağdan dönmesi için katillere çeşitli sosyal destek ve meslek kurslarının açılması, teröristlerin iş kurması için ya da tarımda istihdamları amacıyla düşük faizli krediler verilmesi, teröristlerin geri döndüklerinde barınma ihtiyaçlarını karşılamaları için TOKİ’nin aracılığıyla uygun şartlarda konut edinmeleri gibi uygulamalar gündemde.
Teröristlerin dağdan indirilmesi amacıyla gündeme getirilen öneriler ve TBMM’den geçen 6 maddelik “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun”un medyaya sızan detayları da ilgiyle izleniyor kamuoyunda.
Eğer uygulama başlarsa “izleme heyetleri” oluşturulacak. İzleme heyetleri, Mahmur’dan, Avrupa’dan dönüşler ve Kandil’den dönüşleri izleyecek. Ayrıca bir de sürecin hızlandırılması için Erbil ve Ankara’da birlikte koordineli çalışacak iki sekretarya kurulacak. Habur Sınır Kapısı’nda da geri dönüşleri kayıt altına almak ve alan çalışmalarında yer alacak bir ofis kurulacak. Dönüşlerin 1 Ekim itibariyle başlaması planlanırken, teröristlere tarım, hayvancılık ve konut desteği verilecek. Bunun dışında teröristlere siyaset yapma özgürlüğü sağlanacak. Bu arada, dağdan inen askerlik çağındaki teröristlere aynı zamanda düşük bedelle dövizli askerlik olanağı tanınacak. Dağdaki şartlardan sonra şehir hayatına uyumları için hem psikolojik hem de sosyal destek verilecek. Suça karışmış örgüt üyeleri ve yöneticilerin ise başka ülkelerde yaşamasına imkan sağlanacak. İş kurabilmeleri için öncelikle meslek edindirme kursları devreye sokulacak. Bu kursları bitirenler kendi işlerini kurabilmeleri için mikrokredi uygulamalarından yararlandırılacak. Barınma ihtiyaçlarının karşılanması konusunda ise TOKİ devrede olacak. PKK’lıların, sosyal konutlardan uzun vadeli taksitlerle yararlanması sağlanacak.
Bu uygulamalara karşılık bizim insanımız ne diyor peki? Kulak verelim:
“Benim evladım canını verecek bir de üstüne benim vergilerimle bayrağı yakan, evladımı öldüren kişilere ev verilecek, kredi verilecek. Bu teröristlere ne verildi de bunlar ikna oldu, tatmin oldu? Demek ki bu iş bu kadar kolaymış, bu hainler TOKİ’den ev almak için dağa çıkmışlar zamanında. Tüh, keşke biz de o zamanlar bu fırsatı değerlendirseydik. Gerçi geç kalmış sayılmayız. Evi olmayan, işi olmayan herkes dağa mı çıksa ne? Kredi için bankalara, KOSGEB’e değil de jandarmaya mı müracaat etsek, vermezseniz Sultandağları’na çıkacağız diye?”
Daha ağır cümleler de kuruluyor. Herkes konunun bilincinde. Sonuç nereye varacak, insanlar onun bekleyişinde. Hep birlikte göreceğiz…