ADAMLIK VE SİYASET – Kocatepe Gazetesi

Değerli Dostlar; Kutsal topraklar ziyareti sebebiyle ara verdiğimiz yazılarımıza başlamış olup, Türkiye siyasetinde adam olanlara en çok ihtiyaç duyulduğu şu dönemlerde adamlığın ne demek olduğundan ve siyasete etkisinden kısaca bahsedeceğiz. Çünkü dün met ettiğini bugün mat etme gayretinde olanlar en çok siyaset arenasında var.
Adam olmak, duruşu olmak demektir. Dimdik, dosdoğru ve elif gibi durmak demektir. Her şartta olduğu yerde durmaktır adam olmak.
Rüzgârın yönüne göre yön değiştirmek değildir. İşine gelmeyince hızlı gideceğini zannettiğin arabaya binivermek de değildir adam olmak.
Adamlık; Bulanık suda balık avlamak değildir. Karamboldan medet ummak ta değildir. Fitne çıkarmak, iftira atmak, kafa karıştırmak, vesvese vermek zaten değildir.
Adamlık; Arkadan atmak değil, yüze demektir. Yürüdüğünde giz değil, iz bırakmaktır adam olmak. Oyuz yıllık dostluğu ve yol arkadaşlığını otuz günlük maceraya satmak da değildir.
Adamlık; Hiç yemin istenmediği ve gerek de olmadığı halde namus ve şeref sözü verip, namus ve şerefini bir makama satmak hiç değildir. Yetki sahibi olduğun halde sana o makamı verenlere en ağır sözleri sarf edenlerle yakınlaşmak ve teslim olmak da değildir.
Adam olan yönetici; vicdan muhasebesi yapar, yüzü kızarır ve mahcubiyet duyar. Siyah ile beyazı bir tutmaz. Tavırsızlık yapmaz.
Muhterem Okuyucum; İşte siyaset kurumu kendini adam zanneden, hem de vazgeçilemez sananlardan çok çekmektedir.
Kulağı seste, gözü kümeste, vicdanı kafeste, gönlü ihtirasta olan bu kemişefelerden güzel ülkemiz zarar görmektedir. Bu olumsuz davranışları meslek haline getiren adamız diye ortalıkta gezinenlerin adamcılık oynamaktan başka bir şey yapmadıkları da bilinmektedir.
Sonuç olarak; Eğer davanda haklıysan yanardöner olamayacaksın. Söğüt ağacı gibi rüzgârın estiği tarafa yatmayacaksın. Çınar ağacı gibi asil ve dik duracaksın.