Afjet-Afyonspor maçının üniversite sınavları nedeniyle 10 Mart Cuma gününe alınması Afjet- Diyarbekirspor maçına gitmem için iyi bir fırsat oldu benim için; çünkü Afjet’in maçları teknik sorumluluğunu yaptığım Afyonkarahisar Demirspor futbol takımının maçları ile çakışıyor ben de bir türlü izleme fırsatı bulamıyordum Afjet’i…
Birkaç eski futbolseverle stadyuma girdiğimde her iki takım da maç ısınması yapıyordu… 45 dakika kadar vardı daha maça… “Biraz erken çıkmışlar” diye düşündüm…
Cuma olmasına rağmen seyirciler doldurmaya başlamıştı tirübünü… Daha üst liglerdeki takımlar neredeyse boş tirübünlere oynarlarken bizim taraftarın  “tahaccüm ve tehalük”ü yani maça hücumu ve isteği takdire değer bir olgu… Nitekim hiç yorulmadan, bıkmadan takımımızı desteklemeleri, futbolcularımızı “teşci etmeleri” (cesaret vermeleri) üç puanın kazanılmasında etkili oldu.
Her iki takım da maça temkinli başladı… Rakip takım çok adamla savunma yapıp uzun toplarla  gol pozisyonları aramaya başladı… Bizim takım daha çok topa sahip olarak rakip takımın arkasına atılan paslarla gol aradı; fakat topu ileride tutmakta hayli zorlandı. Nitekim maçı son çeyreğine kadar kaliteli pas sorunu yaşadı… Yanımdakilerde, “Hocam ne oluyor bu takıma, bugün çok zorlanıyor” anlamında eleştiri ve mırıldanmalar… Ben de “Bakın şampiyonluğa koşan takımlarda maç içinde iniş çıkışlar olur… Takımın stresi ve tedirginliği var, puan kaybı ileride telafisi zor durumlar yaratır… Bu atmosferde iyi futboldan çok sonuç önemlidir… Sabırlı olun… Rakibin hataları da oluyor bakın bunlardan yararlanmak lazım” dedim.. Futbolun akıcı ve mücadeleye dayalı, çabuk oynanması gereken bir oyun olduğunu,“futbolcuların hızlı düşünme” melekelerinin, ruhsal ve psikolojik yapılarının en az fiziki yapıları kadar yeterli düzeyde olması gerekir diye uzun uzadıya anlatma olanağım yoktu yanımdaki arkadaşlara…
Her iki takımda da tempo yüksek değildi… Bizim takım çabuk ve teknik yönden daha iyiydi… Maçların her dakikası sürprizlerle doludur, bakarsın bir takım düşer öteki canlanır veya tersi olur… Bir sakatlık, bir kırmızı kart veya sarı kart, hakemin hatalı bir kararı, çalınmayan veya çalınan bir düdük sonucu etkiler..
Bir ara rakip takım daha insiyatif alarak oynamaya başladı hem takım boyunu hem de takım enini uzattı farkında olmadan… Birkaç kez geldi kalemize; ancak son vuruşlar yetersizdi…
 Futbol bir takım oyunudur ama bireysel yetenekler de bireysel risk almalar da çıkar ortaya… Yani her maçta kimi kahramanlar çıkar ve gidişi değiştirir sonucu belirler… Bu maçta da futbolcumuz Yasin, rakibin bireysel ve gurup taktik hatalarını  affetmedi; çabuk ve zeki hareket ve vuruşlarıyla sonucu getirdi…
Maçın hakemi yakından takip etti oyunu, gördüğünü çaldı… Birkaç önemsiz pozisyon dışında hiç hata yapmadı…
Şampiyonluk kolay değil elbette, önemli olan  zoru  başarmaktır… Unutmayalım ki “Taşı delen suyun gücü değil dalgaların sürekliliğidir.”