Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

BANA DUA EDİN DUANIZA İCABET EDEYİM

Muharrem Günay 8 Ekim 2018 Pazartesi 13:29:28
 

Bir Mü’minde bulunması gereken en önemli özelliklerden birisi de her zaman Allah’a dua da bulunmaktır.
Dua çağırmak, duyurmak, yalvarmak, dilekte bulunmak gibi anlamlara gelir. Din deyiminde ise: Hususi ifadelerle, Allah Teâlâ’dan her hangi bir güçlüğünü kaldırmasını, kalp ve beden bütünlüğü içerisinde dilemek ve kurtuluşa ermeyi ümit etmekten ibarettir. Bir başka deyişle, kendi güçsüzlüğünü ve aczini anlayarak, kudreti ve merhameti sonsuz olan Allah’a hâlini arz etmektir.
Cenabı ALLAH yüce kitabımızda Mü’min suresinin 60. ayetinde: “ve gale rabbukümuddini estecib leküm innellezine yestekbirune an ibadeti seyed’hulune cehenneme dahirine.” “Bana ibadet edin bende size icabet edeyim, size uyayım. Bana dua ve ibadet etmekten kibirlenenler, yakında hor ve hakir olarak cehenneme gireceklerdir.” (Mü`min/60) buyuruyor.
Allah katında bize değer kazandıran ibadetlerin başında dualarımız gelir. Bu duruma Furkan suresinde dikkat çekilerek şöyle buyrulur:  “(Resulüm) De ki:  dua  (ve ibadet)iniz olmasa Rabbim size ne diye değer versin…” (Furkan/77)
Dua etmek aynı zamanda namaz gibi, oruç gibi yerine getirmekle yükümlü olduğumuz bir ibadet şekli olup, ilâhi bir emirdir.  Kulundan kendisine dua etmesini isteyen Cenâbı Hakk şöyle buyurur:
“ve iza seeleke ibadi annii fe inni garibün. ücibu da’vete ddai iza daanii  felyestecibulii vel yü’minu bii  laallehüm yerşadün.”(Bakara suresi ayet:186)” Kullarım beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten (ben onlara) çok yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm…” “Beni (dua ve ibadetle) anın ki ben de sizi anayaım. Bna şükredin, nankörlük etmeyin.” (Bakara/152)
Süfyâni Servî Hazretleri bu ulvî emir ve va’dden aldığı ilhamla sık sık şöyle dua ederdi:
“Ey kendisinden bir şeyler isteyeni, isteyip te çokça yalvaranı seven; istemeyeni, yönelip de yakarmayanı sevmeyen Ulu Tanrım! Senden başka kim böyle lütufkâr olabilir.”
Allah dostlarından biri de demiş ki:
“Sakın âdemoğlundan bir şey isteme! Kapıları hiç kapanmayandan iste! İstemeyi terk ettiğinde Allah gazap eder. Âdemoğlu ise bir şey istenildiğinde isteyene kızar.”
Bizi yoktan var eden, yaratılmışların en güzeli ve şereflisi olarak yaratan, yeryüzünde kendisinin halifesi kılan Allah’a yeterince yakın mıyız? O’na en son ne zaman dua ettik? Allah’a sadece zorluk anlarında mı dua ediyoruz, yoksa bize olan yakınlığını bilerek O’nu sürekli anıyor muyuz? Cevabınız ne olursa olsun yapmamız gereken en doğru şey, “Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.” (Kaf Suresi -16 ) ayeti gereği, Rabbimizin bize çok yakın olduğunu ve “Sizin Allah’tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.” (Bakara Suresi -107) “Allah Teâlâ, bize yeter, O ne güzel vekildir. Ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcıdır.” (Al-i İmran, 173) ayetleri gereği de tek dostumuz ve yardımcımızın Allah olduğunu unutmamak olacaktır. Allah bir başka ayetinde ise, kullarına olan yakınlığını ve dua edenin duasına icabet edeceğini şu şekilde bildirmiştir:
“Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar.” (Bakara Suresi – 186)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti