BARCELONA’NIN FUTBOLCU ÜRETİM MERKEZİ LA MASİA

TRT-SPOR’un “Efsanelerin İzinde” adlı bir programı var… Türk ve dünya futbolunun efsaneleri, iz bırakanları tanıtılıyor; maç ve antrenman görüntüleriyle destekli çarpıcı bir anlatımla… İniesta’yı izledim birkaç gün önce bu programda…
Andreas İniesta Lujan…Topa hakim olma ve pasa dayalı oyunuyla 2000’li yıllardan itibaren futbola damga vuran Barcelona’nın orta sahası…. 1984 doğumlu ve 1996’da henüz 12 yaşındayken Barcelona’nın altyapısı “La Masia” ile kulübe adım atan Iniesta, A takımdaki ilk maçına, 29 Ekim 2002’de UEFA Şampiyonlar Ligi grup aşamasında oynanan Bruges karşılaşmasında çıktı.
La Masia’dan yetiştiği, A takımda 674 kez oynadığı ve 32 kupa kazandığı Barcelona’ya veda eden Andres Iniesta, arkasında büyük bir iz bıraktı.
“Çiftlık Evi” demekmiş La Masia … Barcelona’nın futbolcu üretim merkezi… Her yıl birkaç futbolcu A takımına, en az sekiz on  genç futbolcu da gelişme ve ilerleme sağlamaları amacıyla İspanyol takımlarına veriliyorlar… Tek şartla… “İki yıl sonra geri alırız.” Yüzden çok antrenör izliyor , denetliyor gittikleri takımlarda bu futbolcuları … İniesta da bunlardan biri…
78 yıl önce kurulan La Mesia, yüzlerce futbolcu kazandırdı Barcelona’ya ve İspanyol futboluna.. Bu “yapı”dan yetişen futbolcuların kulübün mali yapısına önemli katkılar sağladığını söylemeye bilmem gerek var mı?. Dışarıdan ünlü futbolcuları çuvalla para harcayarak transfere “dur”diyen Barcelona; bugün borcu en az olan sayılı kulüplerden biridir..
Avrupa ve Güney Amerika kulüplerinin, La Masia tipi yapılarla özellikle Ajax kulübünün “TİPS” projesiyle ünlü futbolcular yetiştirdikleri bilinen bir gerçektir… Buralara çocuk yaşta gelen futbol sevdalıları, hem bireysel anlamda hem de bir takım oyuncusu olarak “mükemmeliğe” giden  yolculukta fizik, teknik taktik yönlerden eğitilirler; yalnız bunlar mı? Hayır.. Futbolcuların zihinsel yönleri de hiç ihmal edilmez… Zihin ve bedenin uyum içinde çalışması için programlar düzenlenir; çünkü maç koşullarında sadece bedensel yetenekler yetmez; ruhsal zihinsel ve duygusal melekeler gerekir..Kimileri için uzun yıllar da sürebilir bu yolculuk…
Ülkemizde profesyonel futbol başladığında, yani elli altmış yıl önce, TFF tarafından genç takımlar kurulması yönünde yoğun çalışmalar yapıldı; kulüpler desteklendi, ligler düzenlendi; stadyumlara, çim sahalara futbol antrenman ve maç malzemelerine milyonlar harcandı; futbol antrenörlüğünde önemli gelişmeler yaşandı, gazeteler TV’ler futbolla yatıp kalktı bu süreçte; bugün de sürüyor bu anlayış… Örneğin profesyonel süper ligde olsun daha alt liglerde ve amatör liglerde U-21‘den tutun da U-11 yaşlarını kapsayan ligler düzenleniyor; binlerce futbolcu yüzlerce maç,  haftalarca süren yoğun bir trafik… Mâli külfeti de oldukça yüklü bir trafik…
Üzülerek belirtelim ki bir türlü yakalayamıyoruz çağdaş futbolu… Neden mi? “Bir tek” nedeni yok da ondan…