19 Haziran 2014 Perşembe 03:00:00
Her hangi bir harfi ağız yapısı sebebi ile doğru telaffuz edemeyen kişi eğer cemaatte bu harfleri düzgün okuyabilenler yoksa, tercih edilen görüşe göre cemaate imamlık yapabilir. Harfleri doğru telaffuz eden başka bir kimse varsa bu kimsenin imameti caiz olmaz (İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, II, 329; Fetavay-ı Hindiyye, I, 86).
Bir Cemaate İmam Olup Namaz Kıldırdıktan Sonra Başka Bir Cemaate De İmam Olup Aynı Namazı Kıldırmak Caiz Midir?
Hanefi mezhebine göre bir cemaate imam olan bir kişinin aynı namaz için, tekrar başka bir cemaate imamlık yapması caiz değildir. Çünkü sonra kıldığı namaz nafiledir. Farz kılacak bir cemaat, nafile kılan bir imama uyamaz (Merğinani, el-Hidaye, I, 58). Şafiiler’e göre bir vaktin farz namazını kılmış olan kimse, yeniden başkalarına aynı vaktin farz namazı için imamlık yapabilir. Kendi kıldığı nafile, cemaatin namazı da farz olarak geçerli olur (el-Ceziri, Kitabu’l-fıkh ale’l-mezahibi’l-erbaa, 238).
Kadın Kadına İmamlık Yapabilir Mi?
Şafii ve Hanbelî mezheplerine göre bir kadının, kadınlara imamlık yapmasında hiçbir sakınca yoktur. Hanefi mezhebine göre kadının, kadınlara imamlık yapması caiz olmakla birlikte, mekruhtur; Malikilere göre ise caiz değildir. Kadının kadınlara imam olarak namaz kıldırması halinde, cemaatten öne geçmeyip, diğer kadınların hizasında/arasında durması gerekir (İbn-i Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 380, 388; Abdurrahman el-Ceziri, Kitabu’l-Fıkh ale’l- mezahibi’l-erbea, I, 409).
Kadınlar Erkeklere İmamlık Yapabilir Mi?
Kadının erkeklere imamlık yapması, bütün mezheplere göre caiz değildir (İbn-i Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 369, 388; Abdurrahman el-Ceziri, Kitabu’l-Fıkh ale’l-mezahibi’l-erbea, I, 409). Hz. Peygamber (s.a.s.)’in Ümmü Varaka’ya kendi ev halkına imamlık yapabileceği yönünde verdiği izin, sadece ona özel bir uygulama olarak değerlendirilmiştir (Ebu Davud, Salat 61; Beyhaki, es-Sünenü’l-Kübra, I, 456). Hz. Peygamber (s.a.s.)’in “Dikkat edin! Hiçbir kadın erkeğe imam olmasın” (İbn Mace, Salât, 78; Beyhaki, es-Sünenü’l-Kübra, III, 347) şeklindeki buyruğu da bunu göstermektedir. Nitekim asr-ı saadet de dâhil olmak üzere tarihi süreç içinde bunun bir başka örneği de görülmemiştir. Bunu caiz görmek, dinde olmayan bir şeyi dine sokmaktır ki buna bid’at denilir. Hz. Peygamber (s.a.s.) bid’atin dalalet olduğunu haber vermiştir (Buhari, Cuma 14; Ebu Davud, Sünen, 6).
Her hangi bir harfi ağız yapısı sebebi ile doğru telaffuz edemeyen kişi eğer cemaatte bu harfleri düzgün okuyabilenler yoksa, tercih edilen görüşe göre cemaate imamlık yapabilir. Harfleri doğru telaffuz eden başka bir kimse varsa bu kimsenin imameti caiz olmaz (İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, II, 329; Fetavay-ı Hindiyye, I, 86).
Bir Cemaate İmam Olup Namaz Kıldırdıktan Sonra Başka Bir Cemaate De İmam Olup Aynı Namazı Kıldırmak Caiz Midir?
Hanefi mezhebine göre bir cemaate imam olan bir kişinin aynı namaz için, tekrar başka bir cemaate imamlık yapması caiz değildir. Çünkü sonra kıldığı namaz nafiledir. Farz kılacak bir cemaat, nafile kılan bir imama uyamaz (Merğinani, el-Hidaye, I, 58). Şafiiler’e göre bir vaktin farz namazını kılmış olan kimse, yeniden başkalarına aynı vaktin farz namazı için imamlık yapabilir. Kendi kıldığı nafile, cemaatin namazı da farz olarak geçerli olur (el-Ceziri, Kitabu’l-fıkh ale’l-mezahibi’l-erbaa, 238).
Kadın Kadına İmamlık Yapabilir Mi?
Şafii ve Hanbelî mezheplerine göre bir kadının, kadınlara imamlık yapmasında hiçbir sakınca yoktur. Hanefi mezhebine göre kadının, kadınlara imamlık yapması caiz olmakla birlikte, mekruhtur; Malikilere göre ise caiz değildir. Kadının kadınlara imam olarak namaz kıldırması halinde, cemaatten öne geçmeyip, diğer kadınların hizasında/arasında durması gerekir (İbn-i Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 380, 388; Abdurrahman el-Ceziri, Kitabu’l-Fıkh ale’l- mezahibi’l-erbea, I, 409).
Kadınlar Erkeklere İmamlık Yapabilir Mi?
Kadının erkeklere imamlık yapması, bütün mezheplere göre caiz değildir (İbn-i Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 369, 388; Abdurrahman el-Ceziri, Kitabu’l-Fıkh ale’l-mezahibi’l-erbea, I, 409). Hz. Peygamber (s.a.s.)’in Ümmü Varaka’ya kendi ev halkına imamlık yapabileceği yönünde verdiği izin, sadece ona özel bir uygulama olarak değerlendirilmiştir (Ebu Davud, Salat 61; Beyhaki, es-Sünenü’l-Kübra, I, 456). Hz. Peygamber (s.a.s.)’in “Dikkat edin! Hiçbir kadın erkeğe imam olmasın” (İbn Mace, Salât, 78; Beyhaki, es-Sünenü’l-Kübra, III, 347) şeklindeki buyruğu da bunu göstermektedir. Nitekim asr-ı saadet de dâhil olmak üzere tarihi süreç içinde bunun bir başka örneği de görülmemiştir. Bunu caiz görmek, dinde olmayan bir şeyi dine sokmaktır ki buna bid’at denilir. Hz. Peygamber (s.a.s.) bid’atin dalalet olduğunu haber vermiştir (Buhari, Cuma 14; Ebu Davud, Sünen, 6).