Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

BENİ ANIN BEN DE SİZİ ANAYIM- BANA ŞÜKREDİN NANKÖRLÜK ETMEYİN

Muharrem Günay 7 Şubat 2018 Çarşamba 13:46:23
 

Allah’u Teâlâ, Bakara Suresi 152. ayette “Fezkürûnî ezkürküm veşkürûli velâ tekfürûn. O halde beni (ibadet ve itaatle) hatırlayın ki ben de sizi (sevap ve mağfiretle) anayım; bana şükredin (ibadetsizlik ve itaatsizlikle) bana nankörlük yapmayın.” buyurur. (Bakara, 2, 152)
Elmalılı Hamdi Yazır Hoca, bu ayetin tefsirinde,“Yaratılış-kulluk başlangıç, şükür nihayettir. Kısaca kulluğun başı zikir, sonu ise şükürdür. ” der. Bakara suresi 152. Ve 153. Ayetleri Fatiha Suresinin 6. ayet olan “Yalnız Sana ibadet eder ve yalnız Senden yardım isteriz.” ayeti ile bağlayarak;  Şu halde her mümin: “Beni zikrediniz!” emri karşısında acizliğini hissederek önce “Ancak sana kulluk eder ve ancak senden yardım dileriz.” (Fâtiha, 1/4) şeklindeki kesin sözünü hatırlayacak ve buna şükretmek için Allah’tan yardım dileyecektir.” der. (Hak Dini Kur’an Dili C.1/ Bakara suresi tefsiri)
Şükür nimetin Allah’tan geldiğini bilmek ve itiraf etmektir. Davud (a.), “Ya Rabbi! Sana nasıl şükredeyim? Oysa şükrüm de senden gelen bir nimettir.” diye dua ettiğinde Cenâb-ı Hakk, O’na “İşte şimdi (tam manasıyla) bana şükrettin.” diye vahiy göndermiştir.
Musa (a.) Rabbimize münâcâtında:
“Ey Mâbudum! Âdemi kudret elinle yarattın. Şunu yaptın, bunu yaptın. (Ona ruh üfledin… Cennetine koydun… Meleklerine emrettin. Ona secde ettiler…) Acaba sana nasıl şükretti deyince, Cenâb-ı Hakk, “Onun benden olduğunu bildi. Onun o bilmesi bana teşekkür etmesidir.” buyurdu. (Risale-i Kuşeyri, Şükür Bahsi, s. 223.)
Cenâb- Hakk’ın bize Hz. Muhammed’i peygamber olarak göndermesi ve bize Kur’an-ı kerim gibi bir hidayet rehberi vermiş olması en büyük şükür sebebidir. Kur’an-ı kerim’de bu gerçeğe dikkat çekilerek şöyle buyrulmuştur:
“Nitekim (size nimetimi tamamladığım gibi) içinizden, size âyetlerimizi okuyan, sizi tezkiye eden (şirkten, maddî ve mânevî kirlerden ve kötülüklerden temizleyen), size Kitab’ı ve hikmeti (ve O’nun hükümlerinin uygulamasını) öğreten ve bilmediklerinizi bildiren bir Resul gönderdik. [bk. 3/164; 62/2]; O halde beni (ibadet ve itaatle) hatırlayın ki ben de sizi (sevap ve mağfiretle) anayım; bana şükredin (ibadetsizlik ve itaatsizlikle) bana nankörlük yapmayın.” (Bakara, 2/ 151, 152)
İnsanlardan bir kısmı sahip olduğu dünyalıklarla sevinmekte, övünmekte, diğer bir kısmı da maddî/teknolojik ürünleri icat edenleri veya kendisinde güç görüp kahramanlaştırdığı şahsiyetleri övmekte ve onları şükranla anmakta iken; buna karşılık kendisini yaratan ve sayısız nimetler lütfeden Allah’ın yüceliğini ve O’na şükrünü, kulluk borcunu unutmaktadırlar ki bu da tam anlamıyla nankörlüktür. Allah’a ibadet ve itaatle şükrü yerine getirmek, nimeti artırır, basireti açar, berekete vesile olur. Emirlerine muhalefet etmek/karşı çıkmak ve itaatsizlik ise, küfür ve nankörlük olup azabı artırır.) [bk. 14/7] (H. T. Feyizli, Feyzü’l Furkan)

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER