Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

BİRKAÇ NAMAZI KAÇIRAN KİMSE HANGİSİNDEN BAŞLAYARAK KILMALI?

Muharrem Günay 26 Ocak 2014 Pazar 02:00:00
  Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
“Hendek savaşı günü Resûlullah (s.a.v.)’i dört vakit namazı vaktinde kılmalarına engel oldular. Gece epey ilerledikten sonra Bilâl’e emretti O da ezan okudu sonra kamet getirdi ve öğle namazını kıldı. Sonra kamet getirildi ikindi namazı kılındı. Sonra kamet getirildi akşamı, daha sonra da kamet edilerek yatsı namazını kıldı.” (Nesâî, Mevâkît: 55)
Bu konuda Ebû Saîd ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Uyku ve unutma yoluyla geçirilmiş namazlar konusunda âlimler bu hadise göre amel etmişlerdir.
Câbir b. Abdillah (r.a.)’den rivâyet edilmiştir: Hendek gününde Ömer b. Hattâb Kureyş kâfirlerine sövüp saymaya başladı ve dedi ki: “Neredeyse ikindi namazını kılmadan güneş batacaktı, bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) “Vallahi ben ikindi namazını henüz kılmadım” buyurdu. Câbir diyor ki: Bundan sonra Buthan vadisine indik Resûlullah (s.a.v.) abdest aldı bizde abdest aldık Peygamber (s.a.v.) güneş batışından sonra ikindi namazını arkasından da akşam namazını kıldı.(Nesâî, Mevâkît: 53; İbn Mâce, Salat: 6) Tirmîzî bu hadis hasen sahihtir demiştir.
Kaza namazıyla meşgul olmak nafile namazla meşgul olmaktan daha önemlidir. Fakat beş vakte bağlı olan sünnetler müekked olsun gayri müekked olsun bundan müstesnadır. Yani sünnetleri terk ederek, bunların yerine kazaya niyet etmek uygun değildir. Aksine bu sünnetlere niyet edilmesi daha uygundur. Hatta kuşluk ve teheccüd namazı gibi haklarında hadis bulunan namazlar da böyledir. Bunlara da bu şekilde nafile olarak niyet edilmesi evlâdır. Çünkü bu sünnetler farz namazlarını tamamlar. Ayrıca bunların telafisi mümkün değildir. Kaza namazlarının ise belirli vakitleri olmadığı için telafileri mümkündür.
Farz namazlarını kazaya bırakarak günaha giren kimsenin, bu günahtan kurtulmak için sünnetleri feda etmesi uygun değildir. Böyle bir kimsenin fazla ibadet yaparak Yüce Allah’ın affına sığınması gerekirken, kendisi için Rasulullah (s.a.)’ın şefaatinin tecellisine vesile olacak bir kısım sünnetleri, nafileleri terk etmesi nasıl uygun olabilir? Hem farzları kazaya bırakmak hem de vakit namazlarını sünnetten tecrit etmek iki kat kusur olmaz mı? Fetvaya esas olan görüş budur. Bu görüş Ömer Nasuhi BİLMEN Merhuma aittir. (Bak. Ö.N.Bilmen, Büyük İslam İlmihali, sayfa: 186)
Peygamberimiz (sallallahü aleyhi vesellem) Efendimiz öğle namazının sünneti için:
”Kim öğleden önce dört rek’at namazı terk ederse şefaatime nâil olamaz” buyurmuşlardır. Buharî’den başka bir cemaat tarafından Ummü Habibe (r.anha) dan rivayet edilen hadis-i şerifte, Ummü Habibe şöyle demiştir:
”Resulullah (sallallahü aleyhi vesellem)’den işittim şöyle buyurdular ”Müslüman bir kul her gün farz namazlardan başka nafile olarak on iki rekât namaz kılarsa, Allah onun için Cennette bir köşk bina eder.
Sabah namazının sünnetinden sonra “Allah katında en faziletli namaz cuma gününün cemaatle kılınan sabah namazıdır.” (Silsilet-ü sahiha)
Aişe (radıyallahu anha) den rivayet edilmiştir ki Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Her kim, on iki rekat sünnet namazına devam ederse Allah ona cennette bir ev yapar; öğlenin farzından önce dört rekat ve sonra iki rekat, akşamın farzından sonra iki rekat, yatısının farzından sonra iki rekat ve sabahın farzından önce iki rekat.” (Tirmizi, Salât:306, h. No:414, Nesef, Kıyamülleyl: 1795–2 796)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER