BMO – Kocatepe Gazetesi

20 Ocak 2014 Pazartesi 02:00:00
  BMO… Yeni bir okul gibi. Afyon BMO desek, Meslek Yüksekokulu ile rekabete gireriz belki. BMO, “Büyüyünce Milletvekili Olacağım”ın kısaltması. Zira aynı başlıkta bir köşe yazısı yazmıştım, tekrar aynı kelimeleri kullanmak istemem.
Yazmak bir tutku, aynı zamanda tarihe not düşme kaygısı barındıran bir davranış biçimi. Günün birinde birileri çıkıp, en azından Afyon için “basın tarihi” çalışması yaparsa, “Şu tarihte şu satırlar yazılmış” denebilsin istiyorum.
Bu saikle kafamda bir taslak oluşturmaya çalışıyordum. Mavi Nefte’nin çıkmasının ardından nişanlım Elif Çakır, “Bence artık şiir yerine yazılarını da kitaplaştırmalısın” deyince bu öneriyi dikkate aldım.
Ulusal Kanal’dan ve İletişim Fakültesi’nden arkadaşım Umut Albayrak da Kurban Bayramı’nda beni arayıp “Artık sen milletvekili olursun” diye şaka yapınca, kitabın ismi de şekillendi.
İki gelişme üzerine, annemin yıllar yıllar önce dağınıklığımdan şikayet edip benim damarıma basması da, bilinçaltı sistemime yön verdi sanırım. Annem, “Kendisini yönetemeyen, ülkeyi nasıl yönetsin” demişti, bana çok sinirlendiğinde.
Velhâsıl, arşivleme sorunum olduğu için, Kocatepe Gazetesi’nin internet sitesinden derleme yapmak durumunda kaldım. Derleme sürecinin sonunda, bazı yerleri düzelterek Cinius Yayınları’na gönderdim. Cinius Yayınları’ndaki yetkililer, her zamanki nezaketleriyle kitabı hazırladılar ve 16 Ocak itibariyle kitap piyasaya çıktı.
Öyle büyük rekorlar beklemiyorum doğal olarak kitaptan. Hatta “tersine” rekorlar kırarak, toplam 5 tane bile satabilir. Mühim değil. Mühim olan, 2013-2014 Türkiyesi’ndeki “demokrasi” durumunu bir kez daha gündeme getirme yolunda kendi üzerime düşeni yapmak. Burada bir hakkı da teslim etmek gerek: Kocatepe Gazetesi imtiyaz sahibi Sezer Küçükkurt ile rahmetli İbrahim Küçükkurt, yazılarda hakaret, yalan, iftira gibi unsurlar bulunmadığı müddetçe, geniş bir özgürlük alanımın olduğunu bana söylediler ve hissettirdiler. Rahmetli İbrahim Küçükkurt, “Ters giden bir şey görür de yazmazsanız, vebali sizindir” derdi. Sezer Küçükkurt da “Doğru bildiğin neyse yaz” diye tavsiyede bulunur.
Elimde imkan olsa, Sezer Küçükkurt’un, Şükrü Küçükkurt’un, İbrahim Küçükkurt’un, Çetin Özerdem’in, Onur Bayram’ın, Burcu Aydın’ın, Aziz Aslan’ın, Muharrem Günay’ın, Gülsüm Elen’in, “Serencam”ın, Mehmet Şenkaya’nın, Hasan Özpunar’ın yazılarından da kitap derlemek isterim.

NASIL BİR DEMOKRASİ?
Peki Büyüyünce Milletvekili Olacağım’da ne anlatıyor? Günebakan’ı okuyanlar için belki “tekrar” olacak, ama seçim sisteminin çarpıklığı üzerine yazılan yazıları topluca bulmak mümkün. Bir asgari ücretlinin, bir öğretmenin, bir öğrencinin ya da eskiden “orta direk” diye tabir edilen kişilerin, siyaset yapma imkanı neredeyse yok. Bir seçim kampanyasına asgari 25-30 bin lira harcanıyor, hele büyükşehirlerde iseniz, paranın hesabını tutmamanız lazım ki asabınız bozulmasın. Böyle bir ortamda, hangi demokrasiden bahsedelim? Vatandaşı seçmen olmaya mecbur kılan; evi, tarlası, birikimi, şirketi olanlardan başka kimsenin söz hakkına sahip olmadığı bir dizge, “demokrasi” midir?
Kitapta asıl verilmek istenen mesaj bu.

PİŞMANLIĞIM…
Büyüyünce Milletvekili Olacağım’da, pişman olduğum bir husus var: O da kişilere atıf yapılan yazıların azlığı. Mesela, keşke Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ı anlattığım “Yağmurda şemsiyesini bırakmayan oğul” başlıklı yazıyı da kitaba alsaydım… Keşke, Kadir Altınkaya, Kadir Çalışıcı, Murad Tiryakioğlu’nun yanı sıra Afyon’un kültür, toplumsal, siyaset ve fikir hayatına katkı sağlayan büyüklerime de gönderme yapsaydım…. Ama bakarsınız, “Afyonlular” başlığıyla bir kitap çalışması yapılır…

KİTABIN ELEŞTİRİSİ
Kimse ‘yoğurdum ekşi’ demez, malum. Ama Büyüyünce Milletvekili Olacağım’daki yoğurdun kimi zaman ekşidiğini de kabul etmek lazım. Kelime tekrarları, konu tekrarları, yazıların kimi zaman özünden uzaklaşması, “eleştirel olarak” okuduğumda göze çarpan unsurlar. Bilgi kefesini doldurmak için daha çok fırın ekmek yemelisin Arısoy…

KİMLER VEKİL OLSUN?
Afyonkarahisar’da milletvekili olması gereken kişiler sayıldığında “siyasetten” uzak kişileri sayarım. Listemdeki yerler değişebilir:
-İsmail Kumartaşlı.
-Hüseyin Başkadem.
-Hasan Özpunar.
-İhsan Beşer.
-Hüseyin Tutkun.