Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

Bu şehrin önceliği ne? – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 18 Şubat 2016 Perşembe 14:43:20
 

Şehirler gelişirken, kimlikleri de oluşur. Aslında kimlikler ve gelişmeler birbirinden bağımsız kabul edilemez. Belki başka bir yaklaşımla, kimlikler, gelişmeleri belirler.
Gidilen yol ne olursa olsun, şehir gelişirken kendi önceliklerini de ortaya koyar. “Sakin şehir” gibi unvanlar, bu sürecin sonucunda elde edilir.
Afyonkarahisar için de bazı öneriler var. Bu önerilerin en dikkat çekicileri, Afyonkarahisar Belediye Başkan Danışmanı Doç. Dr. Abdülkerim Çalışkan tarafından gündeme getirilmişti. Çalışkan, Gazeteniz Kocatepe’ye verdiği demeçte, Afyonkarahisar’ın “Huzur Kenti” ve “Simbiyotik (Tabiatla barışık) Şehir” unvanlarını alabileceğini kaydetmişti.
Bu fikirler üzerine düşünülebilir.
Ancak bu iki unvan da kendiliğinden gelişen ya da vatandaşın isteği doğrultusunda ortaya çıkmış değil. Bakanlıkların yaklaşımı, Belediye’nin yatırımları, otellerin imkânları ile gidilen sonuçlar.
Fakat Afyonkarahisar, meselâ bir “Yeşil Şehir” değil.
Meselâ “Tarihi Şehir” değil.
Meselâ “Engelli Dostu Şehir” değil.
Şehirde neye öncelik verildiğini tahmin etmek güç.
Sokağa çıktığımda, bazı kaldırımlarda yürürken “kömürlük üzerine yapılan demirlikler” nedeniyle aşağıya düşme endişesi taşıyorum.
Psikolojik bir sorun mudur, bilmiyorum; ama “kömürlük üzerindeki demirlikler”e güvenemiyorum.
İnşaatlar görüyorum. İnşaat değil, “han” yapılıyor sanki. Tüm kaldırım işgal edilmiş.
Öyle zamanlar geliyor ki tamamı inşaat tarafından işgal edilmiş kaldırımın hemen bitişiğine araba park ediliyor; yaya olarak yolun ortasından gitmek zorunda kalıyorum.
İnşaat olmasa, kafeler, lokantalar kaldırımımı işgal ediyor.
Bununla ilgili örnekler vermeyeceğim, herkes neyin ne olduğunu biliyor.
Yürümeye devam ediyorum…
Araçlardan başımızı alamadığımız caddeler, sokaklar…
Ambaryolu’nu birkaç kez yazdık: İkinci sıraya park etmek doğal hâle gelmiş. Üçüncü sıra için boşluk kolluyor sürücüler.
“Bu şehrin önceliği ne” diye sormam boşa değil.
Göstermelik yaya geçitlerinin şeritleri bile silinirken, sürücülerin yaya geçidinden ne anladığını bile sorgulamıyoruz. Resmî plakalı araçlar bile yaya geçidinden hızlıca geçerken “Avrupa’da yaya geçidi varsa sürücü durur” diye hayıflanmaya devam ediyoruz.
Oysa bu bilinci yaymak için Avrupalı olmaya gerek yok.
Herkes, inandığının hakkını verse yeter.
Zannediyorsunuz ki “Bu şehrin önceliği yayalar değil, araçlar, inşaatlar, kafeler” diyeceğim.
İnsanı esas alan bir yönetim istemek, en doğal hakkım.
Ancak bu kadarı yetmez.
Bu şehirde, araçlar, inşaatlar ve kafelerin de önceliği yok.
Çünkü bir “öncelik” olabilmesi için önce “kurallar” ve “kuralları uygulayan otorite”nin olması gerek.
Çıkar dersiniz ki “Benim için önce araçlar gelir”.
Tartışsak, eleştirsek de saygı duyarız.
Dersiniz ki “Benim için inşaatlar olmazsa olmaz.”
Yine saygı duyarız.
Böyle cümleler kurmak, önünde sonunda bir kararlılık meselesi.
Ama şehirde hiçbir öncelik olmadan, “Kimseyi kırmayalım” diyerek yürütülen her çalışma, karmaşayı daha da artırıyor.
Afyonkarahisar ve Afyonkarahisarlılar olarak evvelâ kendimiz için “öncelik”leri belirlemeliyiz.
Ardından şehir, “öncelik”lere göre gelişecektir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER