Çalışmasaydınız da olurdu – Kocatepe Gazetesi

9 Kasım 2015 Pazartesi 16:06:03
  1 Kasım erken seçimlerinin üzerinden 1 hafta geçti. İktidar partisinin tavrında ve söylemlerinde herhangi bir değişiklik yok. 1 Kasım’da zafer kazanan kadro, 1 haftadır ‘Herkesi kucaklayacağız. Her kesimin iktidarıyız’ diyor ki bu takdire şayan.
Ancak tuhaf olan, muhalefet partilerinde de bir söylem değişikliği olmaması. Hatta biraz zorlasalar, ‘Seçimin tek galibi biziz’ diyecekler.
Muhalefet partilerinin genel merkez yöneticileri de taşra yöneticileri de istifayı düşünmüyor. Bunu net olarak anladık. Fakat burada bir tuhaflık yok mu?
Birisi çıkıyor ‘Her gittiğimiz yerde sevgiyle karşılandık. Nasıl bize oy vermezler’ diye yakınıyor.
Afyonkarahisar halkı misafirperverdir. Kendisini ziyaret edene ‘Yahu niye geldin’ demez ki. Çayını, kahvesini içirir, ekmeğini paylaşır. Misafirinin fikirlerine katılmıyorsa pek konuşmaz, ‘Hayırlısı olsun’ der geçer. Münakaşaya girmez.
İlgi ve tezahürat ayrı şeydir; oy vermek ayrı.
Bunu bilmek lâzım.
Diğeri çıkıyor, ‘Bu seçimde çalışmasak da aynı oyu alırdık’ diyor.
Doğru, keşke çalışmasaydınız.
En azından ‘Bu seçimde paramız yoktu’, ‘Bu seçimde zorluklara karşı mücadele ettik’ mazeretiniz olmazdı.
‘Bu seçim çalışmıyoruz arkadaş’ derdiniz, herkes ona göre oy kullanırdı.
Bir muhalefet partisinin yöneticisi, böyle bir açıklama yapabilir mi? Böyle bir açıklama yaptıktan sonra en azından ‘Affedersiniz, öyle demek istemedim’ diye ikinci bir beyanat vermez mi?
Aynı yöneticinin bir de ‘Bu seçimin sonuçlarını psikologlar ve sosyologlar araştırmalı’ önerisi var.
Bu yaklaşım bile şimdiden 2019 seçimlerinde muhalefetin neden kaybedeceğinin göstergesi.
Uzaktan baksanız, herkes başarılı.
Seçim sonuçlarını değerlendirirken birkaç kez yazdığım hususu tekrarlamak isterim: 2007’den bu yana her seçim Türkiye Cumhuriyeti’nin ölüm-kalım seçimi olarak sunulur. Ama hiçbir muhalefet partisi de bu ölüm-kalım seçimlerinde taşın altına elini koymaz. Türkiye, ‘Ya İstiklâl, Ya Ölüm’ dönemecindeyse, bu dönemecin gereği yapılır; partiler iktidara karşı tek liste çıkarır. Ya söylem doğru değil; ya koltuk sevdası var.
İki seçenek de muhalefetin propagandada hata yaptığını ortaya koyuyor.

YÜZLER NEDEN GÜLMÜYOR?
Bir parti düşünün. 13 yıldır girdiği seçimleri açık ara kazanmış. 1’i hariç hepsinde tek başına iktidara gelmiş. Öyle bir parti ki 4 ay önce girdiği seçimde tek başına iktidarı kaçırmış; 4 ay sonra girdiği seçimde oyunu 9 puan artırmış. Son seçimden sonra İl Başkanlığı’nda toplantı düzenleniyor. Vatandaşın ve gazetecilerin beklentisi şu: Umutla konuşmalar yapılır; kelime oyunları ile muhalefete göndermelerde bulunulur; birlikte el ele poz verilir.
Ama bu beklenti, boşa çıktı. Gazeteciler bir baktılar ki yüzler gülmüyor…
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu konuşurken salonda uğultu, masada oturanların gözleri ya akıllı telefonlarında ya da yerde.
Bunun sebebi ne olabilir ki?