Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ-1 – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 18 Mart 2017 Cumartesi 12:57:31
 

Çanakkale Savaşları, 1. Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren, Türk’ün gücünü dünyaya bir daha duyuran, tarihe “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ” sözünü yazdıran büyük bir destandır.
3 Kasım 1914 ve 18 Mart 1915 tarihleri arasında Çanakkale Boğazı’nda cereyan eden bir seri deniz savaşlarıyla Gelibolu Yarımadası’nda 25 Nisan 1915 – 8/9 Ocak 1916 tarihleri arasında yapılan kara savaşları, Türk tarihinin en şerefli sayfalarını dolduran birer zafer destanıdır.
1. Dünya Savaşı’nın başlarında İngilizler ve Fransızlar, İtilaf Devletlerinin üçüncüsü olan Ruslara yardım etmek için Çanakkale Boğazı’ndan geçip Karadeniz’e ulaşmayı planlamışlardı. Amaçlarından biri de İstanbul’u ve boğazları ele geçirmek, bu yolla Osmanlı Devleti’ni etkisiz hale getirmekti.
İngiliz ve Fransızlar bu düşünceyi gerçekleştirmek için kurdukları güçlü donanma ile Çanakkale Boğazı önlerine  geldiler. Türk mevzilerini yoğun bir top ateşine tuttuktan sonra boğazı geçmeye çalıştılar (18 Mart 1915). Ne var ki Türk topçusunun düşman gemilerini bulan isabetli atışları ve Nusret Mayın Gemisi’nin boğaza yerleştirdiği mayınlar, düşman filosunu geri çekilmek zorunda bıraktı. Bu arada düşman gemilerinden birçoğu battı, bazıları da kullanılamayacak duruma geldi.
Düşman, Çanakkale Boğazı’ndan geçemeyeceğini anlayınca, Nisan 1915’te Gelibolu Yarımadası’na asker çıkardı. Amaçları, yarımadadaki Türk gücünü yok etmek ve boğazı denetimi altına almaktı. İngiliz, Fransız, Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinden oluşan 70 bin kişilik bir kuvvet; asker ve silah sayısı bakımından az, fakat kahramanlıkta eşsiz olan askerlerimize saldırdılar. Mustafa Kemal komutasında 19. Kolordu, bu güçlü orduyu Anafartalar, Arıburnu ve Conkbayırı’nda dize getirdi.  Çanakkale’nin geçilmez olduğunu anlayan düşman, Gelibolu Yarımadası’nı boşaltmak zorunda kaldı (1916). Askerlerimizin, kendilerinden kat kat güçlü düşmana karşı hem karada hem de denizde kazandığı bu zafer karşısında bütün dünya, hayranlığını dile getirmiştir.
Çanakkale Zaferi, her yılın 18 Mart’ında bütün yurtta kutlanmakta, başta Mustafa Kemal olmak üzere, tüm komutanları ve 251 bin Mehmetçiğimizi saygıyla anmaktayız.
Çanakkale Zaferini, büyük Türk Milletine, Atatürk gibi dahi bir lider hediye etmiştir. Türk bağımsızlık savaşının temelleri, Çanakkale’nin sularında, Conkbayırı’nda ve Anafartalar’da atılmış, bu zaferler Türk Kurtuluş Savaşına maya çalmıştır.
Türk Milleti; İstanbul’u kurtaran Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal Paşayı Çanakkale’den tanımış; 19 Mayıs 1919’da O, Samsun’a çıktığı gün Suriye ve Filistin cephelerinden terhis olarak Anadolu’ya dönen Türk halkı, “Bu benim kahraman komutanımdı” diyerek O’nun etrafında kenetlenip İstiklal Savaşı’na katılmıştır.
Türk Milleti ve dünya O’nu böylece tanırken, O da Conkbayırı’nın, Kocaçimen’in, kan deryası can pazarında milletin ve Türk askerinin asıl cevherini yakından tanıyarak daha sonra girişeceği bağımsızlık savaşını kesin zaferle sonuçlandıracağı kanaatini daha o zamandan edinmiştir. 18 Mart zaferi kazanılmasaydı, düşman donanması, daha 1915’in Mart ayında İstanbul’a girerek Osmanlı İmparatorluğu’nu çökertebilecekti.
Kara Savaşlarında Düşman Durdurulmasaydı
Çanakkale Boğazı’nı denizden aşıp İstanbul’a giremeyen İtilaf Devletleri, 25 Nisan 1915’ten başlayarak 8-9 Ocak 1916’ya kadar süren Çanakkale kara savaşlarında Mustafa Kemal tarafından durdurulamasaydı, Birinci Dünya Savaşında Çarlık Rusyası en kısa yoldan müttefiklerinin yardımlarına kavuşacağı için yıkılmayacak, muhtemelen Ekim 1917 Bolşevik İhtilali de olmayabilecekti. Bu durumda Almanya’nın yenilgisi hızlanacak ve 1. Dünya Savaşı belki de 1915’te sona erecekti. Çanakkale Zaferi; harbin 4 yıl sürmesine, üç imparatorluğun (Osmanlı, Çarlık ve Avusturya/Macaristan İmparatorlukları) tarih sahnesinden silinmesine neden olmuştur. Gelibolu Yarımadası’nda düşmana kesin darbeler vurarak onları yenilgiye uğratan Albay Mustafa Kemal’in Anafartalar tepesinde yaktığı zafer meşalesi, Kurtuluş savaşımızın da yolunu aydınlatmıştır.
Boğaz savunması, girişten itibaren “Dış-Orta-İç Tabyalar” olmak üzere üç savunma grubu halinde tertiplenmişti. Boğaz kıyıları boyunca 20 tabyamızda, çoğunluğu kısa menzilli ve eski model, 170 adet top mevzilendirilmişti. İtilaf Devletlerinin savaş gemilerinde çoğunluğu büyük çaplı uzun menzilli 247 adet en modern toplar bulunmaktaydı.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti