Yazılarımızda ülkemizin ve şehrimizin kanayan yaralarını gündeme getirip parmak basmaya çalışıyoruz. Devremülk konusu da bunlardan birisidir.
İlimizin kaplıca diyarı olmasından dolayı son yıllarda termal bölgelerimizde devremülk satışları hızlıca yaygınlaştı. Türkiye’nin her ilinde satış organizasyonu ile çok sayıda devremülk satışları yapılarak arabalar dolusu paralar kazanıldı. Kazanıldı kazanılmasına da alıcılara verilen taahhütler yerine getirilmedi. Yapımcılar Afyon’dan kazandıklarını taahhüt ettikleri binaları bitirmek ve hizmete sunmak yerine başka yerlerde başka amaçlara harcadılar. Tabi sonuçta Türkiye’nin her tarafında binlerce devre mülk mağdurları oluştu.
Olan yine Afyonumuza oldu, üç beş kısa yoldan köşe dönme hayali olan yatırımcıdan dolayı itibar kaybettik. Bir çok inşaat yarım kaldı. Milli servet heba oldu. Sonuçta bu devremülk işine girenlerden kötü niyetli olanların büyük çoğunluğunun ticaretleri hüsrana uğradı.
Seneler geçmesine rağmen devre alıcılarının mağduriyetleri giderilememiş, hatta problemler giderek artmıştır. Binalar bitirilememiş, bakımsızlaşmış, harabeye dönmüş, bitmeden eskimiş ve teslim edilememiştir. Satış esnasında alıcılardan alınan yıllık gider payları verilmeyen hizmete karşın çok da meşru olmayan yollarla sürekli borçlandırılmışlardır. Bu durum halen devam etmektedir. Yani alıcılar bir şekilde elini vermişler, kolunu alamamışlardır. Elbette bu işi düzgün yapmış olanlar da vardır. Ama azınlıktır.
Değerli okuyucum, bizim derdimiz Afyonumuzun güzel şeylerle anılmasıdır. Bu şehir hepimizindir. İdarecilerimiz ve siyasilerimiz şehrin problemlerine çözüm aramalıdırlar. Biz de onlara destek olmalıyız.