DOĞRU SÖZE NE DENİR ?

24 Mayıs 2013 Cuma 03:00:00
  Gazetemiz Kocatepe’de: CHP Yerel Yönetimler Komisyonu Başkanı Dr. Mehmet Ecer’in yerel yönetimle ilgili değerlendirmelerde bulunduğunu öğrendim. Bu eleştirilerin çoğu; daha önce tarafımdan da yapıldı: “Yaşanabilir İller sıralamasında sonlardayız.” “Hava kirliliğinde 2. geliyoruz” “2012 Yılında hava kirliliğinde Türkiye 1. si olmuşuz” ve “Sürekli göç veriyoruz.” “Belediye başkanının sadece kar eden Belediye olduğunu söylemesini değil; Yaşanabilecek bir çevre hazırlıyoruz” demesini istiyoruz.
Eskiden beri kurulmuş Afyon Çimento Fabrikası’nın nüfus yoğunluğu arttıkça şehrin yerleşim alanı içinde kaldığı, gerçekten teneffüs ettiğimiz havayı kirlettiği hepimizin malumu. Bu yıllarca yazıldı çizildi şimdiye kadar gelen hiçbir siyasi irade önlem almadı. “Bacada filitre takılı” gibi palyatif tedbirlerle problem çözülmeye çalışılsa da kirlilik ciğerlerimizde yer etti. Şehrin muhtelif yerlerine verilen jeotermal enerji (Afjet) ve Doğalgaz kullanılsa da Çimento Fabrikası’ndan çevreye yayılan istim; Sobalarda tüten dumandan, kalorifer bacaları ve eksoz borularından çıkan karbon dioksit gazından daha çok zarar verdi.
Kadastro Müdürü Vedat Şahinoğlu’nun, Çimento Fabrikasının Halımoru Köyü’ne taşınacağını açıklaması. Yüreklere su serpti. Geçtiğimiz yıl Afyonkarahisar Belediyesi’nin SPK’ya başvurarak, taşınması için kanuni süre olan 5 yıllık takvim çalışmaya başlamıştı. Yaşanan son gelişmeler Sabancı Holding’e ait çimento fabrikasının en geç 4 yıl içerisinde taşınacağı tahmin ediliyor. İnşallah gerçekleşir.
Teknolojinin gelişmesi Pazar yeri, Devlet Hastanesi, Otogar, Stadyum, daha sonra da Müze’nin yer değiştirecek olması hepimizi tedirgin etti. Yapılan hizmetler güzel, güzel de uzak. Keşke bilgi evleri gibi yakın olsa… Hizmet budur.
Oturmuş bir düzen vardı. Sen bu düzeni boz. Milletin başı dönsün. Her şey allak bullak, trafik alt üst olsun halk mahsur kalsın “Şeytan bunun neresinde ?” Rahmetli Ahmet Kutsi Tecer’in meşhur şiirine uyarlanan dizeler: Tercüme-i halimiz oldu.
Orda bir dağ var, uzakta,/ O dağ bizim dağımızdır./ İnmesek de, çıkmasak da,/ O dağ bizim dağımızdır. Uzaktaki varlıklarımızı (Pazar yeri/ Hastane/ Orman /Park/Müze/ Stad gibi daha da çoğaltmak mümkün ama şimdilik yeterli. Çünkü geri gelen de var.
Dikkat otobüste hırsızlar türedi. Ahlaksızlar çıktı. Kadınlarımız, kızlarımız, Analarımız, Bacılarımız mağdur olmasın, zarar görmesin. Belediye Otobüsü bedava hadi hürraa.. Kadınlar pazara…
– Erkekler mi ? Zaten o işin başı onlar. -Yahu hepsi kötü diyemezsin. -Doğru söylüyorsun da.. Kavun değil ki ..koklayasın. İyisini kötüsünü nasıl bileceksin. -En iyisi onlar da başının çaresine baksın.
Baba çocuğa kızmış, çocuk bir suç işlemiş. Babasından kaçmış yandaki odaya girmiş. Babasının namaz konusunda hassasiyetini bildiği için, hemen namaza durmuş. Baba içeri girdiğinde oğlunu namazda görmüş, seslenmiş:
-Oğlum biliyorum ki abdestin yok, kıbleyi de tutturamamışsın. Ama madem Allah’a sığındın, affediyorum seni.
Cumanız mübarek olsun.