Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

DUA SON ÇARE OLMAMALIDIR – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 9 Ekim 2018 Salı 13:30:07
 

Dua, çoğu insanın olumsuz bir olay karşısında aklına gelip, artık yapacak bir şey kalmadığında başvurduğu son çaredir. “Gerçekten insan, Rabbine karşı nankördür.” (Adiyat Suresi/6) ayetinden de anlaşıldığı gibi insanların çoğu, duasına icabet edip kendilerini zor durumdan kurtaran Allah’ı sadece sıkıştıklarında hatırlarlar.
 İnsanların bu nankör tavrı, ayeti kerimelerde şöyle bildirilmiştir: “İnsana bir zarar dokunduğunda, yan yatarken, otururken ya da ayaktayken bize dua eder; zararını üstünden kaldırdığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan zarara bizi hiç çağırmamış gibi döner-gider. İşte, ölçüyü taşıranlara yapmakta oldukları böyle süslenmiştir.” (Yunus Suresi – 12) “…Allah’ı, kadrinin hakkını vererek takdir edemediler…” (En’am Suresi -91)
Oysa insan, sağlıklı iken ve hayatındaki her şey yolunda giderken de Allah’a dua etmeli ve bütün bunlar için şükretmelidir. İbadetlerin tümünde olduğu gibi duada da sabırlı ve kararlı olmak, Kuran’a en uygun tavır olur. “Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu şüphesiz, huşu duyanların dışındakiler için ağır bir yüktür.” (Bakara Suresi, 45) ayetinden de anlaşıldığı gibi sabır ve namazla yardım dilemek Allah’ın bir emridir. Ancak Rabbimizin Enbiya Suresi 37. ayette bildirdiği üzere, insan aceleci olarak yaratılmıştır. Her konuda hemen sonuca ulaşmak isteyen insan, dualarının da anında kabul edilmesini ister. Duası istediği yönde gerçekleşmediğinde ise dua etmekten vazgeçer. Bu nedenle sabır ve kararlılıkla dua etmek, huşu duyanların dışındakilere ağır gelir.
Oysa müminler dua ettiklerinde Allah’ın kendilerini işittiğini ve kesin olarak dualarına icabet edeceğini bilirler. Olayların tesadüfen değil, Allah’ın belirlediği kadere göre geliştiğinin farkındadırlar. Bu nedenle dualarının karşılıksız kalacağı gibi samimiyetsiz bir ruh halinde olmazlar.  
Rabbiniz dedi ki: “Bana dua edin, size icabet edeyim.” (Mü’min Suresi – 60)
Allah, bir başka ayetinde ise “… Sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, kendisine dua ettiği zaman icabet eden…” (Neml Suresi, 62) sıfatını hatırlatmaktadır. Bu da samimi duaların Allah katında karşılık göreceği anlamına gelir.
Allah’tan her şeyi istemeyi doğru bulmayanlar O’nu bir tür insan gibi düşünmüş ve Allah ile kendi aralarına bir nevi resmiyet koymuş olurlar ki, bu tavır son derece yanlıştır. İyi bir mü’min dini şahsî anlayışına göre yorumlamaz; sadece aklının buna yetmeyeceğini bilir. Bu sebeple dini yine Allah’tan ve Resûlullah’tan öğrenir. Bu iki kaynaktan öğrendiğimize göre insan Allah’ı her an gönlünde taşımalı, O’ndan kopmamalı ve O’nunla kendi arasına mesafe koymamalıdır. Külfet gelince ülfet gider diye bir söz vardır. Ülfeti kaybetmemek için külfeti yani mesafeli tavrı aradan kaldırmalıdır. Peygamber aleyhisselâm bize, kopan ayakkabı bağına varıncaya kadar her ihtiyacımızı Allah’tan dilememizi tavsiye etmiştir. Bize hayatın kurallarını öğreten peygamber efendimiz her şeyi Allah’tan istemeyi, mecbur kalmadıkça insanlardan bir şey istememeyi öğretti. Sevgili Peygamberimiz bir gün bazı sahâbelerle oturuyordu. Onlardan kısa bir süre önce biat almıştı, ama o gün bu biata yeni bir madde eklemek istiyordu. Sevgili arkadaşlarına dönerek:
– Allah’ın elçisine biat etmeyecek misiniz? Diye sordu. Onlar da:
– Ey Allah’ın Resûlü biz sana biat ettik ya! Dediler. Resûlullah biraz sonra aynı soruyu tekrar sorunca, yeniden biat etmek üzere hemen ellerini uzatıverdiler. Nebiyy-i Muhterem bu sahâbîlere Allah’a itaat etmek ve namaz kılmak gibi birkaç tavsiyeden sonra “Kimseden bir şey istememek üzere biat etmelerini” istedi. Onlar da Resûlullah’a bu şartla biat ettiler ve verdikleri söze öylesine bağlı kaldılar ki, görenlerin anlattığına göre, binitleri üzerindeyken kamçıları yere düşse onu kimseden istemez, yere inip kendileri alırdı (Müslim, Zekât 108).

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti