Öğretmenlik kutsal, emeklilik zor zanaattır. Aslında emeklilik ve emekliliğe uyum hayli güçtür. Adam demiryollarından hareket memuru olarak emekli olmuş lakin, her gece istasyona iniyormuş. Sormuşlar “Her gece aynı saatte emekli olduğun halde neden istasyona iniyorsun.” Adam “O saatte Haydarpaşa treni var. Ona yol vermem lazım. Onun için iniyorum istasyona” demiş. Bir öğretmen hangi okulun önünden geçerse geçsin, içi titrer hüzünlenir.
Öğretmen emekli de olsa meslekten kopamıyor. Öyle ki, hiç olmadık yerde, olmadık zamanda karşınıza çıkıverir öğrenciniz, öğrencileriniz. Siz tam da aybaşına 15 gün var, nasıl getireceğiz aybaşını derken, bir anda hazinenin içinde bulursunuz kendinizi. Bir öğrencinizin size seslendiğini, elinizi öpmeye çalışırken, kalbinin size sunduğu sıcaklığı, size tattırdığı manevi haz, size aybaşını da yokluğu da unutturur. Öğretmenlik adama öyle bir zenginlik verir ki, ruhunuz trilyoner olur. Tüyleriniz diken diken olur. Ticaretin en kârlısını yapsanız bile elinizi öpmeye çalışan öğrencinizin size bahşettiği onuru kıvancı kazanamazsınız. Üstelik bu kazancın vergisi algısı, KDV’si de yok. Hepsi kâr, hepsi helal…
Her öğretmen gibi biz de öğrenciler yetiştirdik. Öğrencilerimiz arasında bilim adamları, profesörler, doktorlar, siyasetçiler, Türkiye’ye mal olmuş sanatçılar bize gurur veriyor.
Geçende bir yere giderken arabaya yakıt almak için bir benzin istasyonuna uğradık. Yakıtı aldık, görevliye patronun Muzaffer Bey’e selam söyle dedik. Görevli, “Kendisi markette, kendiniz söyleyin selamı” dedi. Hadi çiğneyip geçmeyelim, bir selam verelim dedik.” Öğrencimiz Muzaffer Bey bizi görür görmez hemen koşup elimize sarıldı. Estağfirullah deyip elimizi kurtardık. Selam verip geçeceğiz, hanım arabada bekliyor desek de, oğluna hanımı çağırttı. Selam verip geçecekken yarım saat sohbet ettik. O dönem arkadaşlarını anlattı. Hepsiyle diyalogtalarmış. Bir ara sıra arkadaşı olan Mesut Akusta’dan söz etti. Kendisinin Kurtlar Vadisi ve Karagül dizilerinde oynadığını söyledi. Ben de ceket yerine kazak giyen çocuk değil mi o dedim. Evet, dedi.
Baktık ki, ikramların ardı arkası kesilmiyor, utandırdın bizi deyip izin istedik. O da bize “Hocam sizin emeğiniz çok bizde” diyerek duygulandırdı bizi.
Öğretmenlik dünyada para ile satın alınamayacak kutsal bir itibar mesleğidir.
Ne mutlu, öğretmenim diyenlere.
ASAYİŞ
23 Mart 2023GÜNDEM
23 Mart 2023GÜNDEM
23 Mart 2023ASAYİŞ
23 Mart 2023ASAYİŞ
23 Mart 2023UNCATEGORİZED
23 Mart 2023UNCATEGORİZED
23 Mart 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.