Son otuz yılda, özellikle TFF’nin özerk bir yapıya kavuşmasından sonra Türk antrenörlüğünde ve buna bağlı olarak Türk antrenörlüğünde çok önemli gelişmeler ve değişmeler olmuştur… Dünyadaki baş döndürücü bilimsel ve teknolojik gelişme ve değişmelerden nasibini alan futbolumuz ve antrenör dünyamız çok yol almıştır bu hızlı sürecin içinde…. “Takım kaptanı antrenör, eski futbolcu antrenör” kavramlarından günümüzün çağdaş antrenör niteliklerine ulaşan antrenörlerimiz, TFF-TÜFAD işbirliğinde organize edilen çeşitli kurs, seminer, güncellemelere çok şey borçludur… TFF ve TÜFAD tarafından belirli bir program ve plan dahilinde ülke genelinde her iki yılda bir bu yıl zorunlu gelişim seminerleri düzenlenmektedir. Bu çalışmaların amacı antrenörlerimizi geliştirmek, değiştirmek, Türk futbolunu belirli bir sisteme, disipline ve bilimsel esaslara oturtmaktır…
Bir önceki başkanı olmaktan onur duyduğum TÜFAD Afyonkarahisar şubesine üye antrenör arkadaşlarımız da bu yılki zorunlu gelişim seminerine katılacaklar 14 Haziran Salı günü… Semineri değerli futbol hocalarımızdan Muammer Birdalyönetecek… Bu seminerin yanısıra kentimiz Atatürk Spor Tesisleri futbol sahalarında da güncelleme programları uygulanıyor… Değerli futbol hocalarımızdan Mustafa Gülen yürütüyor bu çalışmaları; birikim ve bilgilerini aktarıyor, tekrar ediyor bıkmadan usanmadan… “El tekrar ülahsen velev kâne yüz seksen” misali… (Yüz seksen kere de olsa tekrar güzeldir, faydalıdır).
Peki nasıl bir iştir bu futbol antrenörlüğü? Çok bileşeni olan, son derece zor bir iştir futbol antrenörlüğü… Çünkü “futbol takımı” yönetmek fabrika, şirket yönetmeye benzemez, belediye başkanı gibi kentleri yönetmeye de benzemez… Bunların çok ötesinde bir kıvraklık, zeka, kültür, iletişim ve dünyaya ve olaylara bakış ve de liderlik gerektirir futbol antrenörlüğü… Peter Druker adında bir işletme profesörü, “Yönetim, işleri doğru yapmaktır, liderlik ise doğru işler yapmaktır” diyor… İyi bir yönetici olmayan bir kişinin lider bir antrenör olamayacağı da antrenör dünyasında yaygın bir görüştür. Yani bir antrenör: Teknisyen- yönetici- lider yönleriyle temayüz eder, kulüp, futbolcular, taraftar, basın, hakemi ilişkileri sarar sarmalar antrenörü. Böyle kompleks bir ortamda hatalar da kaçınılmazdır… “Çok iş yapan çok da hata yapar” Hiç iş yapmayan hata filan da yapmaz; ancak deneyim de kazanamaz, gelişme de gösteremez… Aynı hataları tekrarlamamaktır önemli olan…
Toplumumuzda ne çok antrenör var ki hata yapmaya gör… Herkes üstünüze gelir.
Uzun söze ne hacet, Hırvatistan maçına kadar yere ğöğe konulmayan Fatih Hoca, iki gündür eleştiri yağmuru altında…