FUTBOLDA HAZIRLIK KAMPLARI İÇİN ÇOK UYGUN BİR YER: AFYONKARAHİSAR…

Ülkemizde yaklaşık bir aydır çok karanlık, uğursuz ve üzücü olaylar yaşanırken spor konusunda bir yazı yazmak içinden gelmiyor insanın… FETÖ darbe girişimi sonucu şehit düşen askerlerimiz, polislerimiz, sivil ve kamu görevlisi yurttaşlarımız… Açığa alınanlar, tutuklananlar, gergin günler… Üstüne üstlük PKK terörü… Bir felaketin, bir iç savaşın eşiğinden döndük çok şükür…
 Bardağın boş tarafına bakarsak karamsar bir tablo… Ancak biz yine de dolu tarafına bakalım bardağın ve bu karamsar tablonun simsiyah renklerini beyaza, pembeye döndürmek için çaba gösterelim… Hayat devam ediyor…
Futbolda çok önemli bir süreçtir hazırlık dönemi… Profesyonel takımlar için 6-8 haftalık bir dönem… Takımlar, teknik-taktik-psikolojik ve özellikle kondisyonel yönden hazırlanırlar ileri tarihlerdeki müsabaka dönemine… Bu dönemi iyi değerlendiren, eksikliklerini gideren takımlar liglere avantajlı olarak girerler.
Geçtiğimiz cumartesi günü yıllar önceden tanıdığım, çeşitli kurs ve seminerlerde birlikte olduğumuz Teknik direktör arkadaşım Mehmet Kaya’yı ziyarete gittim… Ankara Demirspor’un teknik direktörü olan Mehmet Hocaya hem “Hoş geldin” dedim hem de etrafı bir kez daha dolaştım.
Yirmiden çok takım gelmiş kentimize… Hâlâ da geliyorlar akın akın… Yeni yemyeşil çim sahalar, lüks oteller, ulaşım kolaylığı, kamu ve özel sağlık kuruluşları, çok sıcak geçen mevsiminde serin yaz akşamları, lezzetli Afyon yemekleri ve kaymaklı ekmek kadayıfı… Profesyonel bir futbol takımı için uygun çalışma koşulları câzip hâle getiriyor Afyonkarahisarımızı…
Deniz  seviyesinden bin yüz metre bir yüksekliğe sahip bir coğrafya burası. Bu özelliği nedeniyle de sporcu performansını olumlu etkileyen bir konumda Afyonkarahisar. 1968 Meksika olimpiyatları sırasında büyük başarı gösteren Kenyalı ve Habeşistanlı (Etiyopya) atletlerin yüksek yerlerde (1800-2000 m) antrenman yaparak Meksika’ya geldikleri, yükseklikte yapılan çalışmaların kandaki alyuvar sayısını arttırdığı ve bu artışın dolaşım ve solunum sistemini olumlu ve verimli bir şekilde etkilediği anlaşılmıştı. Bu konuda o zamanlar Türkeli Gazetesi’nde bir de yazı yazmıştım. Afyonspor teknik direktörlüğü yaptığım dönemlerde bu hususu bildiğim için yıllar önce hazırlık kamplarımızı hep burada yapardık… Şeker fabrikası ve Sultan Dağları eteklerindeki Çay selüloz fabrikası sosyal tesislerinde… Bu uygun yükseklikteki yaptığımız antrenmanlar sayesinde futbolcularımızın 0ksijen kullanma kapasitesinin ve hemoglobin düzeyinin arttğını, futbolcularımızın kas dokularının aerop ve anaereop ortamlarda daha dayanıklı hâle geldiğini saptamıştım. Hatta deniz kıyısındaki kentlerin takımlarıyla yapacağımız maçlara bu avantajı kullanmak maksadıyla maç saatine göre hareket ettiğimizi de çok az kişi bilirdi… Sayın Salim Pancar’ın Afyonspor başkanlığı dönemlerinde Afyonkarahisarımızın bu özelliğini defaatle paylaştığımızı belirtmek istiyorum… Nitekim Sayın Pancar coğrafyamızın bu özelliğini değerlendiren ilk futbol ve iş adamıdır…
 Futbol artık dev bir sektör, spor kompleksimiz bu sektörden payımızı almaya yardımcı olacaktır. Ancak bu tesislerin amatör futbolumuza da yeni ufuklar açmasını bekliyoruz…
 Bu konuyu bir başka yazıda ele almayı düşünüyorum…