Halkoyuna gidelim – Kocatepe Gazetesi

Yeni Anayasa’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçmeyeceği, daha doğru bir söylemle Yeni Anayasa’ya “Evet” diyecek milletvekillerinin sayısının yeterli olmayacağı biliniyor. Elbette siyasette ve hele Türkiye’de anlık şaşırtıcı gelişmeler yaşanabilir, fakat şu anki gözlem bu yönde.
Yeni Anayasa’ya yeterli sayıda “Evet” çıkmazsa, 21 Ekim 2007 ve 12 Eylül 2010’daki gibi vatandaşa danışılacak. Vatandaşın “Evet”i ağır basarsa Yeni Anayasa geçecek, “Hayır”ı ağır basarsa Türkiye Büyük Millet Meclisi “Nerede hata yaptık” diye tekrar bu konuyu görüşecek.
Yeni Anayasa’da ne olacağı, hangi maddelerin yer alacağı net bir şekilde ortaya konmuyor. Maddelerin bir bütün olarak mı, gruplar hâlinde mi, yoksa tek tek mi ele alınacağı belli değil.
Yeni Anayasa’da “Türkiye Cumhuriyeti, Başkanlık Sistemi ile yönetilir” ibaresi yazılacak mı, yazılacaksa bu madde Anayasa oylandığı anda mı yürürlüğe girecek, yoksa belirli bir süre mi tanınacak?
Bu konu da şimdilik boşlukta.
Bir oylama yapacağımız doğru, neyi oylayacağımız meçhul.
Oylama mı, oyalama mı o da tartışılır.
Türkiye’nin siyasetini, yönetim şeklini, yöneticilerini yönlendirecek böylesine büyük bir değişim için halkın oyuna gitmek anlaşılabilir.
Bununla birlikte, böylesine büyük sonuçlar vermeyecek kararları alırken de, meselâ şehirleri yönetirken de halkoyuna gidilmesi gerekmez mi?
Afyonkarahisar Belediyesi, şu ana kadar birkaç kez internet sitesinden de olsa “anket” ve “halkoyu” uygulaması yaptı.
Şimdilerde “Sanat Okulu” olarak hatırlanan ve nitelenen okulun yıkılması gündemde. “Sanat Okulu yıkılsın” diyenlerin de yıkılmasın diyenlerin de kendilerine göre haklılıkları var.
“Sanat Okulu yıkılsın” diyenler, okulun depreme dayanıksız olduğunu, başka bir arazide daha iyi bir okulun inşa edilebileceğini söylüyor.
Bu görüşe katılanlar da arasında ikiyi ayrılmış durumda.
İlk kesim ‘Sanat Okulu yıkılsın, yeşillik korunsun, o alan park olsun’ görüşünde.
İkinci kesim ise ‘Sanat Okulu yıkılsın, o bölgenin üzerindeki kentsel dönüşüm uygulaması ile birleştirilsin, yol genişlesin’ tezini savunuyor.
“Sanat Okulu yıkılmasın” diyenler ise okulun taş yapı olduğunu, güçlendirme ile yeterli dayanıklılığa sahip hâle geleceğini, aynı zamanda okulun kentin tarihi dokusunun bir örneği olduğunu ileri sürüyor.
Yeni Anayasa’yı halka sorduğumuz gibi Sanat Okulu’nun yıkılıp yıkılmamasını da halka sorabiliriz.
Sanat Okulu’nda farklı yaklaşımlar var.
Belki yarın, tüm meslek liselerinin şehir dışına taşınması önerisi gündeme gelecek.
Belki bu öneriye okul yöneticileri, öğrenciler ve veliler de destek verecek.
Bu önerinin hayata geçmesi ile belki de şehir için yeni alanlar açılmış olacak.
Hepsini kabul ediyorum.
Meslek liselerinde durum böyle.
Fakat Kamil Miras Anadolu Lisesi’nin bahçesine İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün binasının dikilmesi girişiminin nasıl bir açıklaması olduğunu merak ediyorum.
Konuyu bir yetkiliye sordum, “Afyon, her şeyin en iyisine layık” dedi.
Ne kadar “manidar” bir açıklama değil mi?
İl Milli Eğitim Müdürlüğü değil, plaza dikecekler sanki…
Sanat Okulu’nun halk oylamasında çeşitli yüzdelik oranlar çıkabilir; Kamil Miras Anadolu Lisesi’nin bahçesine İl Milli Eğitim Müdürlüğü binasının inşa edilmesindeki halkoyu yüzde 75 oranında “Hayır” olacaktır.