HAYDİ Bİ DAHA

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu da tamamladık milletçe. Tarihinde ilk kez ikinci tur bir seçimi gerçekleştiren Türk Milleti tüm dünyaya bir kez daha demokrasi dersi verdi. Sonuç; beklenen oldu. Türk Milleti Recep Tayyip Erdoğan’ın kişiliğinde Cumhur İttifakı’na 5 yıl daha güvenini bildirdi. AK Parti’nin unutulmaz seçim şarkısında söylendiği gibi, “Haydi bi daha” dedi millet… Hayırlı, uğurlu olsun.
Afyonkarahisar’da da beklendiği gibi Cumhur İttifakı’nın zaferi ile sonuçlandı Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu. Seçimin ilk turunda Erdoğan’a karşı oy kullanan Afyonkarahisarlı seçmenlerin büyük bir çoğunluğu ikinci turda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tercih etti.
Afyonkarahisar ile ilgili dikkat çeken bir başka tespit ise ilk turda yakalanan seçime katılım oranının ikinci turda düşmesidir. İkinci turda sandığa gitmeyenlerin büyük çoğunluğunu, “Olmuyor arkadaş” fikrine kapılan muhalefet cephesi seçmenleri oluşturmuştur.
***
Seçim sürecinde tanık olduğumuz internet yalanları, sosyal medya rüyaları, siyaseten savrulan yalanlar ortada kaldı.
Bundan sonra neler yaşanacak, ona bakalım…
Umuyoruz ve dua ediyoruz ki, İstanbul’un fethinin 570’inci yıldönümünü idrak ettiğimiz bugünden itibaren “Türkiye yüzyılı” başlayacaktır. Uluslararası arenada, sınırlarımızın hemen yanı başında kazanılan tüm cepheler tahkim edilecek. Tam bağımsız Türkiye adına atılan adımlar sahipsiz kalmayacaktır. Ayasofya’dan Mavi Vatan’a, Kızıl Elma’dan Karabağ’a uzanan “milli” duruş, milletin vicdanında zayi olmamıştır.
Öyle görünüyor ki, İktidar cephesi yaşanan yanlışları, düşülen hataları da gözden geçirecektir. Milletin yarıya yakınının gösterdiği tepkinin içerisinden “haklı” olanlar ayıklanacak, gereği yapılacaktır.
***
Muhalefet cephesinde ise “masa” krizleri ile başlayan çalkalanma süreci bugünden itibaren daha da şiddet kazanacaktır. Cumhur İttifakı kenetlenerek yoluna devam ederken, Millet İttifakı kendi iç hesaplaşmalarının içerisine düşecektir. Bunun işaretlerini Afyonkarahisar’da seçime 1 hafta kalmışken bir çok yönden almaya başlamıştık keza…
Seçim kaybeden liderlerin koltuğu sorgulanacak, Türk siyaseti yeni yüzler ve yeni isimlerle tanışacaktır.
Bunlar da demokrasinin gereği elbette. Her fırsatta “liyakat” çağırısı yapanlar, işinin hakkını veremeyen liderlerini haliyle sorgulayacaklardır.
Türk halkının öyle ya da böyle, “terör” ile uzaktan -yakından bağı olan her oluşuma tepki ile yaklaştığı bir kez daha ispatlanmıştır. Afyonkarahisar ise “Milli birlik ve bütünlük” ilkesine zarar vereceğini düşündüğü siyasi çabalara pirim vermediğini, gelecekte de vermeyeceğini ortaya koymuştur.
Seçimin galibi “Milli birlik ve beraberlik”, “Vatanın ve ülkenin bölünmez bütünlüğü”, “Tam bağımsız Türkiye” fikirleri olmuştur.
Hayırlı, uğurlu olsun…

VALİLİK MAKAMI SİYASETE ÇEKİLMEMELİ

Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı Afyonkarahisar Valiliği görevinde 1 yılı tamamladı geçtiğimiz hafta içerisinde. Bize göre başarı ile geçen bir süreç yaşadı; hem Vali Yiğitbaşı, hem de Afyonkarahisar Valiliği…
Vali Yiğitbaşı’nın Afyonkarahisar’da yaptığı çalışmaların detaylarını geçtiğimiz günlerde gazeteniz Kocatepe’de yayınlamıştık. Bu haberimizin başlığı aslında Vali Kübra Güran Yiğitbaşı’nın Afyonkarahisar’daki imajını özetler nitelikteydi: “Devlet’in sorun çözen gülen yüzü ve şefkat eli”
Göreve başladığı günden bu yana “Devlet Ana” diye andığımız Vali Yiğitbaşı’nın yaptığı çalışmalar bizim bu haberimiz sonrasında Afyonkarahisar Valiliği tarafından da bir bütün halinde basın kuruluşlarına ulaştırıldı. Bugünkü gazetemizde de Afyonkarahisar Valiliği tarafından bu haber metnini okuyabilirsiniz. Sizleri bu köşede detaylara boğmak istemiyorum.
Bugün işaret etmek istediğim nokta biraz farklı. Afyonkarahisar’da muhalefet cephesinde siyaset yapan siyasetçilerimizin genel olarak yanlış olan bir tutumuna dikkat çekmek istiyorum.
Ne yazık ki, muhalefet cephesi gündelik siyaset içerisinde Vali Kübra Güran Yiğitbaşı’nın ismini zaman zaman anarak Vali Yiğitbaşı’nı siyaset arenasına çekmeye çalışıyorlar. Bu tutumu son derece yanlış buluyoruz.
Valilik Makamı’nın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin illerdeki en üst temsil ve icraat makamı olduğunu hatırlatmaya gerek yok sanırım. Gündelik siyaset içerisinde Vali’nin ismini anmak, siyaset yapıyorum derken Devlet’i yıpratmaya çalışmak kimseye yarar getirmez. Aksine; oluşan zarar hepimize yansır.
Bizlerin gözlemlediği kadarıyla Vali Yiğitbaşı siyasi açıdan “orta” noktada durmaya azami özen gösteriyor. Hal böyle iken haddi aşan suçlamalarla Vali Yiğitbaşı ve Valilik Makamı’na yüklenmek doğru değildir.
Geçtiğimiz hafta içerisinde Vali Yiğitbaşı’nın 1 yıl içerisinde yaptığı faaliyetlerle ilgili yaklaşık 2 dakikalık bir video hazırlanarak sosyal medya mecralarından paylaşıldı. Bizim gibi bazı basın kuruluşları da bu tanıtım videosunu yayınladı. Son derece normal olan bu tanıtım çalışması sonrasında bazı siyasi partiler bu tanıtım videosu hakkında “Seçim çalışması” gibi acayip bir yorumda bulundular.
Afyonkarahisar Valiliği’nin seçimle hiçbir ilgisi bulunmayan çalışmalarını “siyasi” olarak nitelemenin ardındaki niyetleri seziyor olsak da, siyasi zekaya sahip olduğunu tahmin ettiğimiz isimlerin böylesine “küçük ve basit” hamleler yapmasına anlam veremedik doğrusu.
Valilik’in yaptığı icraat ve çalışmalar ayan beyan ortada iken, bu çalışmaların tanıtımına “siyasi” suçlaması yöneltmek son derece saçma oldu. Siyasi kulvar içerisinde ihtiyacımız olan “düşünmeden” yapılan “küçük ve basit” hamleler değil, akıl dolu, yol gösteren, ufuk geliştiren çabalardır.
Siyaset başka yana, Devlet başka yana düşer… Devlet yıpranıyorsa da eğer, tamirini yapmak da hepimize düşer.