HER YOL BAŞKANLIK’A ÇIKIYOR

Adalet ve Kalkınma Partisi’nde Olağanüstü Kongre kararı almadan önce düşünüyordum, Kongre kararı sonrasındaki yorumlar, düşüncemi pekiştirdi:
Siyasetin her alanı Başkanlık Sistemi’ne göre tasarlanıyor.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin içindeki ikilik, Cumhuriyet Halk Partisi’nin içindeki Kılıçdaroğlucular ile Baykalcılar arasındaki çekişmeye Adalet ve Kalkınma Partisi’ndeki “Pelikan Dosyası” eklendiğinde “Vatandaşın siyasete güveni en aza indirilmeye çalışılıyor. Bu süreçten ‘Böyle olmuyor, Başkanlık Sistemi’ne geçelim’ sloganları çıkacak” diyordum.
Nitekim AK Parti Olağanüstü Kongresi’nin yapılacağına dair haberlerin yayınlanmasının ardından “Başkanlık Sistemi” meselesi daha çok gündeme geldi.
Bundan sonrası ne olur?
Türkiye’nin bu aşamada hangi rotaya gideceği meçhul.
Bir gecede Başbakan’ı devirebilen bir “güç”, Ağustos’ta referandum da isteyebilir; sonbahar da erken seçime de gidebilir.
Şunu da hatırlatmak isterim: Bir Başbakan’ın görevden zoraki el çektirilmesi, Başbakan’a Anayasa kitapçığı fırlatılmasından daha hafif bir gelişme değildir.
Mevcut olan ekonomik krizin, bir kez daha belimizi bükeceği günler yakınlaştı.
Bir başka hatırlatma daha yapmak lazım:
“İstikrar” diyerek tek başına iktidar olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurduğu hükümetlerde ortalama 2 yılda bir değişiklik yapılıyor. Bazen birkaç bakan, bazen ise birçok bakan değişirken “Görev değişimi, ülkeyi rahatlattı” kabilinden açıklamalar da gazetelerde yer alıyor.
Adı “istikrar”, ama uygulama istikrarlı değil.
AK Parti içindeki son çarpışma, Pelikan Dosyası ile ortaya çıktı.
Çok ilginç, Pelikan Dosyası’nın yayınlanmasından birkaç gün evvel Uşşaki Tarikatı Lideri Fatih Nurullah Efendi, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu “maneviyatta fakir” olarak nitelemişti.
Bu süreçte Ahmet Davutoğlu’nu doğrudan destekleyen Karar gazetesinin çıkarılmasına da dikkat etmek gerekiyor.
Özetle, Türkiye “Başkanlık Sistemi” isteği doğrultusunda yeni bir maceraya yelken açtı.
Başkanlık Sistemi okyanusunda yeni “dalga”larla karşılaşır mıyız, karşılaşırsak ülke bu durumdan nasıl kurtulur, düşünmemiz gerekiyor.