Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

İNSANIN MELEKLERDEN ÜSTÜN OLUŞU – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 24 Mart 2015 Salı 02:00:00
  Yeryüzünde Allah’ın halifesi olarak yaratılan insanın meleklerden üstün olarak yaratılmış olduğunu gösteren birçok deliller vardır. Bakara suresindeki: “Ve iz gulnâ lil melâiketiscüdû li âdeme fesecedû illâ iblîse. Ebê vestekbera ve kâne minel kâfirîne.” “Hani meleklere, “Âdem’e secde edin“ demiştik de onlar secde ettiler, fakat şeytan secde etmekten çekinmişti. Büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu.” (Bakara 34) ifadesinden anladığımıza göre; Hz. Âdem’e secde eden meleklerin ondan daha aşağı mevkide olmaları icap eder. Çünkü bir astın bir üste secde etmesi akla daha yatkındır.
“ve alleme ademel esmae küllehe sümme aradehüm alelmelaiketi fegale enbiüni biesmai heülai in küntüm sadıgın* ( Bakara, 31 )” “ galü sübhaneke la ilmelena illa ma allemtena , inneke entel alimul hakim* ( Bakara suresi, 32 )
Bakara suresi 31 ve 32. ayetlerden öğrendiğimize göre Yüce Allah bütün varlıkların adlarını Hz. Âdem’e öğretti. Sonra meleklere “Eğer sözünüzde samimi iseniz bana bu varlıkların adlarını söyleyiniz” dedi. Onlar da, “Allah’ım, sen bütün noksan sıfatlardan uzak ve münezzehsin. Sen öğretmedikçe biz bilmeyiz. Sen her şeyi hakkıyla bilen ve yaptığını yerli yerinde yapansın” dediler.
Bu ayetlerden anlıyoruz ki Hz. Âdem meleklerin bilmediği bütün varlıkların adını biliyordu, ilim ve hikmet sahibi idi. Âlim cahilden üstün olacağına göre Hz. Adem de bir insan olarak elbette meleklerden üstündü. Nitekim Kuran’da Zümer suresi 9. ayette, “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?“ buyruluyor.
İnsanoğlunun önünde zamana ve mekâna göre değişen ve ibadet etmesini engelleyen bir takım bataklıklar vardır. Önüne geçilmez istek ve Arzuları, zamanının çoğunu dolduran ihtiyaçları bir de sürekli onu saptırmak isteyen şeytan gibi bir düşmanı vardır. Hâlbuki meleklerde böyle şeyler yoktur çünkü onlar erkeklikleri, dişilikleri ve nefisleri olmayan varlıklardır. İnsanın başta nefsinin kötü arzularını, şeytanın tuzaklarını ve önüne dikilen çeşitli engelleri aşarak kendini ibadete ve Allah’ın rızasını kazanmaya vermesi gerçekten çok zordur. Sevgili Peygamberimizin buyurduğu gibi: “ Allah katında en üstün (ve en değerli) amel, zor işlenen ameldir.“ Bu bakımdan da insan meleklerden üstündür.
Yine insan akıl ve irade sahibi olmak bakımından da meleklerden üstündür. İnsan kendisine verilen akıl ve irade ile dilediğini yapma hürriyetine sahip olmak bakımından da meleklerden üstündür. Çünkü meleklerin diledikleri bir şeyi yapma gibi bir özellikleri yoktur. Onlar ancak Allah’ın kendilerine vermiş olduğu iş ve görevleri harfiyen yerine getirmekle mükelleflerdir.
Allah’a yakınlık konusunda da meleklerle insan bir değildir. Bizzat Allah’ın ifadesine göre: “Melekler ol emriyle yaratılmış” fakat “ Âdem’i öz kudret eliyle yaratmış ve Âdem’e kendi ruhundan-zatından ruh üflemiştir.” Bu bakımdan da insan meleklerden daha yücedir.
Meleklerin, ilim sahibi olan Âdem’e secde etmesi, ilim sahibinin ve bilginin üstünlüğüne işaret eder. Bu ayetlerden anladığımıza göre bilmek bir üstünlük sebebidir. Öyleyse bilmeyen veya az bilen toplumlar, bilgi ve teknoloji sahibi olan toplumlara secde etmek, yani köle olmak zorundadırlar.
Bu günkü İslam dünyasının ve Müslümanlarında en büyük problemi okumamak ve bilmemektir. Maalesef Müslümanlar kendi dinlerini dahi yeterince bilmiyorlar. Bu kadar bilimde geri kalmış bir toplumun diğer toplumlarla mücadelede galip gelme şansı sıfırdır. Bir atasözümüzde “Yiğit düştüğü yerden kalkar” denilmiş, bizde düştüğümüz yerden kalkmak, çok okuyarak ve bilerek başkalarına yeniden üstünlük kurmak zorundayız.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER