Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

İSİM MESELESİ

Gazetemiz yazarlarından sayın Kemal Demirkırkan, son köşe yazısında Belediye’nin yeni yapılan yatırımlara isim verme konusunu eleştirdi ve bu sırada bize de atıfta bulundu.
Özetle Belediye’nin isim verme konusunda “popülist” davrandığını ifade eden Kemal Demirkırkan, “Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Ahmet Necdet Sezer gibi devlet büyüklerinin isimlerinin neden yeni yatırımlara verilmediğini” sordu. Demirkırkan “Bu tür halka mal olacak yerlere isim verilirken ya da bu konularda kararlar alınırken halka direkt olarak sormanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Belediye’nin sitesinde anket başlatılabilirdi mesela. Sadece gazeteciler ve siyasetçilerle toplanıp karar vermek katılımcı demokrasi değil” görüşlerini dile getirdi gazetemizdeki köşe yazısında.
Belediye’nin politikalarını savunmak bize düşmez. Doğruya doğru, eğriye eğri demenin prensibimiz olduğunu hatırlatmaya gerek duymuyoruz.
Sayın Demirkırkan teorik olarak haklı olabilir ancak, iş pratiğe dökülünce söylenenlerin gerçekleştirilme şansını pek yüksek görmüyorum şahsen.
Öte yandan “gazeteciler” de aynen Sayın Demirkırkan ve siyasetçilerin pek çoğu gibi halkın içinde olan, görevleri gereği olayları daha yakından takip etme imkanı bulan kişilerdir. Eski Belediye yönetimlerinin bazılarını şöyle bir hatırladığımızda “katılımcı demokrasi” açısından bugün geldiğimiz noktanın aslında bir “kazanım” olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Hiç olmazsa “ben yaptım oldu” zihniyeti yerine, toplumun bir kesimi olan gazetecilerin de görüşlerine, “kamuoyu” adına değer veriliyor günümüzde. “Görüşüne değer verilen kesim”ler sadece gazetecilerle de sınırlı değil. Mesela Demirkırkan’ın verdiği İmaret Camii örneğinde, o tartışmanın yaşandığı sırada gazeteci ve bürokrattan daha çok sıradan vatandaş vardı İmaret avlusunda. Onların da görüşlerine başvurulmuştu o gün.
Elbette gönül ister ki demokrasimiz, tartışma kültürümüz daha iyi noktalara gelsin. Alınan büyük-küçük kararlarda hemen herkesin görüşlerine başvurulsun. Ama bu yolda daha çok ilerlememiz gerektiğini inkar etmeye de gerek yok.
Sonuç olarak Demirkırkan’ın eleştirdiği Belediye’nin isim belirleme konusundaki tutumuna “Yetmez ama evet” diyoruz. Sayın Demirkırkan’a da, hoşgörüsüne sığınarak, “Ne zaman olur bilemesek de(!), sizin de mensubu bulunduğunuz CHP yerelde veya genelde iktidarı elde edebilirse, tam katılımcı demokrasiyi sizler sağlayın, bahsettiğiniz isimleri cadde ve sokaklara sizler verin inşaAllah” demekten de kendimizi alamıyoruz.
Son söz olarak Afyonkarahisar halkının “vefa” kelimesinin ne demek olduğunu iyi bildiğini hatırlatmak isteriz. AKÜ’nün Ahmet Necdet Sezer Kampusu ile Süleyman Demirel Fen Lisesi bunların küçük göstergeleridir. Zaman içerisinde ortaya çıkacak vesileler ile merhum Bülent Ecevit’in isminin de uygun yerlerde yaşatılacağını umuyoruz.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER