Son yıllarda ilimize ve şehrimize yapılan yatırımların gerçek manada Afyonkarahisar’ın çehresini değiştirdiği inkar edilemez.
Bu durum, başta şehrimize dışarıdan gelenler olmak üzere özellikle komşu vilayetlerde yaşayan dostlarımız tarafından sıkça dile getiriliyor. “Afyonkarahisar kabuğunu kırdı”, “Son yıllarda büyük mesafe kat ettiniz” cümlelerini Afyonlular’dan değil ama, Afyon dışında yaşayanlardan sıkça duyar olduk.
Yapılan güzel işleri, büyük yatırımları elbette alkışlamak gerekiyor. Ve zaman zaman bu görevimizi de yerine getiriyoruz. Ama bir yanda da eksiklikler, yanlışlıklar var.

EL SANATLARI TANITIM MERKEZİMİZ VARDI

İscehisar İlçemizde, Ankara-Afyon karayolu güzergahında “El Sanatları Tanıtım ve Satış Merkezi” kurulmuştu. Eski Valilerimizden Muzaffer Dilek tarafından büyük emek ve gayretle oluşturulan bu Merkez’de Afyonkarahisar’a has mermer ürünlerin tanıtımı ve satışı öngörülmüştü. Önünden binlerce aracın geçiş yaptığı bu bina aynı zamanda Afyonkarahisar için bir tanıtım merkezi gibi de görev yapması planlanarak açılmış, daha sonra yine ilimize özgü Bayat Kilimlerinin de tanıtım ve satışı görevini de üstlenmişti.
Gelgelelim onca masrafa, onca emeğe, onca gayrete rağmen bugün bu Merkez’in hayatiyetini sürdürmediğini görüyoruz. Devlet’in milyarları harcanarak inşa edilen, tefriş edilen, yine milyarlarca lira personel giderleri ile ayakta tutulan bu merkez şimdi tam anlamıyla bir virane halinde. Yazık, günah… Yapmak için milyarlar, yıllar, emek gerekirken, yıkmak o kadar kolay ki…

ZAFER MÜZESİ NE OLACAK?

Bir başka iç burkan görüntü Zafer Müzesi’nde hakim. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Mareşal Fevzi Çakmak ve İsmet inönü’nün, Büyük Zafer’in planlarını yaptıkları, konakladıkları, eski Belediye Binası yani Zafer Müzesi malumunuz olduğu üzere Anıtpark’ın, Utku Anıtı’nın tam karşısında bulunuyor. Yeni yapılan Kent Meydanı düzenlemelerinde Zafer Müzesi Meydan’ın ve Utku Anıtı’nın tamamlayıcı bir ögesi olarak planlandı. Ama ne yazıktır ki yıllardır “bakım-onarım” gerekçesiyle kapalı halde bulunan Zafer Müzesi’nin “insan içine çıkacak yüzü kalmadığı” belirtiliyor.
Son yıllarda Başkomutan Tarihi Milli Park Müdürlüğü Zafer Müzesi olarak kullanılan tarihi binanın bugünkü haliyle kalması, en başta Büyük Zafer ve İstiklal Harbi’nin ruhuna, sonrasında da milyarlar harcanan, kentin prestij projesi Kent Meydanı’na gölge düşürecektir.

İMARET’İN KUBBESİ

Milyarlar harcanarak “güzel olsun” diye yapılan ama bir türlü içlere sinemeyen bir başka çalışma ise İmaret Camii’nin aydınlatması çalışmasıdır. İlk yapıldığı dönemde biz bu konuyu dile getirmiştik. Ama sonrasında aydınlatma çalışmasına harcanan para daha çok öne çıkmıştı. Estetik kaygılar bir yana bırakılarak harcanan paranın az ya da çokluğu tartışılmış, sonrasında konu zamana bırakılmıştı. O dönemde de izah etmeye çalışmıştık. Merhum Gedik Ahmet Paşa’nın Afyonkarahisar’a armağanı olan bu tarihi yapı adeta şehrimizin bir mücevheri, Türk Milleti’nin buradaki tapu mührüdür. Aydınlatılması, daha güzel hale getirilmesi hepimizin ortak gayesidir. Ama başta kubbesindeki rengarenk led ışıklar olmak üzere aydınlatma projesinde yanlışlıklar, göze “çatal-budak” gelen yerler bulunmaktadır. İşte bugünlerde İstanbul’da, Ankara’da, Türkiye’nin hemen her yanında camiler, külliyeler açılıyor. Bakınız, hangi birinde rengarek ışıklandırmalar görebiliyorsunuz. Hepsinde ışıklandırma var ama, sade ve yapıların detaylarını ortaya çıkarır şekildeki ışıklandırmalar mevcut. Bizdeki gibi yanar-dönerli, cıvcıvlı, rengarenk ışıklandırmalara rastlamak mümkün değil.
Tarihi yapıya bakan pek çok kişinin gözüne bu detaylar takılmakta ve eleştiri konusu yapılmaktadır. “Neden yapıldı” demiyoruz. Yapanlardan Allah razı olsun. “En doğrusu, en güzeli yapılsın” istiyoruz.