Kaç vekil olur? – Kocatepe Gazetesi

19 Eylül 2015 Cumartesi 03:00:00
  Bu yazıyı yazarken sadece Milliyetçi Hareket Partisi’nin kesin listesi kamuoyuna açıklanmıştı. Diğer partilerle ilgili tevatür, kulisten kulise değişiyordu. Peki şimdiki duruma göre hangi parti, kaç milletvekili çıkarır?
Neredeyse hiçbir siyasi tahmini tutmayan muhabir olduğumu hatırlatarak söze başlamak isterim.
Şu anda gördüğüm, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Afyonkarahisar’da bir milletvekili daha kazanmaya yakın olduğudur. Yüzde 55 dolaylarında oy almasını beklediğim Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 4 milletvekili çıkarması zor değil. Adalet ve Kalkınma Partisi teşkilatının, seçmen kitlesini ‘Yüzde 3 bile yeter’ fikrine inandırması lâzım.
Öte yandan rüzgâr, beklenmedik şekilde tersten de esebilir. Vatandaş, terör olayları dolayısıyla ‘Bunları siz büyüttünüz’ deyip tepkisini sandıkta da gösterebilir. O zaman 4 yerine 2’yi almak bile şükür vesilesi sayılabilir.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin milletvekili aday listesi son derece güçlü. MHP’nin liste anlamında avantajı var; fakat ülke genelinde Devlet Bahçeli’nin izlediği siyaset anlaşılamamış olabilir; Tuğrul Türkeş’in parti değiştirmesi de 2010 Referandumu’nda ve 2011 seçimlerinde gördüğümüz ‘Eski Ülkücüler’, ‘Farklı Ülkücüler’ oluşumlarının devamı şeklinde algılanabilir. Bu durumda Milliyetçi Hareket Partisi, Afyonkarahisar’da oylarını artırsa bile ülke genelindeki siyasetin ‘kurbanı’ olabilir.
Başka seçenek de var elbette. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne terör tepkisi oluşursa, bu tepkinin yönleneceği adres, Milliyetçi Hareket Partisi olacaktır. Tepkinin MHP’ye yönelmesi, MHP’li siyasetçilerin sıkça dile getirdikleri ‘Gönülde yatan aslan MHP’ tezini güçlendirecek; partinin oyu yüzde 20’leri aşacaktır. Öyle bir durumda, Afyonkarahisar’da 24’üncü Dönem Milletvekili Kemalettin Yılmaz da, 25’inci Dönem Milletvekili Mehmet Parsak’la birlikte kenti temsil etme yetkisine sahip olacaktır.
7 Haziran 2015’ten beri, kendi seçmen kitlesinin nasıl hareket edeceğine ilişkin ipucu vermeyen ya da en çok ipucu verip kafaları karıştıran bir parti varsa, o da Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Seçimden önce Burcu Köksal, ilçe ilçe, belde belde gezdi; vatandaşların dertlerini dinledi. Ancak Burcu Köksal ile CHP İl Başkanlığı ve CHP Merkez İlçe Başkanlığı’nın iletişiminin zayıf olduğu biliniyor. 18 CHP teşkilatından 14’ünün 1 Kasım’da önseçim istiyor olması da bir veri kabul edilebilir. Fakat Burcu Köksal, çalışmalarına da devam ediyor. 1 Kasım seçimlerinde Afyonkarahisar’daki CHP seçmenin önünde birkaç seçenek var:
-Burcu Köksal’a sahip çıkarak, Köksal’ın yine milletvekili seçilmesini sağlayacaklar.
-Burcu Köksal’ın milletvekili olmaması için başka partilere oy verecekler.
-Burcu Köksal’ın milletvekili seçilmemesi için sandıklara gitmeyip Genel Merkez’e de tavır koyacaklar.
Söz konusu CHP ise, her seçenek geçerlidir.
Diğer partiler ne yapacak?
Gördüğüm şu: 1 Kasım 2015 seçimleri, 18 Nisan 1999 seçimlerine ya da 3 Kasım 2002 seçimlerine benzemeyecek. Yani vatandaş, bir-iki partiyi yükseltip bir-iki partiyi düşürmeyecek. Hemen hemen 7 Haziran seçimlerinin benzerini yaşayacağımızı varsayarsak, yüzde 1’lik partilerin büyük bir patlama yapmasını düşünmek zor.
“Arkadaş; 4 parti bir araya gelip de ülkeyi yönetemediniz” diye fikir yürütüp Vatan Partisi’ne, Bağımsız Türkiye Partisi’ne, Saadet Partisi’ne, Büyük Birlik Partisi’ne yüklenecek seçmen var mıdır? Şimdilik yok gibi.
Sözün özü: 7 Haziran’ın bir benzerini yaşayabiliriz; bununla birlikte Adalet ve Kalkınma Partisi 280 milletvekili ile tek başına hükümet kurabilir.

TAKVİM ÖLÇÜTÜMÜZ
Yaklaşık 6 aydır, toplum olarak kendimize “takvim başlangıçları” ya da “takvim sonları” belirliyoruz. “Adaylar belirlendikten sonra”, “Seçim bittikten sonra”, “Yemin töreninden sonra”, “Meclis Başkanı seçildikten sonra”, “Hükümet kurulduktan sonra”, “Ramazan’dan sonra”, “Bayram’dan sonra”…
Derken yine başladık…
“Adaylar belirlendikten sonra”, “Bayram’dan sonra”, “Seçim bittikten sonra”, “Yemin töreninden sonra”…
Bakalım 1 Kasım seçimlerinin ardından da yeniden bu takvimi kullanacak mıyız?