Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

KADIN İSLAMİYET SAYESİNDE İNSAN OLMUŞTUR

Muharrem Günay 25 Temmuz 2018 Çarşamba 13:31:28
 

İslamiyet,  başta Arap toplumu olmak üzere bu toplumlardaki seks aracı ve eşya statüsünde olan kadını bu durumdan kurtarıp, belli hakları olan insan statüsüne yükseltti. Ancak kadın erkek eşitsizliği Arap toplumunda öylesine kökleşmiş idi ki, bunu bir çırpıda ortadan kaldırmak mümkün olmadı. Ayrıca İslamiyet’in yayılması sırasında, bazen İslamiyet’in özüyle uzaktan yakından alakası olmayan bir takım eski adetler, uygulamalar yeniden etkili olmaya başladı. Böylece, zamanla, kadın hakları konusunda İslam’ın öngördüğü şekilde iyileşmeler olacağı yerde, tam tersine, kadını ikinci sınıf insan durumuna düşüren bir takım anlayış ve uygulamalar, gitgide İslam Ülkelerinde egemen oldu. Din kuralları ters ve isteğe göre yorumlandı. Kadınlar aleyhinde yorumlar getirildi. İslamiyet’in “İlim öğrenmek kadın ve erkek herkese farzdır.” hükmüne rağmen, kadınlar sosyal hayatın dışına atıldılar; Eski İran ve Arap cahiliye devri adetlerine bir geri dönüş yaşandı. Bu durum İslam toplumunun geri kalmışlığının başlıca sebeplerinden birisi olmuştur. Çünkü kadınlarına, kızlarına değer vermeyen, onları eğitmeyen toplumlar onlardan doğacak ocukları da yeterince eğitim almadan yetiştirmeye mahkûmdurlar.
Bir Toplum Parasızlık Yüzünden Değil Ahlaksızlık Yüzünden Yıkılır.
Tarihi bir gerçektir ki birçok toplum tarih sahnesinden topsuzluk, tüfeksizlik, askersizlik, parasızlık yüzünden değil ahlaksızlık yüzünden yok olmuştur. Yüce kitabımızda ahlaksızlıkları yüzünden yok olan kavimlerin hikâyelerine yer verilmiştir. Üzerinde yaşadığımız Anadolu’da da tarih içerisinde Bizans, Roma, Sümer, Eti, Selçuklu ve Osmanlı gibi büyük devlet ve medeniyetler kurulmuştur. Bu medeniyetlerin ve devletlerin yok oluş sebeplerinin başında da toplumun yozlaşması ve ahlaksızlaşması gelir. Bu coğrafya da yaşamak ve bu topraklara sahip olmak hiç te kolay değildir. Atalarımız bu coğrafyanın vatan olması ve topraklar üzerinde ezan-ı Muhammedi’nin okunması ve ay yıldızlı bayrağımızın dalgalanması için milyonlarca can vermişler, kara toprağa bir gül bahçesine girer gibi girmişlerdir. Hâlen de terörle mücadelede ve vatan savunmasında çok sayıda şehit vermekteyiz.
Bu coğrafyada var olmak, hür yaşamak, dinimizi, vatanımızı koruma altına almak için her şeyden önce millî ve dînî değerlerimizi koruyan, benimseyen, yaşayan, okuyan, bilgi ve teknoloji üreten, ahlaklı nesiller yetiştirmeliyiz. Bunun yanında ana ve evdeş olmak özellikleri ile çocuklarımızın yetişmesinde ve toplumun şekillenmesinde temel görev üstlenecek olan kızlarımızın ve kadınlarımızın yetişmesine ve eğitimine özel bir önem vermeliyiz. Çünkü toplumun temeli aile, ailenin temeli ise kadındır.
 Nasıl ki güçlü toplumlar güçlü aileler üzerine inşa edilirse güçlü aileler de güçlü kadınlarla inşa edilir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti